Röportaj | Ekrem Memnun: Büyük şanssızlıklar yaşadık ama şuanda iyi durumdayız..

Bu sezon baş antrenörlüğüne geldiği kadın basketbol takımımıza yeni bir soluk getiren ve takımı özlediğimiz haline çevirme yolunda önemli adımlar atan Ekrem Memnun'un kulübümüzün resmi sitesine açıklamalarda bulundu. Sezonun şu ana kadar gelinen noktasından kadro yapısına, kendi oyun felsefesinden yeni transferlerin durumuna kadar oldukça dobra açıklamalarda bulunan Memnun'un sözleri şu şekilde oldu:

Sene başında koyduğunuz hedefler için çok iyi bir kadro kurulmuştu ancak şanssızlıklar yakanızı bırakmadı. Buna rağmen Euroleague’de son sekize kaldınız, Türkiye Kupası’nı kazanıp ligde de iddianızı koruyorsunuz. Bu süreci ve hedeflerinizi değerlendirir misiniz?
Çok sorunlu bir süreç geçirdik. Sakatlıklar, şanssızlıklar bir türlü bizi bırakmadı. Beraber idman yapamadık. Programımız çok yoğun. Yeni bir takımız. Ben göreve yeni geldim. Bunlar ne kadar sıkıntılı durumlar olsa da bir şekilde hedeflerimize tutunduk.  Bu dakikadan sonra zaman sadece bizim lehimize çalışır. Sakatlıklar bizi çok etkiledi. Özellikle Nevriye’nin Olimpiyat’taki muhteşem performansından sonra yaşadığı sakatlık bizi çok etkiledi. Bu kadar şanssızlığa rağmen iyi olduğumuzu düşünüyorum. Ligi ve Avrupa’da kupayı kazanabiliriz. Ekaterinburg bile kazanacağını açık açık söyleyemiyordur. Çok zor ancak kazanabileceğimizi düşünüyorum. Sezonun geneline baktığımızda da İki KASKİ mağlubiyetimiz de olmasa her şey nefis olacaktı.


Yeni transferlerinizin uyum süreci nasıl geçiyor? Euroleague Final Eight’e kısa bir süre kaldı da…
Antrenmanlarımız maç temposunda geçiyor. Keşke hazırlık maçı yapacak zamanımız olsa ama maalesef zaman sorunumuz var. Antrenmanlarla bir şekilde arayı kapatmaya çalışıyoruz, yoğun bir tempoda geçiyor.



Harding ve Murphy’den önce başka isimlerle görüşmüş müydünüz?
İsim vermek istemiyorum ama Shay’den önce bir Avrupalı baktık, çok da çaba sarf ettik almak için, 3 aydan fazla süre uğraştık. Ülkesine bile gitsek de transfer gerçekleşmedi.  Murphy’i takip ediyordum. Bu sezon iyi bir sene geçirmese de Kursk’ta, geçen sene şampiyon oldu. Buraları, kazanma kültürünü bilen birisi. Zaten denk geldi, kulübü onun kontratından çıkmak istiyordu, o ayrılmak istiyordu. Bonservis parası da vermedik. Harding için ise biz forvet arıyorduk, oyun kurucumuz zaten vardı. Harding en iyi seçimdi bizim için boşta olanlar arasında. Benim şahsi görüşüm, 2 gün içinde olabilecek en iyi tercihleri yaptık.



Sue Bird ismini düşündünüz mü? Bonservis parası vardı ancak Euroleague’de kıta dışı kontenjanında yer almıyordu.
Bird’ü bırakmıyorlar. Rus Ligi’nde de oynatıyorlar. Ben hiç gerçekçi bulmuyorum, fantezi olarak süper tabii.



Işıl Alben sizin gelişinizle birlikte öz güvenini tazeledi. Alışık olduğumuzdan biraz daha farklı bir rolde bu sezon. Parkede çift oyun kurucunun bunda bir etkisi var mı?
Yüzde yüz etkisi vardır. Biz Işıl’a basketbol oynamayı baştan öğretmedik. Zaten milli takım oyuncusu, önemli birisi. Işıl’ı burada tanıdım. Performansından, olaya yaklaşımından çok memnunum. Siz de söylüyorsunuz çok katkısı vardır. Sorumluluklar aldı, inişleri çıkışları oldu ama büyük resme baktığımızda memnunum. İnişler çıkışlar elbette olacak. Birkaç kez konuştuk, onu kullanmak istediğim rolü anlattım. Bir numara olunca enerjisini takımı yönlendirmeye harcadığından skoru biraz düşüyor. Yanılmıyorsam takımın en çok süre alan ismi. 40 maça yaklaştık ve 30 dakika civarında süre alıyor. Kolay bir şey değil. Nazar değmesin.



Işıl dışında takımın bir diğer önemli yerlisi Bahar Çağlar. Sizin ondan beklentileriniz nelerdi ve ne düzeyde gerçekleştirdi?
Onun pozisyonunda birçok oyuncu var ama bu performansının düşmesine sebep olmamalı. Bahar’ın da eksikleri var. Işıl buradayken o pozisyona Whalen geldi, Işıl da iki numaradan dakikalar alarak katkı verdi. Basketbolda çok fazla hikaye biliyoruz yerine gelen yabancıyı bir şekilde geriye itebilen isimler oldu. Biz de Bahar’ın performansının yeterli olmadığını görüyoruz. Potansiyelli biri. Işıl’dan daha değişik bir karakteri var ama bu mücadeleye alışmak zorunda. Kimsenin dakikası garanti değil. Kimle işi çözebiliyorsak, kim daha çok savaşıyorsa onunla devam etmek istiyoruz. Kendisiyle de konuştuk bundan sonraki dönemde daha agresif olacak. Sancho’dan yaptığı farklı şeyler var, ikisini de kullanmaya çalışıyoruz. Daha çok çalışarak dakikalarını arttırabilir.



Kısa rotasyonunda Özge, Yasemen ve Ayşe gibi genç oyuncuları da kullanıyorsunuz. Bu isimlerden istediklerinizi alabiliyor musunuz? İlerde kariyerleri nerelere gelebilir?
Kariyerlerinin nereye geleceğini onlar karar verecek. Benim çok bir şey yapabilecek durumum yok şu anda. Neticede biz oyuncu yetiştirmek istiyoruz ama burası kazanma ve sonuç odaklı bir takım. Bu işlere büyük paralar yatırılıyor, büyük isimler getiriliyor ve büyük beklenti var kazanmak üzerine. Biz bu oyuncuları da kazanmak istiyoruz ama bu oyuncularında takımın kazanmasına yardımcı olabilecek bir hale gelmesini istiyoruz. Şu aşamada Yasemen bize bir ara çok yardımcı oldu ama oyununu bu seviye için yetersiz görüyorum. Yasemen benim babamın kızı değil, buraya geldim ve onun iyi katkı verdiğini gördüm ama üzerinde geliştirmemiz gereken çok konu var. Ayşe ve Özge’den, Yasemen’den aldığımız katkıyı alamadık, onlar bu seviye için çok acemiler. Burası üst seviye; Euroleague, Türkiye Ligi’ndeki her maçı kazanacaksın ve üstüne farklı kazanacaksın. Sadece taktik değil oyunun zihin yönü, oyunun kültür yönü bu oyuncularda biraz eksik, bunu yukarı götürmeye çalışıyoruz. Sen ona süre verdiğin zaman her zaman eksiye götürürse seni o süreyi almamaya başlar. Aldığı süreyi arttırmak için çalışacak, biz onlara bu yolu açtık.



Alba’nın sakatlık dönüşü performansını nasıl buluyorsunuz?
Yetersiz buluyorum. Daha iyi olması lazım. Alba Torrens’in bir oyun karakteri var, zaten onun için buraya gelmiş. Onunla burada tanıştım, kariyerine baktım ve saygı duyuyorum. Onu insan olarak seviyorum, çalışkan birisi. Ama burada değinmek istediğim konu tercihleri. Alba Torrens bu takımın genç oyuncusu değil, Ayşe Cora gibi oynayamaz. Onun bu takımda ciddi rolü var. Ayşe’nin yaptığı hatanın aynısını yapamaz.



Hücumda özgür bıraktığınız bir yabancı aslında…
Herkesi özgür bırakıyorum ama kimseyi özgür bırakmıyorum esasında. Herkesin özelliklerini bir düzen içinde kullanmaya çalışıyoruz. Ama bu yanlış tercihler bir süre sonra kaosa sürükler. Şut seçimi, doğru karar benim için çok önemli. Yoksa takımımı yönetemem.



Fowles sezon başından beri dönem dönem takımdan uzak kaldı. Daha sonra takıma döndü. Nevriye çok kısa bir süre forma şansı bulabildi. Biraz daha geri planda olan Wauters’tan ciddi bir katkı aldınız. Uzun oyuncularınızın durumunu siz nasıl görüyorsunuz?
Fowles çok fazla sakatlık sorunu ve idman eksikliği yaşadı. Alçak postta iyi bir savunmacı fakat yardım savunmasında beklediğimizi alamıyoruz. Topsuz oyuncuyu savunmadaki eksikliğini konsantrasyon eksikliğiyle açıklayabiliriz. Daha iyi olabilir ama tüm suçu da ona yıkamayız. Fowles topla iyi yerde buluştuğunda verimli olabilecek bir uzun. Kısaların onu çok etkin kullanamadığını da atlamamak lazım. Beraber çalışarak konsantrasyonunu yukarı çekmeliyiz.



Wauters’ın daha arkada olduğunu düşünmüyorum. Sezon başından beri çok iyi durumda. Fowles ve Nevriye’nin olmadığı süreçte bize çok önemli katkı sağladı. Çok iyi idman yapıyor. Bir gün bile antrenmana gelmediğini görmedim. Fowles ve Wauters benden önce de buradaydılar. İyi ki de buradalarmış. Dürüstçe söylemek gerekirse onlar olmasa kimi alacağımı bilmiyordum.



Nevriye’yi buraya ben getirdim. Kafamda birçok plan vardı ancak hayata geçiremedik. Öte yandan büyük bir transfer, insanların da beklentileri var. Fakat Nevriye’yi 10 sayı – 6 ribaund yapsın diye getirmedik. İstatistik anlamında hiçbir şey de üretmeyebilir. Burada bize liderlik yapsın, karakter koysun diye geldi. Kendisini çok iyi tanıyorum ve bu alanlarda da yararlanmak istiyoruz. Türkiye Kupası’nda da bu alanlarda kendisinden yararlandık. Onu da anlamak lazım. Aşağı yukarı beş buçuk aydır ameliyat, fizik tedavi, yüzmeye git kolay bir dönemden geçmiyor. Biz ona destek olmaya çalışıyoruz. 



Galatasaray kadın takımıyla çok önemli işlere imza atmıştınız. Avrupa’nın tepesine bu kadar yaklaşmışken neden devamı gelmedi?
Son sezonumuzda genç takımdan oyuncular alarak yolumuza devam ettik. Bütçe azaldı ve beni de erkek takıma asistan koç olarak getirdiler. Sebepleri nedir ben bilmiyorum. Daha sonrasını çok takip edemedim. Kosova’da çalıştığım dönemde İkinci Lig’e düştüklerini öğrenmiştim, üzüldüm. En iyi ve en kötü günlerde de buradaydım. 10 yıllık ayrı kaldığım süreçte de çok yakından takip edemedim. Ben bu kulübün üyesiyim, birkaç seneye Divan Kurulu üyesi olacağım. Başkaları çalışırken de ortalıkta gözükmek istemedim. Bunu etik bulmadığım için çok fazla maça gelmemeyi düşündüm. Eşim bu takımın eski oyuncusu, kaptanı. Bu yüzden birkaç maça geldik.



Tekrar göreve geldiniz. Sizi ikna eden neler olmuştu?
Baş antrenörlük yapmak istiyordum. Efes’te böyle bir şans gelmeyeceğini düşündüm. Sıra gelmeyeceğini düşünürken Galatasaray aradı, ben Galatasaray kadın takımını birçok erkek takımından önde görüyorum. Erkek ve kadın ligini iyi bildiğimi düşünüyorum. Aşağı yukarı tüm kulüplerin oynattığı basketbolu ve yönetim sistemlerini biliyorum. Buraya büyük hedefler için geldim. Kendi kulübüm, organizasyonu ve motivasyonu var. Basketbola Galatasaray’da başladım. Hayatım, tüm çevrem burada. Sonuçta ben bir profesyonelim, bakmam gereken bir ailem var. Onlar için de Galatasaray’ın iyi bir yer olduğunu düşünüyorum.



Erkek ve kadın basketbolunda çok farklı görevlerde önemli başarılara imza attınız. İki tarafı da en iyi bilenlerden birisi olarak sizce temel farklar nelerdi?
Öncelikle çok büyük bir fizik farkı var. Erkek basketbolu çok daha hızlı. Kadın basketbolunda kararlar daha yavaş alınıyor. Büyük sürat farkı var.



Kadın basketbolunda büyük bir fundamental eksikliği görüyorum. Türk kadın basketbolu en iyi dönemini yaşıyor ama 10 oyuncuya baktığımızda bunların arasında çok fazla eski oyuncu var. Genç takım Avrupa üçüncüsü oldu ama bu arkadaşların durumu nasıl görmek lazım. Kişisel ve takımsal taktik geliştirildiğini görüyorum. Ben de bunu yapıyorum, düzen bunu gerektiriyor. Bu düzende de oyuncuların bireysel gelişmesi bence geride kalıyor. Oyuncuların kalitelerinin daha fazla yukarı çekilmesi gerekiyor. Erkeklerde kişisel beceriler daha fazla, havuz daha büyük. Kadınlarda bir takımın kaderini değiştirecek oyuncu sayısı çok az.



Kosova’da takım çalıştırdınız. Üç kupa kazandınız ve Türkiye’ye döndünüz. Baktığımızda Oktay Mahmuti Benetton’un ardından ülkeye döndü, keza Ergin Ataman da Siena sonrası dönüş yaptı. Erman Kunter biraz daha uzun kalsa da o da Türkiye’ye döndü. Sadece koçlar bazında değil ülke bazında sporda Avrupa’da kalıcı olamıyoruz. Buradaki sorun kalıcı olamamak mı yoksa ülkedeki şartlar Avrupa’ya gitmeyi anlamsız mı kılıyor?
Koçlukla diğer şeyler çok başka. Yabancı ülkede koçluk yapmak farklı. Rahatlığı da var kötü yanları da var. Neticede gideceğinizi biliyorsunuz. Her şey profesyonelce. Burada durum daha farklı. Sana gösterilen sabır ve saygı yabancıya gösterilenden daha farklı.



Türkiye’de şartlar artık çok daha iyi. Atıyorum Oktay Mahmuti niye gidip İtalya’da çalışsın ki? Türkiye, İtalya’nın her açıdan üzerinde. Net miktarları bilmiyorum ama Rusya ile yakın paralar kazandığı konuşuluyor ama kendi ülkesi, daha rahat. Neden bunu istemesin? Erman ağabey yıllarca Fransa’da çalıştı. Neden orada devam etsin Fransa Ligi yerlerde sürünüyor. Benim gördüğüm bu insanların dönmesindeki temel sebepler şartların çok iyi olması. Bu isimler dünya standartlarında. Buradaki kazandığı paraların altına indiklerinde her yerde iş bulurlar.



Ben döndüm, Lakers’ta çalışmadım neticede. O dönem boştaydım, bakmam gereken bir ailem vardı ve ben de oraya gittim. Dopingli, ceza alan oyuncuların oynadığı bir ligdi ama cehennem gibiydi. İyi basketbol oynanıyordu.



Kariyeriniz boyunca çok önemli isimlerle çalıştınız. Bunlardan hangisini en üst sıraya koyarsınız?
Hepsi çok iyi arkadaşım. Çok keyifli çalışma ortamları vardı. Çok şey öğrendim onlardan, onlara da bir şeyler katmaya çalıştım. Olaya katkı vermek için uğraştım. Çok şanslıyım ki hep en iyi antrenörlerin yanında yer aldım. Hep doğru insanların yanında yer aldım. Hayat beni hep böyle yönlendirdi. Onlar da benden bir şeyler öğrenmiştir bunu inkar etmiyorum. Ben bu işe en iyi yerde, Galatasaray’da başladım. Ben öğrenmeyi çok seviyorum, çok meraklıyım bu konuda. Mesela Duke-North Carolina arasındaki iki maçı da seyrederim. 



Darüşşafaka’da baş antrenörlük süreciniz nasıl başladı?
Blatt’in gidişinin ardından gelecek sezon için Ergin Ataman Efes’in başına geçti. Kulüp de benim baş antrenörlük için yeterli olmadığımı düşündüğü için önüme seçenekler koydu. Efes’te altyapı sorumlusu, Ergin Ataman’ın yardımcılığı, Darüşşafaka baş antrenörlüğü ya da kulüp bünyesinde kalmak şartıyla istediğim projede bana yardımcı olacaklarını söylediler. Ben de koçluk yapmak istediğim için Darüşşafaka’yı seçtim.



Efes’ten bildiğim yerlileri kadroya kattık. Yabancı transferi konusunda çok iyi iş yaptığımızı düşünüyorum. Ben, Yağızer, Emir ve Mehmet manyaklık derecesinde basketbolu severiz. Biz bir kolej oyuncusu için saatlerce konuşabilirdik. 



Darüşşafaka’da ligin set temposu en yüksek takımıyken burada savunma sisteminizle ön plana çıkıyorsunuz. Basketbol felsefenizin tanımı nedir?
Bire bir savunmaya çok inanıyorum. Çeşitli prensiplerim var, diğer insanlara göre daha farklı bir müdafaa anlayışım var. X takımını şu kadar sayıda tuttuk, Euroleague’in en az sayı yiyen takımıyız gibi şeylerle ben ilgilenmiyorum. Önemli olan rakiplerin eline gelen toplarda kaç sayı yiyoruz. Ben bununla ilgileniyorum.



Hücuma gelince fast-break seviyorum fakat doğru oyuncularla oynanması asıl esas olan. Gözüm kapalı güvenerek fast-break oynattığım oyuncum olmadı. Hızlı hücumda karar daha da hızlandığı için hatalar da beraberinde geliyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0