STSL | Avrupa kafası, Cuma fobisi..
Galatasaray’ın ilk yarısını son derece üstün oynadığı ancak gol bulamadığı maçın ikinci yarısında
Gençlerbirliği’nin tek atağı gol oldu ve 3 puan daha kaybedildi. Hamit’in
direkten dönen iki topu ve Drogba’nın son dakikalarda kaçırdığı penaltı
Galatasaray adına şanssız anlardı. Akılların üç gün sonra oynaacak olan Şampiyonlar Ligi'ne gittiği bir
Cuma daha puansız kapatılmış oldu.
Geçtiğimiz hafta felaket bir oyundan sonra alınan bir
puan, ardından rakiplerin oynadığı derbinin Galatasaray için olumlu
sayılabilecek bir sonuçla bitmesi bu haftaya daha umutla bakılmasını
sağlamıştı. Kafaları bulandıran iki etmeni saymazsak; lig maçının yine bir cuma
günü olması ve ardından oynanacak tarihi maç.
Şampiyonlar Ligi maçlarının salı günlerine denk geldiği
haftalarda lig maçlarını cuma oynadı bu sezon Galatasaray, Avrupa’daki rakipleri
cumartesi oynadığı halde. Bu cuma maçlarında son derece kötü bir grafik çizdi,
Gençlerbirliği maçından önce çıktığı maçlarda tam 14 puan kaybetti. Nitekim
Gençlerbirliği maçının yine bir cuma günü olması, üstüne Schalke maçının
düşünülmesi önemli handikaplardı Galatasaray için. Maç ise son derece umut
verici bir oyunla başladı. Daha ikinci dakikada ince ofsaytla iptal olan gol,
ardından Hamit’in veremediği pasla auta giden top, Hamit’in direği, Sneijder’in
volesi derken Galatasaray ‘ben bu maçı baştan bitirip önüme bakacağım’ der
gibiydi. Ancak olmadı, top kaleye girmedi. Gençlerbirliği’nin bırakın atağını,
Galatasaray yarı sahasına geçtiğini görmedik ancak gol gelmedi. İlk yarının son
dakikalarında Riera’nın çevirdiği topa boş kaleye 2 metreden vuramayan Burak
ilk yarının 0-0 bitmesine sebep olan bir pozisyonu daha kaçırmış oldu.
Bu kadar istekli oynayıp gol atamayınca elbette biraz
konsantrasyon problemi doğacaktı, kafalar hepten salı gününe gidecekti, bu
bekleniyordu, nitekim öyle oldu. Bu noktada ikinci yarıya daha istekli oynamak
için baştan değişikliklerle başlanabilirdi, fakat aynı kadro devam etti. Riera
biraz kıpırdandı, Selçuk gayret etti, Yekta uğraştı, Hamit iyi oynadı fakat
inanılmaz direk istatistiğini devam ettirdi, Burak'ın çabaları beyhude kaldı, olmadı. Üstüne, bu sene artık
alıştığımız şekilde, rakibin ilk ve tek atağı da, ciddi faul kokan bir
pozisyonla gol olunca hepten süngüsü düştü takımın. Umut ve Amrabat da
istenilen hareketi getiremedi. Maç böyle gitse ve bitse herkes üzülürdü ancak
bir de bitime beş dakika kala Drogba’nın, zeminin de katkısıyla dışarı vurduğu
penaltı bu maçta teselli puanının da gelmeyeceğini herkese ilan etti, moral
bozukluğu biraz daha katlandı.
Kaybedilen 3 puanın nelere mal olacağını göreceğiz
ancak Şampiyonlar Ligi’nde tur atlasak da atlamasak da şunu benimsemesi
lazım takımın, lig maçında kaybedilen puanların artık telafisi yok, son derece
ciddiyet ve konsantrasyon gerekli, Schalke maç ise, bu da maç. Umudumuz Galatasaray'ın bu
puanları çok aramaması.
Gol pozisyonunun "faul kokması" kısmına katılmıyorum. Eboue zemin yüzünden takıldı diye düşünüyorum(Arkadan bir itme söz konusu ancak oyuncuyu yıkar derecede değil, hele ki Eboue'yi hiç değil). Oyun planı ve bireysel hatalar(şanssızlıklar) yüzünden lig bitimine kadar, daha çok kendi sahamızda puan kaybederiz. Zemin başlı başına olayların sorumlusu olmasa da başlangıcı niteliğinde.
YanıtlaSil