UCL | Çeyrek finaldeki muhtemel rakiplerimiz..

Uzun bir aradan sonra Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında mücadele eden Galatasaray, yaklaşık 11 yıllık aranın ardından adını çeyrek finale yazdırma başarısı gösterdi. Futbolun bir numaralı organizasyonu olarak gösterilen UEFA Şampiyonlar Ligi'nde son sekiz takım arasına kalan Fatih Terim'in öğrencileri, gösterdikleri tarihi başarının yanı sıra eski günlerine geri döndüğünün de mesajını vermiş oldu. İkinci turda karşılaştığı Alman ekibi Schalke 04'ü iki maç sonunda 4-3'lük toplam skorla geçen takımımızın yeni rakibi 15 Mart Cuma günü çekilecek olan kuralarla belirlenecek. Gönül elbette herkes gibi Malaga'yı istiyor, yarı final hesapları yapmak adına.. Galatasarayımızın çeyrek finaldeki muhtemel rakiplerini yakından tanıyalım..


BORUSSIA DORTMUND (ALMANYA)
Avrupa'nın ve Almanya'nın en köklü takımları arasında gösterilen Borussia Dortmund, son yıllarda oldukça parlak bir dönem geçiriyor. Bundesliga'da  mevcut olan Bayern Münih hegomanyasını kırmak isteyen sarı-siyahlı ekip, 2008 yılında teknik direktörlük koltuğuna oturan Jürgen Kloop'la birlikte yeni bir yapılanmaya gitti. Bu yapılanmanın sonuçlarını 2010-11 sezonunda şampiyon olarak alan Dortmund temsilcisi, bir sonraki sezon olan 2011-12 sezonunda da mutlu sona ulaştı ve Almanya'da şampiyonluk yarışında olacağını gösterdi. Bayern Münih hegomanyasını üstüste iki sezon kırmayı başarmasına rağmen, müzesine toplamda 8. lig şampiyonluğunu getiren Bundesliga ekibi, bu alanda 22 kez şampiyon olan ezeli rakibi Bayern Münih'in oldukça gerisinde yer alıyor. Bu sezon geride kalan 25 hafta sonunda şampiyonluk yolunda rakibinin 20 puan gerisinde yer alan Jürgen Klopp ve öğrencileri, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde müthiş bir performans ortaya koyuyor.

Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında "Ölüm Grubu" olarak tanımlanan D Grubu'nda yer alan ve Real Madrid, Manchester City'nin yanı sıra Ajax gibi ekol bir takımla mücadele eden Bundesliga temsilcisi 6 maç sonunda topladığı 14 puanla grubunu lider olarak tamamladı ve son 16 takım arasına kalmayı başardı. Grup aşamasında 4 galibiyet - 2 beraberlik alarak namağlup bir şekilde üst tura çıkan Borussia Dortmund bu karşılaşmalarda rakip filelere 11 gol bırakırken, kalesinde 5 gol gördü. Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tur maçlarında Ukrayna temsilcisi Shakhtar Donetsk ile eşleşen Almanya temsilcisi deplasmanda oynadığı ilk maçta sahadan 2-2'lik beraberlikle ayrılırken, rövanş karşılaşmasında kendi evinde rakibini 3-0 mağlup etti ve şampiyonluk yaşadığı 1996/7 sezonunun ardından ilk kez çeyrek finale kalma başarısı gösterdi.

BARCELONA (İSPANYA)
Sadece İspanya'nın değil, oynadıkları futbolla Avrupa'nın da en büyük takımlarından birisi olan Katalan ekibi hiç kuşkusuz son yıllarda müthiş bir performans ortaya koyuyor. Son yıllarda ortaya koydukları total futbol felsefesiyle adeta "yenilmez" konumuna gelen Barcelona, ligde son yıllarda yaşadığı şampiyonluklarla ezeli rakibi Real Madrid'in hegomanyasını kırmayı başarmasına karşın genel şampiyonluk sayısında rakibinin çok uzağında yer alıyor. La Liga'da şampiyonluk yolunda ezeli rakibine 13 puan farkla yoluna devam eden Katalan ekibi bu sene bir takım problemler yaşaması nedeniyle çalkantılı bir süreç geçiriyor. Teknik direktör Pep Guardiola'nın geçtiğimiz sezon istifa etmesinin ardından göreve gelen Tito Villanova'nın geçirdiği sağlık problemleri nedeniyle bordo-mavili ekibin başında takımın yardımcı antrenör Jordi Roura yer alıyor. Kadrosunda bir çok yıldızı bulunduran Katalan ekibi, geçen yıl yarı finalde son şampiyon Chelsea'e elenirken bir önceki sezon şampiyonluk sevinci yaşamıştı.

Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında Benfica, Spartak Moskova ve Celtic ile birlikte G Grubu'nda mücadele eden Katalan ekibi oynadığı 6 maç sonunda 4 galibiyet - 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı ve 13 puanla grubunu lider olarak tamamlarken rakip filelere 11 gol bırakan Barcelona, kalesinde 5 gol gördü. Şampiyonlar Ligi organizasyonunun en büyük favorileri arasında gösterilen Katalan temsilcisi ikinci turda İtalyan ekibi AC Milan ile eşleşti. İlk maçta rakibine deplasmanda 2-0'lık skorla mağlup olan Barcelona, rövanş karşılaşmasında evinde rakibini 4-0 gibi farklı bir skorla mağlup etti ve toplamda 4-2'lik skorla çeyrek finale adını yazdıran taraf oldu. İspanyol ekibi 2005/6 sezonunda şampiyonluğa ulaştığı Şampiyonlar Ligi'nde, o tarihten itibaren her yıl çeyrek finale çıkmayı başardı.

JUVENTUS (İTALYA)
2006'da patlak veren şike skandalı sonrasında 2. lige düşürülen ve yeniden istikrarlı bir biçimde üst düzey futbola dönmesi yaklaşık 5 yılı bulan Torino temsilcisi 2011-12 sezonunda eski futbolcusu Antonio Conte yönetiminde büyük bir toparlanış geçirdi. Sezonu namağlup bir şekilde şampiyon tamamlarken oynadıkları futbolla da eski günlere dönüş sinyalleri verdiler. Pirlo, Buffon gibi tecrübeli oyuncuların önderliğinde ve Conte'nin yönetiminde oldukça etkileyici bir görüntü çizen Juventus sezon öncesi İtalya Süper Kupası Finali'nde Napoli'yi uzatmalar sonucunda geçmeyi başararak kupalarla dolu müzesine bir yenisini daha ekledi. Sezona kupayla giren İtalyan temsilcisi devamında da parlak bir görüntü çizmeye devam ediyor. Serie A'da en yakın takipçisi Napoli'nin 9 puan önünde lider bulunurlarken Şampiyonlar Ligi'nde de şu ana kadar iyi bir görüntü çizerek çeyrek finale kadar geldiler.

Grup aşamalarında geçen sezonun şampiyonu Chelsea, Lucescu'nun çalıştırdığı Shaktar Donetsk ve bu senenin en bilinmeyen takımı Nordsjaelland ile E Grubu'nda mücadele eden Juventus, ilk 3 maçının 3'ünden de beraberlikle ayrıldı. Bu mücadeleler sonunda elinde pek bir avantaj bulunmamasına rağmen tıpkı takımımız gibi son 3 maçta çıkış gösterdiler ve bu dönemde 3 galibiyet alarak puanlarını 12'ye çıkarttılar. 10'ar puanlı Shaktar ve Chelsea'nin önünde grubu lider bitiren Juventus, 2. turdaysa İskoç temsilcisi Celtic'le karşılaştı. İlk maçta deplasmanda 3-0'lık galibiyet alıp tur biletini cebine koyarlarken rövanşta ise 2-0 galip gelerek çeyrek finale çıktılar. İtalyan takımının şu ana kadar en golcü ismi oynadığı 5 maçta 4 gol atan Fabio Quagliarella oldu.

REAL MADRID (İSPANYA)
Dünya futbol tarihinin belki de en başarılı kulübü olan ve Kupa 1'i tam 9 kez müzesine götürmüş olan İspanyol devi Real Madrid kupanın favorilerinden. Jose Mourinho'yla birlikte 3. senelerini geçirirlerken tecrübeli teknik adamın sezon sonu ayrılma ihtimaliyle birlikte bu sezon kupayı kazanmak istiyorlar. Tabi en son bu sevince 2002 yılında yaşadıkları da düşünülürse bu sezon ekstra bir motivasyonla mücadele edeceklerini söylememiz mümkün. La Liga'da şu an itibariyle Barcelona'nın 13 puan gerisinde bulunurken tüm ilgilerini Kral Kupası'yla birlikte Şampiyonlar Ligi'ne vereceklerini tahmin etmek güç değil. Kadrosunda Cristiano Ronaldo gibi dünyanın en iyi 2 futbolcusundan birini bulunduran Real Madrid'in çeyrek final yolculuğunun ise çok kolay olduğunu söyleyemeyiz.

Manchester City, Borissia Dortmund ve Ajax'la birlikte ölüm grubunun elemanlarından biri olan Real Madrid burada en favori görülen takım olmasına rağmen Dortmund'un ağır basan performansının ardından grupta kendine 2. sırada yer buldu. 11 puan topladıkları grupta Dortmund'un çok iyi performansına karşılık Manchester City'nin beklenti altında kalmasıyla birlikte bu bölümü hasarsız atlatmayı  başardılar. 3 galibiyet 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldıkları bu grup aşamasından sonra ise 2. turda bizim grubumuzu lider bitiren Manchester United'la eşleştiler. İlk maçta evlerinde oynadıkları maçta 1-1'lik beraberlikle ayrılırlarken dezavantajlı çıktıkları rövanş maçında ise ManU'yu deplasmanda geri düşmelerine rağmen 2-1 yenmeyi başardılar ve çeyrek final biletini kaptılar. Oldukça zorlandıkları bu 2. tur eşleşmesinin ardından son 8'e kalmayı başaran Madrid temsilcisinde Cristiano Ronaldo şu ana kadar fileleri 8 kez havalandırırken Burak Yılmaz'la birlikte gol krallığını paylaşıyor.

PARIS SAINT-GERMAIN (FRANSA)
Tam adı Paris Saint-Germain Football Club olan ancak futbol kamoyunda kısaca PSG olarak adlandırılan Fransız temsilcisi kurada öncelikli olabilecek tercihlerimizden. 1970 yılında Fransa futbolunda taşra egemenliğine son verme amacıyla kurulan Paris temsilcisinin tarihlerinde sadece 2 Fransa Ligi şampiyonluğu bulunuyor. Avrupa Kupaları'nda ise 1996 yılında o zamanki adıyla Kupa Galipleri Kupası'nı kazandılar. 2000'li yıllarda dalgalanmalı performanslar ortaya koyarlarken Arap Sermayesi'nin onlara da el atmasıyla birlikte gidişatları değişti. 2011 yılında Katar yatırımı altına giren PSG bu andan sonra transferde sınırsız imkanlara sahip olurken ilk sezonlarını ise Montpellier'nin arkasında lig 2.si olarak tamamladılar ve hayal kırıklığı yaşadılar. Bu sezonun başında ise Ibrahimovic, Thiago Silva ve Lavezzi gibi isimleri de kadrolarına katarlarken Fransa Ligi'nde şu ana kadar daha iyi bir performans sergilediler ve Lyon'un 4 puan farkla önünde Ligue 1'in lideri konumunda bulunuyorlar.

Fransız temsilcisinin bu sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki performansına baktığımızda ise grup aşamalarından rahat geldiklerini gördük. Porto, Dynamo Kiev ve Dinamo Zagreb ile A Grubu'nda mücadelesini veren PSG grubu 5 galibiyet, 1 mağlubiyetle birlikte zirvede tamamladı. Tek mağlubiyetini Porto'yo karşı 2. maçta 1-0'lık skorla alırlarken geri kalan tüm maçlarını kazandılar. 2. turda İspanyol temsilcisi Valencia'yla eşleşen PSG ilk maçı deplasmanda Lavezzi ve Pastore'nin golleriyle birlikte 2-1 kazanırken rövanşta ise evinde aldığı 1-1'lik beraberlikle çeyrek finale kalmış oldu. Lavezzi şu ana kadar attığı 5 golle takımın en golcüsü olurken sadece 2 golü olmasına rağmen Ibrahimovic bu takımın en önemli oyuncusu. Ligde attığı 24 golle takımını sırtlayan Zlatan Ibrahimovic, 2. tur ilk maçında gördüğü kırmızı karttan sonra ise 2 maç ceza almıştı. Valencia'ya karşı rövanş karşılaşmasında oynayamayan İsveçli yıldız, cezasının devamından ötürü çeyrek final eşleşmesinin ilk ayağında da forma giyemeyecek.

BAYERN MUNIH (ALMANYA)
Sadece ülkesi Almanya'nın değil, Avrupa'nın en köklü kulüplerinden birisi olan Bayern Münih, son yıllarda müthiş bir dönem geçiriyor. Almanya'da geçtiğimiz son beş yıl içerisinde sadece 1 kez mutlu sona ulaşan Bayern Münih, özellikle son iki sene içerisinde gerek altyapıdan gerekse dışarıdan yaptığı takviyelerle kadrosunu güçlendirdi ve Almanya'da kontrolü yeniden ele aldı. Almanya'nın en başarılı takımı olma özelliği taşıyan Bayern Münih daha önce 22 kez lig şampiyonluğu yaşarken bu alanda bir rekora imza attı. Bu sezon en yakın takipçisi Dortmund'un 20 puan önünde olan ve şampiyonluğu çok büyük ölçüde garantileyen Jupp Heynckes'in öğrencileri, geçen sene kendi evlerinde finalde kaybettikleri Şampiyonlar Ligi'nde bu sene mutlu sona ulaşmak istiyor. 2009-10 sezonunun ardından ligde şampiyonluğu büyük ölçüde garantileyen kırmızı-beyazlı takımın en büyük hedefi, son yıllarda final ve yarı final oynadığı Avrupa'nın bir numaralı kupasında şampiyonluk!

Şampiyonlar Ligi'nde mutlak başarı hedefiyle yola çıkan Bayern Münih, geride kalan grup aşamasında  Valencia, Lille ve Bate Borisov ile birlikte F Grubu'nda yer aldı. Bu karşılaşmalarda 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak 13 puanla grubunu lider tamamlayan Bayern Münih, bu karşılaşmalarda rakip fileleri 15 kez havalandırırken, kalesinde sadece 7 gol gördü. İspanyol ekibi Valencia ile birlikte grubu aynı puanda bitirmesine karşın, ikili averajı elinde bulunduran Alman ekibi grup liderleri arasında yer aldığı Şampiyonlar Ligi ikinci tur kuralarında İngiliz temsilcisi Arsenal ile eşleşti. Emirates Stadı'nda oynanılan ilk karşılaşmada rakibi karşısında sahadan 3-1 galip ayrılan Bundesliga temsilcisi, rövanş karşılaşmasında evinde 2-0 mağlup olmasına rağmen deplasman golünün avantajıyla adını çeyrek finale yazdırdı.

MALAGA (İSPANYA)
Arap sermayesinin el atmasıyla birlikte İspanya'da büyük takımların arasına girmeye çalışan Malaga, sezon ortasında yaşadığı ekonomik problemler nedeniyle gelecek sezonlar adına UEFA tarafından men edilse de, bu sezon çeyrek finalde yer alan 3. İspanyol ekibi oldu. 2005-06 sezonunda La Liga'yı son sırada tamamlayarak bir alt lige düşen Malaga temsilcisi, iki yıl burada mücadele ettikten sonra 2007-08 sezonu sonunda tekrardan La Liga'ya yükseldi. Bu yükselişin ardından La Liga'da önemli işler yapan Malaga, ilk sezonunda ligi 8.sırada bitirmesine karşın bir sonraki sezon ligi 17.sırada tamamlayarak düşmekten son anda kurtuldu. 2011 yılında Katarlı işadamı Sheikh Abdullah al-Thani tarafından satın alınan İspanyol ekibi, teknik direktör Manuel Pellegrini yönetiminde 2011-12 sezonuna damgasını vurdu. La Liga'da normal sezonu 4.sırada tamamlayan Malaga böylece tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek için play-off oynama fırsatı yakaladı.

Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasına katılmak için play-off turunda Yunanistan temsilcisi Panathinaikos ile karşılaşan İspanyol ekibi, ilk maçta rakibini kendi evinde 2-0 mağlup ederken ikinci maçta golsüz eşitlikle sahadan ayrıldı ve gruplara katılma hakkını elde etti. Grup aşamasında Milan, Anderlecht ve Zenit ile birlikte aynı grupta yer alan Manuel Pellegrini'nin öğrencileri, 6 maç sonunda namağlup ve lider olarak bir üst tura adını yazdırdı. 6 maçta 3 galibiyet - 3 beraberlik alarak hiç beklenmedik bir sürprize imza atan Malaga, bu karşılaşmalarda rakip filelere 12 gol bırakırken kalesinde sadece 5 gol gördü. Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tur eşleşmelerinde Portekiz temsilcisi Porto ile karşılaşan Malaga, bu eşleşmenin ilk ayağında deplasmanda rakibine 1-0 mağlup olmaktan kurtulamazken, rövanş müsabakasında taraftarının da desteğiyle sahadan 2-0 galip ayrıldı ve son 8 takım arasına kaldı.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0