Sisteme Dair: Son Viraja Girerken...

Galatasaray, Elazığspor'u mağlup ettiği haftanın sonunda rakibinin de Ankara'da kaybetmesiyle aradaki puan farkını 7'ye çıkardı ve ciddi şekilde rahatladı. Bu rahatlık özellikle taraftarın büyük bölümüne de sirayet etmiş durumda ve hatta şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlandı bile. Fakat saha içindeki futbolcuların ve teknik adamların henüz alınacak 12 puan olduğu gerçeğini akıllarından çıkarmamaları gerekiyor ki bu 12 puanın 1 tanesi bile kolay alınabilecek puan değil. Parola her zamanki gibi konsantrasyon...

Son dört haftaya girilirken oynayacağımız dört maçın üç tanesi hala matematiksel olarak küme düşme ihtimaline sahip ekiplere, bir tanesi de hala matematiksel olarak şampiyon olma şansı olan bir ezeli rakibe karşı olunca, üstelik bu dört takımın iki tanesinin tescilli şikeci olduğu, bir tanesinin de tescilli şikeci bir hoca tarafından yönetildiği de bilinirken, bu kadar erken kutlama havasına girmek doğru değil. Özellikle kazandığımız son maçta dahi verilmeyen penaltılar, kırmızı kartlar, yanlış kalkan bayraklar vs. ortayken, TFF ve LigTv'nin de henüz bu işin peşini bırakmadığı da gayet açık. Emin olun ki Galatasaray şampiyonluğu matematiksel olarak garantileyene kadar da işin peşini bırakmayacaklar. Bu nedenle önümüzde çok kritik iki müsabaka varken biraz daha temkinli olmak zorundayız.

Haftaya karşılaşacağımız Gaziantepspor'un kaliteli bir kadrosunun olduğu gerçeği baki, bunun üstüne ,her ne kadar etik değerlerden yoksun bir şahsiyet  de olsa, basit motivasyon kabiliyeti yüksek bir Galatasaray düşmanı tarafından yönetilen bir takımla oynayacağız. Bu nedenle elimizdeki en güçlü kadro ile çıkarak, maksimum konsantrasyon ile işi mümkün olduğu kadar erken bitirmek durumundayız. Fatih Hoca uzun zamandır zorunluluk hariç bozmadığı Sneijder artı çift forvet sistemiyle maça çıkacaktır ve bu sistemde STSL'de bize savunma yaparak problem yaratacak bir rakip yok. Bizim öncelikle dikkatli olmamız gereken defansif orta saha ve stoper performansları olacak. Bu bölgelere bakıldığında hem olumlu hem de olumsuz işaretler mevcut. Felipe Melo'nun her geçen gün yükselen form grafiği Galatasaray için en önemli artı fakat Gökhan Zan dışındaki stoperlerimizin düşen form grafikleri de düşündürücü. Burada Semih mi Dany mi tercihi ikisinin de formsuz oldukları düşünüldüğünde tamamen Fatih Hoca'ya kalıyor fakat önemli olan iki oyuncunun da ciddi şekilde uyarılmaları ve basit hatalardan uzak durmaları gerekliliği. Aynen Felipe Melo gibi Muslera'nın da formda olması Galatasaray'ın gerideki en önemli artısı olacak. Gaziantepspor maçında golü mümkün olduğu kadar erken bulmalı ve gereksiz risklerden kaçınarak, aynen Karabük maçında olduğu gibi, dikkatli bir oyunla skoru korumalıyız. Gaziantepspor karşısında alınacak bir galibiyet Sivasspor maçını da fazlasıyla rahatlatacak ve şampiyonluğu büyük ölçüde garantileyecektir.

Bu sene Galatasaray tarihinin belki de en zor şampiyonluklarından birine fazlasıyla yakınız. Yargıtay kararının arefesinde, sırf şike yapanları olduklarından daha güçlü gösterip 2010-2011 sezonunu sanki haklarıymış gibi göstermek adına düzenlenmeyen oyunun, denenmeyen adiliğin kalmadığı bir sezonda alınacak bu şampiyonluk belki de Türk Futbolu için bir panzehir olabilir. Bu denli önemli bir hedefe giden dönemeçte  laubaliliğin de rehavetin hiç ama hiç yeri yok. Hem haklıyız, hem de güçlüyüz, artık bu işi bitirmenin zamanıdır.

Tekrarlayalım, parola: KONSANTRASYON

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0