ST Süper Lig Panorama - 31. Hafta

Merhabalar gençler ve genç kalanlar! Şampiyon takımımızın bu sezon sonunda da şampiyon kalmasına üç puan kala, heyecan dorukta! Nerede ve ne zaman, nasıl başlayacak şenlik, yoksa çok büyük bir aksilik mi çıkacak, merak içerisindeyiz. Monotonluğa Galatasaray molası vereceğiz, eğleneceğiz. Elalemin takımlarına bak, haftalar haftalar önceden ilan ediyor şampiyonluğu, biz hala bekliyoruz. Yani rakibimizde çok eleştirdiğimiz kendini şampiyon sanmaca, gereğinden önce kutlamalar yapmayı, o tuzağa düşecek değiliz ama, stres de çekilir gibi değil. Bana bi kupa lazım, hem de bu hafta lazım! 

SARI KIRMIZILILAR

Gaziantep'teki maça oldukça gazla başladık. Tribünlere sıkılan o malum gazla. Bu gazdan ölenler oldu ama şekermiş gibi dağıtılmaya devam ediyor her nedense. Basılan sahte biletler nedeniyle bir sorun olmuş, izdiham, kargaşa.. Bunu çözmek için emniyet bildiği tek yöntemi uygulamış ve daha fazla kargaşayla sonuçlanmış. Eğlenmeye gelen yüzlerce insan, tatsız başladı 90 dakikaya. Maç da zaten durağandı, Ümit Davala'nın dediğine göre basının şampiyonluğumuzu ilan etmesinin futbolcular üzerinde yarattığı rehavetti bunun nedeni... Elin Bayern Münih'i yarı finalin bir ayağını 4-0 aldıktan sonra bile rehavete kapılmıyor da diğer ayağında da 3 atıyor, peki bize ne oluyor? Lütfen disiplinli olalım gençler. 

DİĞER SARI KIRMIZILILAR

Aynı anda bir başka sarı kırmızılı Süper Lig takımı; lig ikincisi, Europa Ligi yarı finalisti Fenerbahçe ile oynuyordu. Kayseri bir sıra daha tırmanabilmek uğruna savaşıyordu. Hatta o kadar iyi bir mücadele verdi ki, "Galatasaray için oynuyorsunuz" diye laf yediler. "Belki de bir renk kardeşliğimiz var, kime ne?" diye düşünsem de özünde her takım kendisi için çalışıyor. Bunu unuttuğumuz an, çok kafalar karışıyor. Anadolu takımları bir takıma yenildi, diğer takıma direndi diye olmuyor şampiyonlar. Kişi kendinden bildiği için herhalde işi, Aykut Kocaman gibi başarının arkasındaki gizli şeyleri ima edip duruyor hem de. Ana teması bu bahsettiklerim olan maçta, Kayseri'nin güçlü direnişi son bir penaltıyla iyice bozuluyor ve 2-1lik skorla Fenerbahçe bu hafta da şampiyonluk ilan etmemize engel oluyor. 

PROGERIA

Eşit doğduğumuza inanmak isteriz. Kimseye iltimas geçilmediğine, kimsenin genlerinin daha üstün olmadığına ve her şeyin mükemmel bir düzende işlediğine inanmak... Sonra bir örnek görür ve tüm bunları sorgularız. Gamze Yagar da genlerindeki bir kodlama hatası nedeniyle sağlıklı büyüme şansını henüz doğmadan kaybetmiş. Progeria, henüz genç olmadan yaşlılık belirtileri gösterten bir hastalık. Ama hayat her durumda, tutkular varken zevkli olabilir. Gamze de futbolu seviyor, bir Fenerbahçe'li ve hayallerini gerçekleştirirken, çok da mutlu. 

YENİ SÜPERLER

Futbol yavaş yavaş tatile girmeye hazırlanırken, Süper Lig'e çıkacaklar da belli oluyor. Çaykur Rizespor ve Kayseri Erciyes, süper olmayı hak eden ilk iki takım oldu. Özellikle Mustafa Denizli'yi tebrik ederiz. Onun aramıza bekleriz. Alt liglere damga vuran asıl olaysa, Guardian'larda bile kendine yer edinmiş bir gol! Nazilli  Belediyespor oyuncusu Hüseyin Akoğlu, topu filelerle buluştururken akrep vuruşu kullanarak dünya alemin dikkatini üzerine çekti.  

ÜNLÜ OLMAK

Kenan İmirzalıoğlu gelmiş, antrenmanımızı izlemiş, Fatih Terim'le oturup konuşmuş. Çok karizmatik, çok hoş. Ben de sevindim abimizin Galatasaraylı oluşuna, takımın başının üstünde yeri vardır eminim. Ama garip değil mi "ünlü" sınıfına bir atladı mı insanın, herşeyin bir kat daha kolaylaşması. Çarşı'yla beraber 1 Mayıs'ı kutlayan ünlüler de vardı dün. Can Bonomo'yla Rıza Kocaoğlu da onların arasındaymış. Hatta bu vesileyle Rıza Bey'in instagramını görüp, kendisinin Galatasaraylı olduğunu öğrendim. O artık bize helal kızlar. (göz kırptı) 

Şeref Tribünü'nden inen korumalarca dövülen Beşiktaşlı arkadaşımız da iyidir umarım.