Final Serisi | Şen ola Cimbom şen ola!
Beklenen o güzel gün sonunda geldi, 23 yıllık hasret bitti ve şampiyonluk yolculuğumuz mutlu sonla tamamlandı. Galatasaray Medical Park oldukça önemli sıkıntılar çektiği, büyük şanssızlıklar yaşadığı ancak buna rağmen yılmadan mücadelesini sürdürdüğü Beko Basketbol Ligi'nde en sonunda şampiyonluğa ulaştı. Final serisinin 5. maçında tıklım tıklım dolu ve müthiş derecede coşkulu tribünler önünde Banvit'i baştan sona domine ederek 76-58'lik skorla mağlup eden takımımız seriyi 4-1'e getirdi ve şampiyonluk ipini göğüsledi. Sezonun bu son maçında Cenk Akyol 22 sayıyla en skorer ismimiz olurken tecrübeli uzun N'dong da 16 sayıyla galibiyette önemli rol oynadı.
Oldukça coşkulu bir tribünün olduğu bu maça takımımız da adeta fırtına gibi girdi. İlk hücumdan itibaren şampiyonluğu istediğini belli eden Galatasaray MP savunmada işi oldukça sıkı tuturkan, hücumda içeriden N'dong'la dışarıdan da Cenk'le etkili olunca 11-2 öne fırladı. Bunun sonrasında molaya gidilirken dönüşte biraz toparlanan Banvit karşısında hücumda basit hatalar yapınca çeyrek sonunda farkı biraz erittiler ve bu bölümü 18-12 önde geçtik. İkinci periyotta ise değişen çok birşey olmadı aslında. Arroyo şut konusunda sıkıntılı başlangıcını devam ettirse de N'dong'la başlayan pota altı savunmasının direnciyle birlikte Banvit'i dışarı püskürttük. Üç sayı çizgisinin gerisinden de kötü bir yüzdeyle atarlarken öte taraftan bizde Cenk adeta alev aldı ve 3'lükleriyle farkı açmamızı sağladı. Onun attığı 15 ve N'dong'un attığı toplam 14 sayıyla birlikte devreye 37-23 önde girdik. Üçüncü periyodun ilk dakikalarında basketler karşılıklı olarak gelse de bundan sonra klasik 3. çeyrek dominasyonumuzu devreye soktuk ve başta Arroyo-Cenk ikilisiyle olmak üzere farkı iyice açtık. 25-14'lük bir üstünlük kurduğumuz bu 10 dakika sonrasında final çeyreğine 62-37'yle girdik. Maçın ve sezonun son 10 dakikalık periyodu olacak bölümde ise yine ilk birkaç dakika karşılıklı olarak basketlerle geçilince ve farkı koruyunca takımda ve tribünde bir gevşeme oldu. Bunun karşısında Banvit son 3,5 dakikaya girilirken farkı 15'e kadar çekti. Ancak mola alan Ergin Ataman'ın hamleleri ve tribünün de oyuna yeniden dönmesiyle birlikte farkı yeniden açıp rahatladık. Ersin ve maç boyu suskun kalan Markoishvili'nin de skor katkısı vermesi bizi rahatlatırken genç isimlerimiz Can, Sertaç ile birlikte sakatlıktan dönen Göksenin de az bir sürede forma şansı buldu ve 76-58'lik skoru yakaladığımız bu maç sonunda çok güzel bir galibiyet alarak şampiyonluğa yürüdük.
Maçın teknik analizinde değinilebilecek belli noktalar var elbet. Ama hepsinden öte bu maçta takımın daha ilk toptan itibaren ne kadar kararlı olduğunu ve salona şampiyonluğu almaya gittiğini gösteren bir motivasyon göstermiş olması belirleyici. Bu konsantrasyonla oynadığımız ve seyircinin de işin içine girdiği anlarda Abdi İpekçi'den çıkabilmek hiç de kolay değil. En azından ligimizde bu seviyede bir takım olmadığını bu sene gördük. İçeride oynanılan 22 maçın 22'sini de kazanmamız önemli bir done olsa gerek. Yine de birkaç istatistik vermek gerekirse herşeyden önce rakibi 58 sayıda tutmak üstünde durulabilecek bir nokta. Ki 3. çeyreği 37 sayıyla kapatmış Banvit'e karşı son çeyrekteki gevşeme olmasaydı 50'leri bile zor göreceklerdi. Burada farkı yaratan noktalardan biri dış atışlar oldu. Biz 10/25 ile üçlük atarken Banvit 2/19 gibi kötü bir oran yakaladı. Tabi bu atışlardan kaçar tanesi düzenli hücumların sonunda geldi bu da kritik bir nokta. Bir güzel istatistik de hücumla alakalıydı. Önceki maçlarda asist/top kaybı oranımız neredeyse 1'i bulurken hatta daha da altına inerken bu maçta ürettiğimiz 17 asiste karşılık sadece 5 top kaybı yaptık. Ve eğer ilk yarıdanpotanın içinden çıkan bazı kolay atışlar da kaçmasaydı bu oran daha da yüksek olabilirdi. Bireysel anlamda ise bu maça dair özel olarak değinilecek tek isim Cenk Akyol oldu. Normal sezonun son 7-8 haftasında ve Tofaş serisinde performansında iyi bir standart yakalamıştı Cenk.. Ama devamında seriler zorlaşınca ortadan kaybolan bir görüntüdeydi. Bu son şampiyonluk maçımızda ise yeniden ortaya çıktı, 2/3 ikilik, 6/9 üçlük isabeti sağladı ve 22 sayısıyla takımın farkı açtığı dakikalarda başrolü oynadı. Ayrıca Arroyo 15 sayı - 8 asist, N'dong da 16 sayı - 5 ribaundla göze çarpan isimlerden oldular.
Evet, çok uzun çok çileli çokça sıkıntı-soruna maruz kaldığımız, Türkiye Kupası'nın elimizden alındığı, Hawkins'in durumunun Eurocup'a mal olduğu bir sezonun devamında takım gösterdiği müthiş karakter, oyun disiplini ve sahaiçi organizasyonla birlikte ligde oynadığı son 27 maçın 26'sını kazanarak bu zorlu şampiyonluk yolculuğunu güzel bir şekilde noktaladı. En son 1989-90 sezonunda kazanılan ve kendim dahil pek çok kimsenin görmediği görse de muhtemelen hatırlamakta oldukça zorlandığı o şampiyonluğun ardından Ergin Ataman ve öğrencileri tarihi yazdılar ve o kupayı getirdiler. Buradaki hiçbir sıkıntı onlara engel olamadı ve sonuna kadar isteyerek, hakederek bu şampiyonluğu kazandılar. Hocamızın da dediği gibi: ''Bir takım ancak bu kadar hak ederek şampiyon olabilirdi.'' En başta ona ve oyuncularımıza, staff'taki yardımcı antrenörlerimize, sonra play-off'ta kendine gelen taraftarımıza, sakatlıkların hemen ardından transfer konusunda cömert davranan yönetimimize ve kim varsa artık geriye.. Hepsine teşekkürler, bu tarih beraber yazıldı ve umuyoruz ki önümüzdeki sezon da yazılmaya devam edecek. Şen ola Cimbom şen ola!
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.