STSL | Nasıl başlarsan..

Spor Toto Süper Lig'de ilk haftanın kapanış maçında sahne alan Şampiyon Galatasaray, evinde ağırladığı rakibi Gaziantepspor karşısında sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı ve lige 3 puanla başladı. Karşılaşmanın büyük bir bölümünde rakibi karşısında baştan sona üstün bir oyun sergileyen Galatasaray'da galibiyeti getiren goller Wesley Sneijder ve Burak Yılmaz'dan gelirken, konuk ekibin tek sayısını maçın son dakikalarında Muhammet Demir kaydetti.

Çok sıcak bir yaz akşamıyla sezonu açtı Galatasaray. Arena tıklım tıklım doluydu, taraftar takımını özlemişti. Maç öncesi Ujfalusi’nin vedası, ardından üç kupanın sergilenmesi geceyi güzelleştirdi, herkes maça ısındı. Herkesin kafasında rahat bir galibiyetle sezonu açmak vardı ancak son yarım saate kadar harcanan fırsatlar stresli bir açılış yapılmasına sebep oldu. Takımın verdiği sinyaller ise umutlandırıcıydı.

Maça bu sezonun favori on biriyle çıktı Galatasaray. Aslında herkesin kafasında kurduğu ideal takım da buydu. Nitekim bu on birle oyunu kolayca karşı sahaya yığdı maçın başında. Hakan Balta’nın Süper Kupa maçındaki başarılı oyunun tesadüf olmadığı daha maç başlar başlamaz ortaya çıktı, istekli oluşu da çok önemliydi. Melo da istekli ve hareketli başladı maça, ilk dakikalardan itibaren sorumluluk almaya çalıştı. Sneijder performansını her geçen gün daha da ileriye taşıyor, maçtan önce ateşli olmasına ve hasta halde çıkmasına rağmen çok iyi başladı. Nitekim muhteşem paslaşmaların sonunda Burak’ın aslında biraz kötü giden pasını çok akıllıca gole çevirdi, gayretinin neticesini erkenden aldı, morali de yükseldi. 

İlk yarı bir çok varyasyon deneyen Cim Bom, Eboue ve Balta’nın bindirmeleriyle, yayın üzerinde Sneijder’in başarılı pas dağıtımıyla pozisyonlar yakaladı ancak ikiyi bulamadı. Açıkçası iyi oynanan ilk devrede kısmen soru işareti oluşturan üç futbolcu vardı sahada; Burak, Hamit ve ilginçtir, Selçuk. Hamit aslında orta sahada özellikle takım savunmasına her maç çok katkı sağlıyor, açıkları hep o kapatıyor, Melo’nun ve Selçuk’un uzak kaldığı pozisyonlarda o var ancak hücumda çok etkisiz ve silik oynuyor. Hücum performansını geçen senenin üstüne taşımadığı mühletçe de malesef tribünlerden homurtular yükselmeye devam ediyor. Burak’ta basının bahsettiği gibi olmasa da bir problem var gibi, isteksiz gözüküyor, ikinci yarı Melo’nun fedakarlığı neticesinde golü atmasına rağmen o isteksizliği göze çarptı, çözülmesi gereken bir mevzu var, görüntü bu şekilde. Selçuk ise en şaşırtanı zira iki sezondur harikalar yaratan bir futbolcu, bu maçta noktasal pasları ve hücuma kattığı üretkenlik kendi potansiyelinin hayli altındaydı. Sezon başı, henüz form tutmamış olmasına verilebilir. 

İkinci yarıya da iyi başlayan Cim Bom, Emre Çolak’ın da getirdiği hareketlilik ile iyiden iyiye yüklendiği dakikalarda ikinci golü bariz bir penaltı sonucu buldu. Melo’nun Burak’a jesti ve sonrasındaki sevinci takım ruhu için önemli ayrıntılardı. Ancak üçüncü golün gelmeyişi ve erken rehavet G.Antep’i umutlandırdı, çok da görmeye alışık olmadığımız bir rövaşata ile gelen gol çok rahat maçı bir anda strese soktu. Özellikle duran toplarla kaleyi yoklayan deplasman takımı bir iki uzaktan şut dışında çok da önemli bir pozisyon yakalayamadan maç sona erdi. Galatasaray oynamak istediği ve istekli olduğu dakikalarda çok rahat bir şekilde oyununu rakibine kabul ettirebildiği, hücum üretkenliğini sağlayabildiği bir açılış maçı oynadı. Havanın çok sıcak olması, henüz sezon başı olması ve biraz erken rehavet maçı biraz stresli tamamlamaya yol açsa da verilen sinyaller iyi yöndeydi. Üç puanla başlamak her türlü güzel...