BBL | Galibiyet serisi devam ediyor...

Beko Basketbol Ligi'nde yılın son maçına çıkan Galatasaray Liv Hospital, Abdi İpekçi'de ağırladığı TED Kolejliler'i 85-73 mağlup etti. Şu ana kadar gösterdiği performansla takdirleri toplamış olan rakibi karşısında maça çok iyi başlayamasa da ikinci çeyreğin başından itibaren kontrolü eline alan takımımız farkı genellikle 10-12 civarında götürerek maçı kazanmayı bildi. Furkan 16 sayıyla takımın en skorer ismi olurken son maçlarda toparlanmaya başlayan Erceg de 15 sayıyla oynadı.

İki takım da maça sayı bulmakta zorlanmadan başladı. Ama bu konuda TED Kolejliler daha iyi bir giriş yaptı diyebiliriz. İçeriden Golubovic'i etkili kullanan Ankara temsilcisi ilk 4 dış atışını da isabete çevirince 5.5 dakikalık bölümü 18-12 önde geçti. Sonrasında kenardan gelen Göksenin'in savunmayı ayağa kaldırması ve hücumda yine doğru atışları bulana kadar oynadığımız sabırlı oyun çeyrek bitmeden 23-22 öne geçmemizi sağladı. İkinci çeyreğe de kaldığımız yerden devam ederek başladık. Özelllikle Sinan'ın sayılarıyla birlikte öne fırlayan takımımız farkı çift hanelere çıkardı. Sonrasında birkaç ekstra dış atışla birlikte TED Kolejliler oyuna tutunmaya çalışsa da biz rakip savunmanın yumuşaklığını da iyi değerlendirerek devreye 49-37 önde girmeyi başardık. Çok etkili ve dominant bir görüntüde olmasak bile özellikle ikinci çeyrekteki 26-15'lik üstünlüğümüz bu maçta farkı yaratan bölüm oldu. İkinci yarı ise daha çok kovalamaca gibi geçti. TED Kolejliler sürekli bir hamle yapmaya çalışıp farkı eritmeyi denedi ama biz de kalite farkımızı ve son haftalarda sahaiçinde kazandığımız alışkanlıkları ortaya çıkarıp bu farkı bir şekilde korumayı bildik. Rakibe karşı içeride Furkan'ın etkinliği sürerken Erceg de ona destek oldu. Arroyo, Ender, Hairston da az biraz sorumluluk alınca fark çok fazla açılmasa bile oyun bizim kontrolümüzde gitti ve karşılaşma sonunda 85-73'lük bir galibiyet elde ettik. 

TED Kolejliler karşısında maça her ne kadar çok iyi girememiş olsak da çabuk toparlanmak ve üstünlüğü ele alıp bunu sürdürmek önemliydi. Aslında ikinci çeyrekteki 26-15'i bir kenara bırakırsak diğer üç çeyrekte skorlar da oyun da hep birbirine yakın geçti toplamda.. Ama 2. periyotta aldığımız o üstünlüğü korumak da bize yetti. Hücumda kazandığımız alışkanlıklar ve yüksek skorlara çıkabilme potansiyeli son maçlarda iyice göze batıyor. Oyunun daha iyi akmasıyla birlikte şut yüzdelerimizde de dramatik bir artış var. (Son 3 maç sahaiçi isabet yüzdeleri: %59 - %63 - %55, üç sayılık atışlar 10/15, 13/20, 6/14) Tabi bu oyunu daha zor ve sert rakiplere karşı daha tempolu ve hızlı oynayabilmek de önemli olacak, özellikle Euroelague arenasında.. Savunmada ise ilk 5.5 dakikada 18 sayı yediğimiz bölüm haricinde genel anlamda iyiydik. TED Kolejliler her ne kadar kendi savunmasında yumuşak bir takım görüntüsü çiziyor olsa da sayıya gitmeyi bilen bir takım.. Ama o ilk maça ısınana kadarki süre haricinde savunma performansımız da geçer not aldı bu karşılaşmada.. Bireysel olarak Furkan 16 sayıyla birlikte sezonun en yüksek skoruna çıkarken bunun yanına 4 ribaund, 3 de blok ekledi. Bu maça hasta bir şekilde çıktığını düşünürsek fazladan alkışı da haketti Furkan.. Son maçlarda skor olarak iyi katkı vermeye başlayan Erceg bu maçı da 15 sayıyla tamamladı. Belki hala dışarıdan çok iyi şut atmıyor ama topun iyi dolaşıyor olması ona yaramaya devam ediyor ve o da skor bulabiliyor. Arroyo 10 sayı -  4 asist, Ender de 5 sayı - 2 asistle oynarken kısalardan son haftaların bir başka formda ismi Sinan da 7 sayı - 5 ribaund - 3 asistle maçı tamamladı. Cenk, Bonsu, Hairston Macvan ve Göksenin de hücum da çok üst düzeyde olmasa bile belirli katkılar veren diğer oyuncularımız oldular.

TED Kolejliler'i beklentiler ölçüsünde, çok rahat olmasa bile çok da fazla zorlanmadan geçtiğimizi söyleyebiliriz. Furkan-Hairston ikilisinin grip olduğu Bonsu'nun da belindeki hafif sakatlıktan ötürü iğneyle oynayabildiği bir günde çok fazla sorun yaşamamak bizim adımıza güzel oldu ve ligde üst üste 7. galibiyetimizi de aldık. Son haftalarda özellikle hücum performansımızdaki yükseliş; topsuz alan hareketliliği, iyi spacing, herkesin ilk olarak doğru atışı bulunana kadar topu çevirme isteği ve genel anlamda artan bireysel form grafikleri bizim adımıza olumlu gözüküyor. Savunmada bir düşüş yaşamadığımız ve ribaund üstünlüğümüzü de koruyabildiğimiz sürece bu gidişat bizi istediğimiz yerlere götürebilir. Şimdi önümüzde bu sezonki hedefler açısından büyük bir öneme sahip ve kazanmamız gereken bir Maccabi maçı olacak. Psikolojik açıdan da takım-taraftarın sezona bakışını etkileyebilir. Kendi evimizde oynayacağımız bu maçı kazanırsak son haftalarda yakaladığımz ivmeyi daha da yukarı çıkarabiliriz ve Euroleague'de Top 16'ya iyi bir başlangıç yapabiliriz.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0