TKBL | İlk mağlubiyet derbide geldi..

Ligde namağlup ünvanıyla Fenerbahçe deplasmanına çıkan Galatasaray Odeabank bu ünvanını ezeli rakibinin evinde bıraktı. Ligde hemen ardımızdan 2. sırada gelen Fenerbahçe'ye Metro Enerji Arena'da 79-67'yle kaybeden takımımız böylece ligdeki ilk mağlubiyetini alırken, sıralamada kendisini takip eden takımlarla arasındaki fark da 1 galibiyete düşmüş oldu. Yabancı oyuncularımızın skoru taşıdığı bu karşılaşmada Alba Torrens'in 19, Bone'un 13 ve Zellous'un 12 sayısı galibiyet için yeterli olmadı. 

Maç iki tarafın da karşılıklı basketleriyle başladı. Oyunda tempoyu daha çok seven taraf Fenerbahçe olmasına karşın biz de özellikle dış atışları oldukça yüzdeli atınca skora tutunduk ve ilk çeyreği 23-22 önde geçtik. Ancak ikinci çeyrekte iş tersine döndü. Oyunun temposu aynı şekilde devam ederken bu sefer biz istediğimiz hücum performansını sergileyemedik. Top hiç içeri inmezken dış atışlarda da daha zorlama tercihlerde bulunduk. İlk çeyrekte 23 sayı atan takımımız bu çeyrekte sadece 7 sayı atabildi ve Fenerbahçe bu süreçte öne geçerek devre öncesi skoru 39-30'a kadar taşıdı. Devreye gidilmeden önce son topta Işıl'ın ortasahadan attığı şut isabet buldu ancak TV görüntülerine bakılmasının ardından süre dolarken top elden çıkmamış olduğu için verilen basket iptal edildi. Üçüncü periyota da iyi başlayamadık. Fenerbahçe karşısında hücumda zorlanırken rakibimiz ribaundları toplayıp bizim potamıza hızlı gelerek farkı 18'e kadar da çıkardı. Ancak çeyrek sonunda oyunu dengeleyen takımımız farkı  biraz eriterek son bölüm öncesi skoru 57-46'ya taşıdı. Son çeyrekte Sancho'nun basketiyle farkı uzun bir aranın ardından tek hanelere indirdik belki ancak Fenerbahçe buna cevap vermekte gecikmedi. Belki hücumdaki kısırlığımızı aşıp sayı bulduk ama gerekli savunma direncini bir türlü ortaya koyamadık. Bu gibi anlarda rakibin kaliteli oyuncuları da kritik isabetler bulunca geri dönme çabalarımız boşa gitti ve Fenerbahçe karşılaşmadan 79-67 galip ayrıldı. 

Bu maçtaki mağlubiyetimizin en temel sebebi skor tabelasından belli oluyor zaten. Bizim böylesine üst düzey maçlarda 79 sayı yiyerek kazanma şansımız yok gibi birşey. Bu sebepten tempoyu düşürerek ve rakibi yavaşlatarak oynamak ana stratejimiz oluyor ama bu stratejiyi dün bir türlü kabul ettiremedik. 1-2 dakikalık çok kısa birkaç seri haricinde maçın neredeyse tamamı Fenerbahçe'nin istediği gibi oynandı. Ve oyunun şekli böyle olunca, deplasman faktörünün de devreye girmesiyle birlikte biz istediğimiz savunmayı yapamadık ve Fenerbahçe de istediği sayıları buldu. Yaklaşır gibi olduğumuz dakikalardaysa ya hücum ribaundlarını alıp ikinci şans sayıları ürettiler ya da kaliteli isimleri devreye girip kritik isabetler sağladı. Dün üç sayı çizgisinin gerisinden 9/18'le oynadılar. Bunun haricinde aldıkları 12 hücum ribaundu da bir etken olmuştur. Bizim istatistiklerimize baktığımızda yabancı oyuncuların skoru taşıdığını görüyoruz Zellous-Alba-Sancho-Bone 4'lüsü 67 sayının 53'ünü atmış durumdalar. Burada yerli oyuncular yeterli katkı yapamadı diye gözükebilir ki bu yanlış bir tespit olmaz ama dediğimiz gibi esas problem olan bizim atamadığımız sayılardan çok rakibin atmasını engelleyemediğimiz sayılardı zaten.. 

İlk 12 maçımızı kazandıktan sonra ligdeki ilk mağlubiyeti en önemli ve en güçlü rakibimize karşı deplasmanda aldık. Eğer kazansaydık galibiyet farkını 3'e çıkaracaktık ve muhtemelen onları normal sezon yarışında geri dönülemez bir noktaya itecektik ama olmadı. Olmadı diye karalar bağlamaya ya da başımızı öne eğmeye de gerek yok. Çünkü hala avantaj bizde.. Belki 24 saat önceki kadar ya da bu maçı kazanmış olsaydık elimize geçecek kadar büyük bir avantaj değil ama yine de bir avantaj.. Ve bu elimizde olduğu sürece bunu korumak ve daha sonra play-off yarışında lehimize kullanabilmek de bizim elimizde. Dolayısıyla moralleri çok fazla bozmaya gerek yok diye düşünüyorum. Canınız sağolsun kızlar, şimdi önümüzdeki maçlara bakalım.