BBL | Yenilmez Armada ruhu!
5 maçlık galibiyet serisi yakalayarak zirve yarışına yeniden ortak olduğu Beko Basketbol Ligi'nde 12. haftada Uşak Sportif'e konuk olan Galatasaray Liv Hospital rakibini 94-79 mağlup etti. Ligin bu sezon en dikkat çekici takımlarından biri olan rakibine karşı ikinci çeyrekte skoru bir ara 60-31'e kadar taşıyan takımımız üçüncü periyotta biraz rehavet yaşayıp farkın erimesine engel olamasa da sonrasında kontrolü yeniden eline alıp maçı kazanmayı bildi. Bütün oyuncularımızdan sayı ve asist katkısı aldığımız bu maçta Carlos Arroyo 17 sayı - 5 asistle maçın adamı oldu.
Maçı ilk yarı ve ikinci yarı diye ayırabiliriz. İlk yarıda oyunu domine eden ve farkı çok kısa sürede açan bir Galatasaray vardı. İlk dakikalar karşılıklı basketlerle geçilse de oyuna ağırlığını çok çabuk koyan takımımız özellikle topu iyi çevirerek bulduğu dış atışlarla farkı kısa sürede açtı. İkili oyunlarımızda Arroyo'nun tarafından yardım getiren Uşak karşısında yıldız oyuncumuz cezayı çok iyi keserek bu çeyrekte 4/5 üçlük attı ve 29-14'le bu bölümde farkı açmamızda başrolü oynadı. İkinci periyotta da oyunu domine etmeye devam ettik. Kenardan gelen Ender, Engin, Sinan, Bonsu gibi isimler topu çok iyi çevirdiğimiz ve en doğru atışa kadar acele etmeden oynadığımız bu süreçte yüzdeli de şut atınca fark açılmaya devam etti. Tabi bunu yaparken özellikle savunmada da gevşemeden oynamak ve rakibi iyi karşıladıktan sonra zaman zaman hızlı hücum sayıları bulmak da yine farkı açan etkenlerden oldu. Devrenin son 30 saniyesine 60-31 önde giren takımımız son 2 topta disiplinsiz hareket edince 5-0'lık bir seri yedi ve soyunma odasına 60-36'yla gidildi. Devre dönüşünde, ikinci çeyreğin son toplarında başlayan o rehavet havası yine devam etti. Uşak Sportif karşısında hücumda üretkenliğimiz düşerken çok basit top kayıpları yapmamız bize rakibin fast-break sayıları olarak geri döndü. Uşak Sportif de bu tarz durumlarda taraftarıyla birlikte coşup seri yakalayabiliyor. Buna ek olarak hücum ribaundlarına da çok aktif saldırdıkları için farkı 11'e kadar da düşürdüler. Son çeyreğe de 74-61'le gidildi. Maçın final periyodunda ise Uşak'ın yakaladığı ivmeyi devam ettirmesine izin vermedik ve kontrolü çok çabuk geri aldık. Sakin bir şekilde oynayan ve top kayıplarını ortadan kaldıran takımımız farkı çok çabuk 20'lere çıkardı. Son 1-2 dakikada yeniden maçı bırakmış olsak da karşılaşmadan 94-79 galip ayrılmayı başardık.
Oyunun ilk yarısını tek kelimeyle müthiş oynadık. Savunma konsatrasyonu üst düzeyde olan ve kolay sayı yemeyen, hücumda ise müthiş spacing yaparak en doğru atışları kovalayan ve bunları bulduktan sonra da yüzdeli sokan bir Galatasaray Liv Hospital vardı. Öyle ki ilk yarının sonunda üç sayılık atışları 8/11, iki sayılık atışları da 16/21 gibi çılgın yüzdelerle(toplam sahaiçi %75) kullanmış ve toplam 18 asist üretmiştik. Tabi burada Uşak savunmasının hata yaptığı anlar da vardı ama onları hataya itecek biçimde bir oyun oynayan da bizdik. Maçın sadece üçüncü çeyreği bizim adımıza istenmeyecek şekilde geçti. Açıkçası bu bölümde basit değil, çok basit top kayıpları yaptık. Maçı bu kadar erken bırakmak çok doğru değildi ama sonrasında yine toparlayıp maç sonunu rahat oynamayı da bildik. Bu karşılaşmada ürettiğimiz toplam 94 sayıda forma giyen 10 oyuncumuzun hepsi sayı ve asist katkısı yaptılar. Son Trabzon maçında olduğu gibi yine 6 oyuncumuzu çift hanelere çıkarken gördük. Arroyo'nun 17 sayı - 5 asisti tabi ki en çok ön plana çıkan performanstı ama özellikle Sinan'ın son maçlardaki pozitif oyununu da atlamamak lazım. Zaten hep iyi olduğu savunma alanı dışında hücumda da önemli katkılar sağlıyor tecrübeli oyuncumuz ve bu maçı da 4/4 sahaiçi isabetiyle 12 sayı - 3 ribaund - 3 asistle tamamladı. Diğer çift hanelere çıkan oyuncularımız ise Bonsu, Ender, Cenk ve Erceg oldular bu maçta. Burada şunu da belirtebiliriz ki son haftalarda topun bu şekilde iyi dolaşması ve her oyuncumuza toplu aksiyon için daha fazla alan-zaman fırsatı doğması Erceg'in oyununa da olumlu yansıyor ve muhtemelen yansımaya da devam edecek. Çünkü yakın ve fiziksel mücadelelerin olduğu oyundan çok toplu oyundaki fundamental'ıyla öne çıkan bir isim olduğunu biliyoruz ve bu oyun tarzımız onun çok daha yatkın olduğu bir tarz..
İlk bakışta zorlu gözükebilecek bir deplasmandan rahat ve net bir galibiyet çıkardı takımımız. Son haftalardaki olumlu gidişatımızı devam ettiren ve geçen sezon o 25 maçlık galibiyet serimizdeki görüntümüzü hatırlatan tarzda bir maçtı. O kadar dominant oynadık yani... Burada sadece "Acaba Bonsu geldikten sonra çok iyi oturan savunma anlayışında sorun var mı?" sorusu akıllara gelebilir. Zira son 3 maçta çok sayı yedik ama bu 3 maç da açıkçası bizim için hedef maçlar değildi. Yani yapabileceğimiz en iyi savunmayla sahada yer almadık. Tabi yine de bu konunun gelişimini takip etmek lazım çünkü bizim takımımızın üst düzey savunma yapısı ve ribaund üstünlüğü olmadan ilk olarak hücumuna güvenerek sezon genelinde istediği noktalara gelmesi çok zor.. Şimdi önümüzde yine ligin şu ana kadar başarılı olmuş takımlarından TED Kolejliler'le içeride yapacağımız bir maç var. Sonrasında ise Euroleague'de Top 16 maceramıza doğru yelken açacağız zaten..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.