BBL | Kazaya uğramadan...
Beko Basketbol Ligi'nde son 4 maçını kazanarak toparlanma ivmesi yakalayan Galatasaray Liv Hospital 11. hafta maçında Trabzonspor'u konuk etti. Zaman zaman hakem tartışmalarından dolayı da alevlenen ve bir ara 10 sayı geriye düştüğümüz maçı çevirmeyi başaran takımımız 87-81'lik bir galibiyet aldı. Arroyo'nun yine oynamadığı bu maçta tam 6 farklı isim çift haneli skorlara çıkarken Ender Arslan 19 sayı - 4 asistlik performansıyla maçı adamı oldu.
Maça çok hızlı bir başlangıç yapamadık. Özellikle savunma sertliğimiz iyi seviyede olmayınca biraz kolay sayı yedik ama karşı potada da biz Ender, Bonsu ve Macvan'la etkili olmayı başarınca ilk çeyreği 24-18 önde geçtik. İkinci periyotsa maçın bizim adımıza kötü olan bölümüydü. Aslında çeyreğe Sinan'ın üçlükleriyle başlayıp skoru 30-23'e kadar taşımış olsak da rakipte kenardan gelen Kaya'nın hücum ribaundlarındaki etkinliği ve Trabzon'un oyundan kopmadan oynaması onları maçın içinde tuttu ve fark eridi. Bir de bunun üstüne hakemlerin birkaç pozisyonda çaldıkları tartışmalı düdüklerden sonra takımımızdan tepkiler gelince maçın başhakemi Erşan Kartal ardı ardına teknik fauller çaldı.. Cenk ve Hairston'la birlikte Ergin Ataman da teknik faul yerken bu süreçte sürekli çizgiye gelen Trabzonspor öne geçip farkı 10'a kadar da çıkardı. Devre sonunda bir hamle yapıp geri dönmeye çalışsak da hakemlerin tartışmalı kararlarının gölgesinde soyunma odasına 48-41 geride gittik. Üçüncü çeyreğe de çok iyi bir giriş yaptığımız söylenemez. Savunma anlamında rakibe karşı net bir hamle yapamamak onları yakalamamıza engel oldu.. Ancak çeyreğin ilerlemesiyle birlikte biraz toparlayıp hücumda da üst üste üçlükleri bulmamız farkı kapattı ve Erceg'in son hücumdaki üçlüğüyle de 66-66 beraberliği yakaladık. Son periyoda Göksenin-Sinan'la savunmada müthiş bir giriş yapan takımımız Erceg'in hücumda sorumluluk almaya devam etmesiyle skoru 75-66'ya kadar taşıdı ve rakibine 4.5 dakika sayı atma şansı tanımadı. Ancak burada maçın kopmasını beklerken Trabzonspor bir geri dönüş hamlesi daha yapmayı başardı. Özellikle savunma konsanstrasyonumuz normalin altına devam edince rakip hücumları savunmakta zorluk yaşadık ve oyuna bir şekilde tutundular. Tüm bunlara rağmen yine de özellikle Ender'in son bölümleri iyi oynaması ve hücumda çok fazla hata yapmamış olmamız bize galibiyeti getirmeye yetti. Maç sonunda 87-81'lik skorla kazanırken ligdeki galibiyet serimizi 5 maça çıkarmış olduk.
Trabzonspor maçı özellikle savunma konsantrasyonumuzun yeteri seviyelere çıkamaması ve ribaundlarda zaman zaman sorun yaşamamızdan ötürü biraz sıkıntılı geçti. Rakibe maç boyu verdiğimiz 14 hücum ribaundu ve tabi özellikle ikinci çeyrekte aldığımız teknik faullerin de yardımıyla rakibin bu bölümde 30 sayı bulmuş işimizi zorlaştırdı. Ancak ne olursa olsun hücumda çok akıcı gözükmesek bile rakibin savunma zaaflarından da yararlanarak 87 sayıya ulaşmayı da başardık. Belki 29 sahaiçi isabetimizin sadece 11'i asist üzerinden geldi ama her maçı istediğin ölçüde iyi geçiremiyorsun, önemli olan sana yeteni yapmak oluyor bazen.. Bu maçta da bu geçerliydi. Tabi burada özellikle dış atışları 10/15'le atmış olmak bizi önemli derecede rahatlattı. Çok akıcı oynamasak bile bunun dış atış yüzdemize yansımaması bir avantajtı kesinlikle. Şutu her zaman için soru işareti olan Sinan Güler bu maçta 4/4 üçlük attı ve toplamda 14 sayı üretti. Ayrıca bu şutlarının öyle tamamen boş kalarak attığı şutlar olmadığını da belirtelim. Arroyo'nun olmadığı bir günde Ender 28 dakika sahada kalırken 19 sayı - 4 asistle galibiyette başroldeki isimlerden biri oldu. Erceg 2/3 dış atış ürettiği maçı 12 sayıyla tamamlarken Bonsu&Macvan ikilisi de daha çok boyalı alanda etkili oldular ve onlar da 12'şer sayı attı. Ayrıca Hairston da 10 sayı - 4 ribaundla oynadı. Son haftalarda formda gözüken iki yerli ismimiz Cenk ve Furkan ise bu maçta suskun kaldılar. Furkan'ın hafif sakatlığı da bunda etkili olurken Cenk ise 20 dakikayı 3 sayıyla tamamladı.
Bu galibiyetle birlikte ligde 11. maçımızda 8. kez kazanmış olduk. Hesapta olmayan yenilgilerin ardından şimdi yakaladığımız 5 maçlık galibiyet serisi ve bu süreçte Fenerbahçe, Karşıyaka gibi rakipleri yenmek zirve yarışında bize bir avantaj sağladı şüphesiz ki.. Belki bu maçta çok parlak bir oyun yoktu ama unutmamak lazım ki Münih deplasmanındaki dönüşten tam 1 gün sonra bu maça çıktık ve Arroyo'nun da rahatsızlığının devam etmesinden ötürü ister istemez eksik kaldık. Böyle günlerde büyük takım reflekslerini ortaya koyup kazanmak ve kazaya uğramadan yoluna devam etmek daha önemli şey ki bu da gerçekleşti zaten. Son olarak 2. çeyrekte bir ara yine zıvanadan çıkan hakemlere birşeyler yazmak gerek herhalde. Yani kendi adıma burada hakemlere birşeyler yazmaktan ben sıkıldım, ama hakemlerimiz sahada oldukları her an maçı sabote etme potansiyellerini koruyorlar. Bu maçta da 2. çeyrekte üst üste çaldıkları teknik faullerle maçın önüne geçtiler bir ara.. Özellikle Hairston'a çalmadıkları faul ve dönüşünde Malik gibi sadece işine bakmayı seven bir oyuncuyu bile itiraz edebilecek noktaya getirmelerini gerçekten tebrik ediyorum! Gerçi onun itirazları da öyle aman aman çok yoğun değildi ama bu hakemlerimizin teknik faul çalmasına engel olmadı tabi.. Neyse Allah'tan devre arasında nefeslenmeleri onlara biraz yaradı da 2. yarı kaldıkları yerden devam etmediler(!)
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.