Aurelien Chedjou: Dördüncü yıldızı takacağız..
Spor Toto Süper Lig'e verilen aranın yanı sıra Ziraat Türkiye Kupası'nda çeyrek final aşamasında oynanılan grup maçlarının ikinci haftasında Antalyaspor ile karşılaşacak olması nedeniyle hazırlıklarını Antalya'da sürdüren Galatasarayımızın tecrübeli savunma oyuncusu Aurelin Chedjou takımımızın kamp yaptığı otelde Fanatik gazetesinden Metin Karabaş'ın sorularını yanıtladı. Süper Lig'de geride kalan ilk yarıyı değerlendiren Kamerunlu stoper, devre arası çalışmalarından Roberto Mancini'nin oyun stiline, Dünya Kupası'ndan transfer sürecine kadar bir çok konuda görüşlerini dile getirdi. Aurelien Chedjou'nun açıklamalarının tamamı şu şekilde..
Villarreal ve Auxerre’de bekleneni veremedin, Lille’de başarılı oldun. Bu çıkışta ne etkili oldu?
Ben son derece inançlı bir insanım. Allah’a her zaman çok inanmışımdır. Kariyerimin daha önceden çizildiğine inanıyorum. Dünyanın en iyi savunma oyuncularından biri denmesi abartı olabilir. Ama bugüne kadar verilen her şeyde her zaman şükretmişimdir. O yüzden inanmaktan ve çalışmaktan hiç vazgeçmedim. Kariyerimin önceden çizildiğine inanıyorum.
Galatasaray’daki performansını nasıl buluyorsun? Transferin esnasında Türkiye’den başka takımlardan teklif aldın mı?
Evet beni o dönemde bir Türk kulübü istedi. Fakat polemik olmasın diye adını söylemek istemiyorum. Benim Galatasaray’ı seçmemin nedeni Dany ve Drogba’nın olumlu referansları oldu. Onlar Lille’deki gibi bir aile ortamının burada da olduğunu söylediler. Ben de Galatasaray’ı seçtim ve tercihimden dolayı mutluyum. Kesinlikle performansımdan memnun değilim. Performansımı yeterli bulmuyorum. Daha iyisini yapabilirdim. Yapmalıydım da. Buraya geldiğimden beri istikrar oturtamadım. Değişik sakatlıklar yaşadım. Dizimde, sırtımda, kasığımda, adalemde sorunlar yaşadım. Bunlar üst üste geldi ve fizik olarak tam iyi duruma gelemedim. Bunlar hiçbir zaman mazeret olamaz. Daha iyi olacak her şey. Ortada bir gerçek var, daha iyi olmam gerekiyor.
Türkiye’ye geldiğinde seni şaşırtan bir şey oldu mu?
İmza atacağım öğrenildiği zaman Twitter’da kısa bir süre içerisinde takipçi sayım inanılmaz arttı. O gün ilginç bir yere geldiğimi düşündüm. Galatasaray’ın büyüklüğünü daha o zaman anladım. Türkiye’ye geldiğim zaman futbolun din gibi olduğunu gördüm. Dünya’nın her yerinde futbol çok popüler bir spor ama Türkiye’de futbolla ilgilenmeyen insan yok sanırım. İnsanların nazikliği beni çok etkiledi. Arada dil farkı olmasına rağmen her zaman çok naziklerdi.
Şu an takımın lideri kim sence?
Genel olarak baktığımızda Melo. Saha içerisinde her zaman en çok konuşan ve takımı her zaman bir araya getirmek isteyen bir lider. Drogba yaşı ve kariyeri itibari ile lider. Selçuk hem kaptan hem de saha içerisinde Türk ve yabancı oyuncular arasındaki iletişimi sağlıyor. Bizim saha içerisinde Melo, Drogba ve Selçuk gibi çok önemli liderlerimiz var.
Galatasaray 3 kulvarda devam ediyor yoluna. En gerçekçi hedef olarak neyi görüyorsun?
Üçünü ayrı ayrı söylemek gerekirse. Öncelikle biz şampiyon olabilecek bir ekibiz. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi. 4. yıldızı takmamız lazım. Bunun için son ana kadar elimizden geleni yapacağız. Türkiye Kupası’nda finale kadar gidilecek gibi görünüyor çünkü önemli birçok ekip elendi, kazanabiliriz. Chelsea maçı da Şampiyonlar Ligi’ndeki yolumuzu belirleyecek. Chelsea şu an Avrupa’nın en iyi takımlarından biri. Çok zor iki maç oynayacağız. Ama biz kendi evimizde her engeli, her dağı aşabilecek güçteyiz. Bunu Juventus karşısında bir kez daha kanıtladık. İstanbul’daki maç bu turun belirleyicisi olacak. İstanbul’da elimize geçen fırsatları değerlendirebilirsek Londra’da turu geçebilecek güçteyiz.
Galatasaray’a geldiğin zaman takımın başında Fatih Terim vardı. Şimdi ise Roberto Mancini var. Bu değişim seni ve takımı nasıl etkiledi?
Fatih Terim gittiği zaman soyunma odasında ağlayan arkadaşlarımız olmuştu. Aynı zamanda Florya’da da ağlayan insanlar oldu. Onun gidişi sadece teknik ve taktiksel bir şey değildi. Aynı zamanda duygusal bir şey. O maneviyatı çok yüksek bir etkiye sahipti. Oyuncular ve Florya’daki insanlar ona çok bağlıydı. O yüzden o gidiş bizim için kolay bir süreç olmadı. Mancini aynı oyuncularla yoluna devam etti. O nedenle bu geçiş onun için de kolay olmadı. Aralarındaki farka gelirsek biz şimdi daha çok taktik çalışıyoruz. Aralarındaki tek fark bu.
Mancini savunmaya büyük önem veriyor. Takımın başına geldiğinden bu yana sürekli bu bölgeyi çalıştırıyor. Bu çalışmalar sana ne katıyor?
Şampiyonluğu hedefleyen bir takım kötü bir savunmayla o başarıyı elde edemez. Biz zaten hücum hattında çok önemli isimlere sahibiz. Skoru her zaman değiştirebilecek isimler var takımımızda. Biz savunmayı doğru yaparsak takım zaten hücum hattıyla skoru değiştirebilir. Mancini geldiğinden beri zaten bunu belirledi ve takımı buna göre çalıştırmaya başladı. İtalyan bir teknik ekibimiz var ve onlar bu defans konusunu çok önceden beri çözmüş isimler. Ben de yeni şeyler öğreniyorum. Topa bakmak, pozisyon almak, rakiple arama mesafe koymak gibi şeyleri daha detaylı öğreniyorum.
Melo ile yaptığın ilginç bir sevinç var. Bu sevinç nasıl ortaya çıktı. Ve mesaj nedir?
Melo benim kardeşim gibi. Kendisiyle İspanyolca anlaşıyoruz. Kulübe geldiğimden bu yana bana taraftarı ve Galatasaray’ın ne kadar büyük bir kulüp olduğunu söylüyor. Taraftar için savaşmamız gerektiğini anlatıyor. Aynı zamanda çok dürüst bir insan. Sizin için ne düşünüyorsa direkt yüzünüze söylüyor. Ben bu tür insanları çok seviyorum. Kayseri maçından önceki antrenmanda Melo bir gol attı ve bana o bakışı yaptı. Ben de ona ikimizden biri gol atarsa bunu yapalım dedim. Gol olunca bu sevinci yaptık. Enterasan bir şekilde diğer takımlar ve hatta branşlar tarafından kullanılmaya başlandı.
Melo ile çok iyi arkadaş olduğunu söyledin. Fakat Dünya Kupası’nda rakip olma ihtimaliniz var. Melo’yla rakip olursan ne hissedersin?
Biz bunu Melo’yla konuştuk. Her şeyden önce umarım o da Dünya Kupası kadrosunda olur. Bence Galatasaray’da göstermiş olduğu performansla zaten bunu hak ediyor. Ben de inşallah kadroya davet edilirim. Onla rakip olursak forma değiştirmek benim için büyük gurur olur. Sahada karşılaşırsak Felipe sadece topa girmeli, bazen çok sert oynuyor. O yüzden hafiften kaçarım..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.