STKTK | Hakemlere rağmen final(!)

Spor Toto Kadınlar Türkiye Kupası'nın ilk 3 günü geride kalırken Galatasaray Odeabank oynadığı 2 maçı da kazanarak final bileti almayı başardı. İlk gün oynanan Beşiktaş maçında rakibini 62-48'le geçmeyi başaran takımımız 1 gün ara verdikten sonra çıktığı yarı final mücadelesinde ise Adana Botaş'ı 63-54'lük skorla mağlup etti ve final bileti aldı. Bu 3 günlük sürede bizim aldığımız final biletinden daha çok ön plana çıkan nokta ise 2 maçta da hakemlerin taraflı yönetimleri ve Ekrem Memnun'un bu duruma olan tepkisiydi...

İlk gün oynadığımız Beşiktaş karşısında maçın ilk birkaç dakikasına tutuk başlasak da sonrasında kontrolü ele almış ve özellikle savunmadaki performansımızla birlikte skorda da avantajı ele geçirmiştik. Bizimle kıyaslandığında güç dengesi olarak geride olan rakibimize karşı çok iyi bir oyun ortaya koyamasak da (özellikle hücumda) ilk yarıyı 35-25 önde kapadık. Üçüncü çeyrekte de yine hücum performansı iyi bir seviyede olmazken savunmayla birlikte farkı biraz daha açma şansını kullanmış ve bu şansı maç sonunda 62-48'lik bir galibiyete çevirmiştik. Karşılaşma boyunca Zellous, Sancho, Şebnem skor yükümüzü çekerken sonlarda da Bahar ön plana çıktı ve bu 4 ismin hepsi çift haneli skorları bularak 62 sayının 49'una imza attılar. Yarı finaldeki Adana Botaş maçında da çok benzer bir senaryo vardı aslında. Maçın ilk 2-3 dakikasına tutuk giren ancak sonrasında oyuna ısınıp yine temelde savunma gücünü ortaya koyan takımımız ikinci çeyrekte ele aldığı üstünlüğü maç sonuna kadar korumayı bildi. Özellikle ikinci çeyrekte gelen 12-0'lık seri ve toplamdaki 16-3'lük skor maçın geri kalanını rahat geçirebilmemiz adına anahtar oldu. İkinci yarıdaysa çok iyi ya da akıcı bir oyun ortaya koymadık belki ama son dakikalar hariç farkın erimesine çok fazla izin vermeden galibiyete uzandık. Bu maçta ise Işıl Alben 12 sayı - 10 ribaund - 5 asisle en etkili oyuncumuz olurken Kelsey Bone da 10 sayı - 9 ribaundla mücadele etti. Başka bir oyuncumuzun çift hanelere çıkmadığı bu maçta skor dağılımı daha dengeli bir görüntü izledi. 

Maçların gelişimleri bu şekilde oldu. Ancak kupanın ilk 3 gününde herşeyin önüne geçen bir faktör vardı ki o da hakem yönetimleri oldu. Saha dışında sakin tavrıyla bildiğimiz Ekrem Memnun'un basın toplantısından sonra adeta patlama yaşadığı Beşiktaş maçının üstüne Botaş karşısında da hakemler faul çalma standartlarını sahanın farklı yarılarında farklı şekilde kurdular. Maçları kazandık tabi ama zaten oynadığımız 2 rakip de normalde bize pek fazla zorluk çıkarabilecek rakipler değil. Ancak hakemler ellerinden geldiği kadarıyla onlara yardım etti. Ve son olarak da yarı finalin diğer ayağında Mersin BŞB karşısında Fenerbahçe'yi el ele kol kola finale taşıdılar. Sonuç olarak; Ankara'daki Türkiye Kupası mücadelesinde bildiğimiz senaryolar işliyor şu ana kadar. Bu senaryonun sonunun genellikle nasıl bittiğini de biliyoruz, bakalım Cumartesi günkü final mücadelesinde hakemler yine takımlardan, oyunculardan ve maçın kendisinden rol çalıp kazananı tayin edecekler mi? Bakalım Galatasaray'ın 4 senelik kupa ambargosunu kırmak için ne kadar çaba sarfedecekler? Ve Alba Torrens'in de olmadığı bir ortamda biz buna ne kadar direnebileceğiz. Bakalım, Cumartesi'yi bekliyoruz...