BBL | Play-off'larda görüşelim!

Euroleague'deki oyunu ve aldığı sonuçlarla iddiasını tazeleyen Galatasaray Liv Hospital dönüşündeki lig maçlarındaysa kayıplar yaşamaya devam ediyor. Ligin 19. haftasında Tofaş deplasmanına çıkan takımımız özellikle Arroyo'nun etkisiz kaldığı bir günde rakibine 67-60'lık skorla mağlup oldu ve ligdeki 6. yenilgisini alarak 4. sıraya düştü. 3/16 gibi çok kötü bir oranla dış atış kullandığımız bu karşılaşmada Domercant ve Bonsu 17, Cenk de 10 sayıyla oynadılar ama bu mağlubiyete engel olamadı.

Maça hücumda çok kötü başlayan ve sayı bulmakta oldukça zorlanan takımımız karşısında Tofaş 11-2'lik bir seri yakaladı. Sonrasında Domercant'in üst üste 2 isabeti gelse de ilk çeyreği 14-7 geride kapattık. İkinci periyot ise maç boyunca iyi oynadığımız tek periyot oldu. İlk çeyrekte zaten çok kötü olmayan savunmanın yanında hücumda özellikle Domercant'in etkili oyununu sürdürmesi, bunun yanında yanına ekstra isimlerin de dahil olmasıyla birlikte öne geçmeyi ve devreye 30-28'lik üstünlükle gitmeyi başardık. Devreye girildiğinde Domercant 10 sayıyla en skorer ismimizdi, Bonsu ise 9 sayıyla ona destek olmuştu. 3. çeyrek karşılıklı şekilde skorun gelip geldiği bir oyuna sahne oldu. Aslında farkı biraz daha açıp rahatlama noktasına getirebilirdik, bu fırsatlar ayağımıza geldi ama bu dakikalarda Tofaş'ın bulduğu ekstra şut isabetleri buna engel oldu ve onları oyunun içinde tuttu. Çeyrek bitmeden de skor olarak bizi yakaladılar ve son bölüme de 48-47 önde girmeyi başardılar. Maçın final periyodunda ise yorgunluğun baş göstermesi, takımın bir türlü sahaiçinde doğru reaksiyonları verememesinden ötürü sıkıntı çektik. Uzun süre maç ortada gitse de açıkçası ne Arroyo ne de takımın geri kalanında maçı kazanmaya yönelik olumlu bir elektrik yoktu. Ataman'ın aldığı molalar da burada çare olamazken son dakikalara girildiğinde özellikle Serhat'ın bulduğu kritik bir üçlük ve Elonu'nun pota altında alıp sayıyla tamamladığı hücum ribaundları ibreyi iyice onlardan yana çevirdi. Bu şartlar altında ortaya winner bir karakter koyamayan takımımız sahadan 67-60'lık skorla mağlup ayrıldı ve ligde bu sezon 6. kez kaybetti.

Tofaş deplasmanındaki bu mağlubiyette ikinci çeyrek performansını ve üçüncü çeyreğin bazı bölümlerini çıkarırsak açıkçası kaybetmeyi fazlasıyla hakettik. Özellikle rakibin Arroyo'ya aldığı önlemler ve onun da gerçekten kötü bir gününde olması takımın geri kalanını da etkiledi. Ender de ekstra birşeyler üretemeyince hücumda çok tıkandık. Burada Tofaş savunmasının hakkını vermek lazım tabi, derslerine iyi çalışmışlar ve sonuçta bizi 60 sayıda tutmayı başardılar ama biz de daha fazlasını yapabilirdik, bu maçta yapamadık. Domercant ve biraz da Cenk dışında dış oyuncularına yeterli sorumluluğu alamaması(başta Arroyo: 2 sayı - 5 asist) takımın geri kalanını da olumsuz etkiledi ve takımın vücut dili son bölümlerde oldukça kötüydü. Ekstra olarak, son haftalarda bu gibi maçlarda iyi katkılar verebilen Erceg'i de bu maçta aradık. O olsaydı hücuma biraz daha çeşitlilik gelebilirdi. Öte taraftan savunmada da problemlerimiz var. Uzun rotasyonunun darlığından ötürü pek çok sefer 4 kısaya dönüyoruz ama bu anlarda içeriyi toparlayabilecek bir uzun eksikliği de yaşıyoruz. Furkan bu anlamda Partizan maçında çok iyi bir sınav vermişti ama bu maçta o çizgisinden uzaktı. Gerçi sadece 15 dakika oynadığını da belirtmek lazım, belki biraz daha fazla kullanılabilirdi. Daha çok oynayan Bonsu ise hücumda 17 sayılık bir katkı vermesine rağmen top kayıplarıyla da zaman zaman öne çıktı. Ancak daha çok göze batan şey, onun o bildiğimiz içerideki agresif ve sert yapısından uzaklamış olması.. İlk geldiği haftalardaki çizgisinden özellikle bu anlamda çok geriye gitti ve bu da takıma zarar veriyor. Bu maçın da sonlarında rakip uzun Elonu'nun pota altında ona karşı kurduğu dominasyon, galibiyeti Tofaş'a getiren etkenlerden biri oldu.

Beklentiler dahilinde belki burada mağlup olmamalıydık ama açıkçası büyük bir sürpriz oldu diyebilir miyiz? Hayır. Takım Euroleague'le birlikte gelen bu yorucu tempoyu kaldırmakta zorlanıyor. Bu artık iyice belli olmaya başladı. Fiziksel yorgunluktan öte, takımın geçirdiği zor sezonun getirdiği mental yorgunluk daha ön planda. Tabi taktiksel olarak da sezon içinde yaşanan birçok değişimden ötürü belli sahaiçi alışkanlıklar kazanmak zorlaşıyor ve maçtan maça değişen performanslar görüyoruz. Misal dünkü 60 sayının 52'sini ilk 5'te başlamayıp kenardan gelen oyuncular atmış. Düzenlerin yerli yerinde olduğu, herkesin rolünün üç aşağı beş yukarı çizildiği bir takımda böyle bir oran göremezsiniz ama bizim böyle günlük dengesizliklerimiz oluyor maalesef. Takvim o kadar yoğun ki toparlayacak vakit bulmakta zorlanıyoruz. Ancak şimdi bu takım gidip Perşembe akşamı o çok zorlu Maccabi deplasmanından da galibiyet çıkarabilir, böyle bir ihtimal de var. Tabi bu durumda lig biraz boşlanıyormuş gibi gözükebilir ama liderlik şansımız kaçmışken, 2.lik ihtimali de düşük gözüküyorken açıkçası 4. olup olası play-off yarı finalinde ligi çok büyük ihtimalle lider bitirecek Banvit'le oynamak daha mantıklı olur stratejik açıdan.. Ataman'ın idealinde böyle bir düşünce olduğunu sanmıyorum ama şu an için çok fazla yapacak birşey de yok. Üstteki diğer takımlarla makasın çok açılmasına izin vermeden ligdeki enerjimizin çoğunu play-off'lara saklamak bizim için daha mantıklı olacak gibi gözüküyor. O zamana kadar meydan diğerlerinin olabilir..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0