Ergin Ataman: Milano'da biz de olacağız!

Partizan karşısında kazanılan galibiyetin ardından adını THY Euroleague'de çeyrek finale yazdıran Galatasaray Liv Hospital'in başarılı baş antrenörü Ergin Ataman karşılaşma sonrasında "Hedefimiz final-four oynamak" açıklamasında bulunmuştu. Bu açıklamasıyla dikkat çeken Ergin Ataman, zorlu Barcelona serisi öncesinde Hürriyet gazetesinden Tolga Yenigün'e özel röportaj verdi. Milano'da düzenlenecek olan dörtlü finallerde yer almak istediklerini dile getiren Ergin Ataman, ligdeki şampiyonluk yarışıyla ilgili olarak da görüşlerini dile getirdi. Ergin Ataman'ın röportajının tamamı şu şekilde..

TOP 8: BARCELONA
Euroleague’de özellikle deplasmanlarda çok iyi oynadık. Real Madrid deplasmanına pivotsuz gittik. Son ana kadar kovaladık maçı. Bayern Münih, Partizan ve Zalgiris gibi önemli takımları yendik. CSKA’nın fark atmak için çıktığı maçta oyunu kontrol ettik. Son topu Macvan elinden kaçırdı. Taktik icabı 1 sayılık mağlubiyete razı olduk. Maçı tekrar uzatabilirdik ama biz startejimize uyduk. Ve gördüğün gibi TOP 8’deyiz. Barcelona’ya oyunu yavaşlatma stratejimizle gideceğiz. Euroleague’in en az top kaybeden takımıyız bu özelliğimizi göstereceğiz. İlk 2 maçın İspanya’da olması avantaj. Bunların birinde Barça’ya vurgun yapacağız.

Biz sezon içinde çok sıkıntılı günler geçirdik. Euroleague’in ikinci, üçüncü haftasında takımın neredeyse 5’te 4’ü sakatlandı. Ama biz oturup ağlamadık. Doğru transferler yaptık. Hairston gibi çok önemli bir oyuncuyu kadromuza kattık. Macvan kontenjan nedeniyle Türkiye Ligi’nde oynamıyordu, onu takıma monte ettik. Bonsu’yu getirdik. Partizan maçında yine Bonsu yoktu geçen hafta da ondan yararlanamadık. İnşallah Barcelona serisine yetişecek. Biz sakatlıkları hiçbir zaman mazeret olarak kabul etmedik. Hep ileriyi düşündük. Bizde hedef bitmez. Önümüzde Barcelona engeli var fakat bu saatten sonra önümüz tek hedef var; Final Four.

Taraftarımız bütün Euroleague sezonu boyunca müthişti. Partizan karşısında da büyük bir itici güç oldular. TOP 16’nın ikinci devresinde oynadığımız her maçı final havasında oynadık. Ve biz en sonuna kadar getirdik.

TAKIM İÇİ LİDER: ARROYO
Arroyo takımın saha içindeki lideri. Büyük başarılar kazanan takımların liderleri oyun kuruculardır. Ben saha dışındaki lideriyim o ise içerideki. Onunla Beşiktaş’tan beri müthiş bir telepati anlayışımız var. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Arroyo’nun sahada çok büyük bir özgürlüğü var. Ama o da o özgürlüğünü nasıl kullanması gerektiğini biliyor. Benim ne istediğimi çok iyi bildiği için ben de onu özgür bırakıyorum. Hem kendi skor gücü olan hem de takımı oynatan bir oyuncu. Sıcak oyuncuyu hissedebiliyor. Bunlar çok önemli özellikler. Bu arada diğer oyuncular da onun liderliğini kabul ediyor. Arkadaşları onun oyun içindeki mücadelesine ve teknik kapasitesine saygı gösteriyor.

EUROLEAGUE'İN YENİ YÜZÜ: GALATASARAY
Başkanımız Ünal Aysal’ın büyük vizyonunun ve Lutfi Arıboğan’ın yönetim anlayışıyla G.Saray’ın Türkiye ve Avrupa’da ses getiren bir yapıya büründüğünü düşünüyorum. Bunun pek örneği yok. Hem futbolda Avrupa’nın dev bir kulübü olacaksın hem de basketbolda CSKA, Barcelona, Real Madrid ve Olympiakos gibi dev kulüplerin mücadele ettiği bir arenada son 8’e kalacaksın. Bir de kadın basketbol takımımız Avrupa şampiyonu oldu. Elbette tüm bu başarılar tesadüfi değil.

Galatasaray’da uzun vadeli planım Euroleague’de A Lisansı almak. Galatasaray elbette Euroleague’in ciddi bir değeri ama şu an A Lisansı olmadığı için Türkiye Ligi’nde şampiyon olmazsa seneye Euroleague’de yer alamayacak. Bu çok büyük bir çelişki ve bu konuda yönetimimizin ciddi bir faaliyette bulunduğunu biliyorum. THY’nin bize destek vermesini bekliyorum. Galatasaray’la bir yıl daha kontratım var ancak gönül ister ki basketbol antrenörlüğünü Galatasaray’da bırakalım. Ama sonuçta bu bir profesyonellik işi ve çok uzun vadeli planlar yapmayı sevmem. Gönlümün istediği Galatasaray’ı sürekli TOP 8 ya da Final Four adayı bir takım haline getirebilmek.

TÜRKİYE LİGİ: SON ŞAMPİYON
Türkiye Ligi’nde ikinci yarı fizyolojik olarak büyük yorgunluk oldu. Yaşadığımız sakatlıklar nedeniyle bazı oyuncuların üzerine yük fazla bindi. Ama antrenör olarak bunu kabul etmem mümkün değil. Bizim için Euroleague ne kadar önemliyse Türkiye Ligi’de o kadar önemli. Ligi büyük ihtimalle dördüncü sırada bitireceğiz. Bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayıyız. Banvit bizim geçen yılki halimizi andırıyor. Hem Euroleague oynamadılar hem de Euro Cup’tan elendiler. Play off’a da saha avantajıyla girecekler. Bunlar geçen yılın finalisti Banvit’i ciddi bir şampiyonluk adayı haline getiriyor.

Gönül isterdi ki F.Bahçe ve Efes ile birlikte TOP 8’e kadınlarda olduğu gibi üç takımla kalsaydık. Mutlaka bir şeyler şanssız gelişmiştir. Efes Türk basketbolunu Avrupa’ya tanıtan bir kulüp. Baktığınız zaman geçen yıl çok eleştirilen Oktay Mahmuti Efes’i Final Four’un kapısından döndü. Ama bu sezon benim anlayamadığım bir şekilde TOP 16 başlarken Mahmuti’nin görevine son verildi. Üzgün ve şaşkınım. Bambaşka bir yapılanmaya gidildi. Sonuç Türk basketbolu açısından üzüntü verici. Biz Efes’in hep Final Four kovalamasına alıştık.

EKONOMİK SORUNLAR
Avrupa basketbolunda ekonomik olarak genel bir sıkıntı var. Bunun Galatasaray’a da zaman zaman etkisi oldu. Bunu saklayacağız değiliz. Biz geçen yıl da bu tarz sıkıntılar çektik ama sonunda şampiyon olduk. Sonunda herkes parasını aldı, primini aldı. Galatasaray Kulübü’yle bir sözleşme yapıyorsan alacağın paran, daha doğrusu paranı tamamen alacağın garantidir. Bu sezon Beşiktaş maçı öncesi idmanda ufak bir kriz oldu ancak o günden sonra herhangi bir sıkıntımız olmadı.

MİLLİ TAKIM: MADALYA VE KUPALAR
Ben iddialı bir insanım ve şimdi ben bu iddiamı Türk Milli Takımı’nda gerçekleştirmeye çalışacağım. Milli Takım antrenörü olmak büyük bir onur ama hedef değil. Hedef Türk Milli Takımı’nı layık olduğu yere götürebilmek. Türkiye, Dünya Şampiyonası’na katılıyorsa hedef kesinlikle madalyadır. Ve onun planlarını daha şimdiden boş vakitlerimde çalışmaya başladım kafamın bir taraflarında. Ama asıl çalışma sezon bittikten sonra olacak.

Türkiye’de yetişmiş her çocuğun içinde milliyetçi duygular vardır ve bunu ödemenin yolu da Milli Takım’a hizmet etmek. Bugün Türkiye’de askerlerimiz, polislerimiz, öğretmenlerimiz şehit oluyor. Bulunduğumuz konumda bize düşen Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek. NBA’deki temsilcilerimiz için de bu geçerli. NBA’deki oyuncularımızı çok iyi tanıyorum. Hidayet’in de biraz alınganlık yapıp böyle bir demeç verdiğini düşünüyorum. Hidayet de dahil tüm NBA’deki Türk oyuncuların sağlıkları el verdiği taktirde koşarak gelip gönülden oynayacaklarını düşünüyorum Milli Takım’da. Geçen hafta onunla telefonda konuştum. Sezon bitsin Hidayet Türkiye’ye gelsin. Onun da durumunu değerlendireceğiz. Benim oynamak isteyen formda olan herkese kapım açık.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0