BBL | Yarı Finaldeyiz!

Beko Basketbol Ligi play-off'larına istediği gibi başlayamayan ancak haftasonu kritik bir deplasman galibiyeti alarak kaybettiği avantajını geri kazanan Galatasaray Liv Hospital, çeyrek final serisinin 3. maçında konuk ettiği Beşiktaş'ı 78-65 mağlup ederek seriyi 2-1'e getirdi ve yarı finale kalmayı başardı. Maça müthiş başlayan ve ilk dakikalarda yakaladığı üstünlüğü bitime kadar sürdürmeyi başaran takımımız net bir galibiyete imza atarken bir üst turda Banvit'in rakibi oldu. Sinan Güler 15 sayıyla en skorer oyuncumuz olurken Mensah-Bonsu da 8 sayı - 11 ribaundla öne çıkan isimlerden oldu. 

10 bin kişiye yakın seyircinin olduğu bu maça Galatasaray müthiş bir giriş yaptı. Savunmada oldukça agresif ve temas ederek oynayan takımımız Beşiktaş'ın hücumlarını bozarken, bunun devamında savunmadan aldığı enerjiyi kendi hücumuna da yansıttı. Özellikle Sinan maça çok iyi başlarken şut yüzdelerimiz de yüksek olunca ilk 5 dakikayı 17-4 gibi bir skorla önde geçtik. Devamında ise Beşiktaş'ın kenardan getirdiği bazı isimlerle oyunu dengelemesi sonucunda hızımız kesilince geri kalan süreçte özellikle hücum üretimimiz düştü, ama buna rağmen ilk çeyreği 22-11 önde geçtik. İkinci çeyrek iki taraf adına da yavaş başlarken ilk 4 dakika 4-4'le geçildi, ancak sonrasında vitesi arttıran taraf yine biz olduk ve savunma&hücum tekrardan ortak işlemeye başlayınca fark 17'ye kadar çıktı. Devrenin sonlarına doğru yaklaşırken ise Beşiktaş'ta Lofton devreye girmeye başladı. O dakikalara kadar sayı bulamayan Amerikalı skorer yavaş yavaş ısınırken, ona karşı savunma hamlesi yapmakta zorlandık. Ancak bizde de kenardan gelen Hairston'ın iyi bir skor katkısı vermesi hücümu ayakta tuttu ve bunun devamında Sinan'ın devre biterken bulduğu isabetle birlikte soyunma odasına 43-30 önde girdik. Üçüncü çeyrek de tıpkı bir önceki gibi durgun ve sıkışık bir görüntüde başladı. Sonrasında iki takım da herhangi bir momentum yakalayamazken bu bölüm karşılıklı basketlerle geçildi. Beşiktaş Lofton'la ayakta dururken, bizde ise ilk yarıyı suskun geçiren Erceg'in bulduğu 2 üçlük isabeti öne çıktı ve bu periyodu da 60-48 önde geçtik. Final periyoduna Erceg'in hücum sırası bize geçmişken aldığı teknik faulle başladık ve bu teknik faulün ardından Beşiktaş çok çabuk bir seri yakalayarak farkı 7'ye indirdi. Rahat giden maç sıkıntıya girebilir havasını edinsek de takım bu dakikadan sonra panik yapmadan oynamaya devam etti. İlerleyen dakikalarda Beşiktaş'ın 4 kısa+Bajramovic'li düzenine karşı biz de 4 kısaya döndük ama bizim kullandığımız uzun Bonsu olunca boyalı alanda önemli bir üstünlük yakaladık. Akıcı hücum edemesek dahi Bonsu'nun hücum ribaundlarını toplaması ve 0 sayıyla girdiği çeyrekte 8 sayı üretmesi bu dakikalarda bizi taşırken son dakikalara girdiğimizde farkı yeniden çift hanelere çektik ve en sonunda 78-65'lik skorla galip gelerek seriyi galip bitirmiş olduk.

Maçın özellikle ilk 5 dakikası çok etkiliydik. Sonrasındaki durağanlığa rağmen ikinci çeyrekte de bir ivme yakalayarak farkı 17'ye kadar çektiğimiz bölüm de yine etkileyeciydi. Savunmada çok sert oynayan, topsuz alandaki mücadelelerde rakibe temas ederek yıpratan ve iyi yardımlaşan bir savunma vardı bu bölümde. Ancak Lofton devreye girmeye başlayınca bir parça sıkıntı yaşadık. Lofton öyle bir isim ki onu tutan oyuncu bir anlık kaçırdığı zaman cezayı kesebiliyor. Cezayı kesmesin diye onun üzerine yardım getirmeye çalıştığımızda da Beşiktaş boştaki adamlarını bularak etkili olabildi ve zaten devre sonunda farkı bir parça olsun eritebilmelerinin sebebi de Lofton'ın bu etkinliğiydi.. İkinci yarı ise neredeyse tamamen sıkışık bir görüntüde geçti. Savunma sertliği ve enerjisi belki ilk dakikalardaki kadar yüksek değildi ama Beşiktaş'ı durdurmaya yetti. Hücumda ise farklı anlarda farklı kahramanlar çıkarabildik. Sinan'ın çoğu maçın ilk dakikalarında olmak üzere attığı 15 sayının yanında Arroyo 12 sayı - 8 asistle oynadı. Bonsu'nun son çeyrek performansı etkileyiciydi ki double-double'ın sınırlarında gezdi. Eğer Ender sahada olduğu dakikalarda onu biraz daha iyi kullanabilseydi(pozisyon vardı, kullanamadı) Pops da çift hanelere çıkabilirdi. Bu isimler haricinde Markoishvili, hem Lofton'ı en iyi savunan oyuncu oldu hem de sonlarda attığı kritik bir üçlükle oyunu rahatlattı. (9 sayı) Maçın tek sıkıntıya girdiği bölüm Erceg'in 4. periyodun başlarında aldığı son derece gereksiz teknik faulden sonra Beşiktaş'ın yakaladığı seriydi ancak orada da sakin kalıp farkı daha fazla eritmelerine izin vermememiz olumlu bir noktaydı bizim açımızdan.. İstatistiksel olarak; top kayıplarının 10'da kalması bizim açımızdan yine bir başka olumlu nokta olurken bu maçta bulduğumuz dış atışları önceki karşılaşmaya görenle daha ideal sayılabilecek bir oranla sokunca (8/25) skoru istediğimiz noktalara taşıdık. Ayrıca bu seri özelinde belirleyici olabilecek noktalardan biri olan ribaundlarda da herhangi bir taraf net bir üstünlük kuramazken bu da skorun oyundan bağımsız farklı noktalara gitmesini engelleyen faktörlerden biri oldu. Takımımız toplamda 34-29'la ribaundlarda önde yer alırken bizim çektiğimiz 11 hücum ribaunduna karşılık Beşiktaş da aynı miktarda hücum ribaundu aldı.

Bu galibiyetle birlikte seriyi burada sonlandırmış oluyoruz. Bu kadar uzamaması bile gereken bir seriyken ilk maçta alınan şok mağlubiyet bizi zor bir noktaya taşıdı, ama ondan sonrasında ayakta kalmayı başarmak ve özellikle bu son maçta büyük takım reaksiyonunu göstermek önemliydi. Beşiktaş belki çok iyi bir takım olmayabilir ama bizi zorlamış olmaları bence pozitif bir nokta, çünkü bizim gibi vites arttırması gereken takımlar için böyle zorlayıcı seriler oynamak devam eden play-off sürecinde olumlu etkiler yapan ve adeta takımı uyandıran bir durum olabiliyor. Ayriyeten bu seride daha iyi bir Bonsu izlemiş olmak da artı hanesine yazılabilir, zira şimdiki rakibimiz olan Banvit'in zayıf karınlarından biri olan P&R savunmasını çok net cezalandırabilecek bir isim.. Tabi bununla birlikte avantajlı veya dezavantajlı olduğumuz başka noktalar da olacaktır. Ev sahibi avantajının ise rakipte olacağı bu yarı final serisi Cuma akşamı Bandırma'da başlayacak ve şimdiden söyleyebileceğimiz şey şu ki en az bir final serisi kadar önemli olacak. Sadece bu sezon özelinde değil, önümüzdeki sezonlara yapabileceği etkileri de düşünürsek...