BBL | Yenilmez Armada Finalde!

Beko Basketbol Ligi'nin yarı final serisinde normal sezon lideri Banvit'le karşılaşan Galatasaray Liv Hospital, serinin 4. maçını müthiş bir geri dönüşle kazanarak durumu 3-1'e getirdi ve yeniden finale yükseldi. İlk yarıda çok kötü hücum eden ve Banvit karşısında 14 sayı farkla geriye düşen takımımız ikinci yarıda Markoishvili'nin fitili ateşlemesiyle ayağa kalktı. Unutulmaz bir geri dönüşe imza atarak karşılaşmadan 73-66 galip ayrılan takımımızda Marko 19 sayıyla en skorer isim olurken Carlos Arroyo da 17 sayıyla galibiyette ön plana çıktı.

Son birkaç maçtır yaşanan forma krizinden ötürü geç başlayan bu mücadeleye Banvit çok daha etkili bir giriş yaptı. İç-dış dengesini çok iyi sağlayan rakibimizde özellikle Cevher'in attığı iki üçlükle oyunu açarken, biz ise kötü hücum ederek başladık ve ilk TV molasına 6-13 geride girdik. Sonrasında ise kenardan Ender&Bonsu ikilisini getirip savunmayı da sertleştirince çok çabuk ve etkili bir seri yakalayıp öne geçmeyi başardık. Ancak bu rüzgar çabuk dindi ve oyunu dengeleyen Banvit ilk çeyreği 18-20 önde geçti. İkinci periyot tam bir kabus oldu bizim adımıza.. Hücumda akıl almaz derecede statikleştik ve Banvit'in eşleşmeli alan savunmasına karşı arasıra gözüken bireysel parlamalar hariç hiçbirşey üretemedik. Öte taraftan rakip Banvit bu iyi savunmasının karşılığını hücumda almayı bildi ve zor şutları da sokmayı başararak devre öncesi skoru 28-42'ye kadar taşıdılar. Açıkçası uzun zamandır bu kadar kötü bir ilk yarı oynamamıştık, ilk çeyrekteki o çabuk seri olmasa belki daha da kötü bir tablo ortaya çıkabilirdi ve dolayısıyla soyunma odasından dönüşte bir reaksiyona, bir tepkiye ihtiyaç vardı. Ve o reaksiyonu gördük. İkinci yarının daha ilk hücumunda, ilk 20 dakikadaki gidişatı değiştirmek için yüreğini ortaya koymaya hazır biri vardı: Manuchar Markoishvili.. Sinan'ın asistini dipten bulduğu üçlükle taçlandıran Marko, birkaç hücum sonra hemen hemen aynı noktadan bir üçlük daha gönderip farkı 8'e indirdi. Bunlar olurken savunmada da ilk yarıya göre çok daha kararlı bir başlangıç yaptığımızı gördük. Böyle olunca Banvit'e karşı fark erimeye devam etti ve Markoishvili'nin kaçırmadan soktuğu 4. üçlükle birlikte öne de geçtik. (48-47) Çeyrek sonunda ise bir parça düşme olunca Banvit bu bölümü 51-53 önde kapattı, ancak biz istediğimizi almış ve geri dönmüştük. Son periyoda da oldukça agresif girip savunmada rakibe sayı atma şansı tanımadık. Hücumda da Markoishvili'nin yaktığı ateşi Arroyo sürdürürken Erceg de ona destek olunca öne geçip farkı da yavaş yavaş açmaya başladık. Öyle ki çeyreğin 5 dakikası geride kaldığında skoru 66-53'e getirmiştik. Yani 15-0'lık bir seriyle başlamıştık bu bölüme ve Banvit'i adeta sindirmiştik. Sonrasında ya çok efor sarfettiğimizden ya da yakaladığımız farka güvenerek bir duraksama yaşadık ve Banvit 7-0'lık bir seri yakaladı. Bu seriyi daha da sürdürebilirlerdi belki ama yine de soğukkanlılığını koruyan Yenilmez Armada bu maç sonu düşüşün bir krize dönüşmesine izin vermeden 73-66'lık skorla galip gelmeyi başardı ve final biletini aldı.

Maçı şüphesiz ki ikiye bölmek lazım.. İlk yarıda özellikle hücumda yaşanan tıkanmayı ve hareketsizliği uzun süredir görmemiştik. Çok statik oynadık, hatta bazı hücumları perde bile getirmeden tamamladık ve dolayısıyla 28 sayıda kalmak da sürpriz olmadı. Savunma ise belki o kadar kötü gözükmedi ama Banvit'in kendi savunmasından aldığı enerjiyi kesmekte zorlandık. O moralle oynayan Bandırma temsilcisi Cevher, Erken gibi isimlerle zor şutları da sokunca skoru yukarı çekip farkı açtılar. Normalde savunmaya sırtımızı dayayabilen bir takımız ama dünkü ilk yarıdaki kadar kötü hücum edince, savunmanın bir noktadan sonra bundan etkilenmesi de normal.. İkinci yarıda ise bir kıvılcıma ihtiyaç vardı. Bu farkı eritecek ve oyunun iki tarafında birden dominasyon sağlayacak bir kıvılcıma.. Ve bunu da Marko yaktı.. Müthiş bir karakter koydu ortaya ve 4 üçlük isabeti sağladığı çeyreği toplam 14 sayıyla tamamladı. Onun yanına diğer isimler de eklenirken, hücumdaki ufak bir kıvılcım ateşlemesi de savunmayı bildiğimiz seviyesine çıkarmaya yetti zaten. 23-11 geçilen bu üçüncü çeyreğin ardından, son çeyreğin ilk 5 dakikasında da tam 15-0'lık bir seri yakaladık. Yani ikinci yarının ilk 15 dakikası 38-11 gibi bir seriye sahne oldu ki bu sadece üçlüklerin girmesiyle açıklanacak bir durum değil. Savunmanın da çok agresifleştiğini ve daha iyi yardımlaştığını gördük. Sinan-Marko'yla birlikte Arroyo dahi üst seviyeye yakın savunma yaptı. Ersin bir önceki maça oranla çember savunma konusunda daha iyi bir görüntü çizdi. Erceg o üçlük yağmuruna kattıklarının yanında savunmada da fena işler yapmadı. Ve sonuçta o 15 dakikalık süreçte Banvit sindi.. Sonrasında yakaladıkları seride geri dönme şansları vardı ama geri dönecek güçleri kalmamıştı. Marko'nun başlattığı, Arroyo'nun devam ettirdiği ve takımın geri kalanının da savunma-hücumu bir arada düşünerek oynayabildiği müthiş bir ikinci yarı izledik. Ve en sonunda final biletini de aldık. İlk yarıda 42 sayı yediğimiz rakibe 2. yarıda 24 sayı atma imkanı tanırken; 3/12'ye dış atış kullandığımız ilk devrenin sonrasında ikinci yarı 8/13'lük bir isabet oranı yakaladık ve bu devrede de toplam 45 sayı ürettik. Markoishvili 19, Arroyo da 18 sayıyla skoru taşıyan isimler olurken Ersin Dağlı da 13 sayı - 8 ribaundla gecenin öne çıkanlarından biriydi.

Genel anlamda "çok iyi oynadık" diyemeyeceğimiz, zaman zaman önemli problemler yaşadığımız ancak en sonunda 3-1'le kapatmayı başardığımız bir seriyi geride bıraktık. Kazanma karakterimizin, Banvit'e karşı en ağır basan nokta olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda bize karşı koyamadılar ve ne takım olarak ne de bireysel anlamda bizim kadar güçlü değillerdi bu konuda.. Teknik olarak zorlandığımız bölümler tabi ki oldu, özellikle Banvit'in bu serideki savunma stratejisi bizi zorladı. Ve bizim de buna karşı etkisiz gözüktümüz anları gözlemledik ama sonuçta kilidi açmamız gereken anların çoğunda başarılıydık, 2. maçın sonunu saymazsak.. Zaten bütün parametreleri topladığın zaman dengeli gözüken bir seride, bir tarafın diğer tarafa oyunun her yönünde dominasyon kurması kolay birşey değil, bunu da atlamamak gerek. Ancak sonunu getirebilmek önemliydi.. Normal sezonun son bölümlerine girerken 4. olup yarı finalde Banvit'i seçmenin bizim açımızdan daha iyi olacağını düşünüyorduk ve bu da sonuç olarak işe yaradı. Son 4 sezonda 3. kez finale çıkmış olduk ve bununla beraber henüz kesinleşmese de önümüzdeki sezon Euroleague'deki yerimizi önemli oranda sağlama aldık. Finaldeki rakibimiz ise Fenerbahçe Ülker olacak.. Oldukça formda gözüktükleri bir play-off dönemi geçiriyorlar ve görünen o ki Banvit serisinden daha iyi olmamız lazım bu seride.. Ancak tam tersi onlar için de geçerli.. Karşılarında Uşak veya Karşıyaka değil, Galatasaray olacak. Mental, teknik, taktik pek çok açıdan çekişmenin zirve yapabileceği bir seri bizleri bekliyor. Saha avantajının onlarda olması bizim açımızdan iyi değil ama bu sezon zor deplasman atmosferlerinden pek çok kez galibiyet çıkardığımızı da düşünürsek umutsuz olmaya gerek yok.. Kolay değil işimiz, gene zor.. Ama daha önce de demiştim, biz ne zaman kolayı sevdik ki?

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0