BBL | Bitti demeden bitmez!

2-0 geriye düştüğü Beko Basketbol Ligi Final Serisinin 3. maçında evinde Fenerbahçe Ülker'i konuk eden Galatasaray Liv Hospital sahadan 73-64'lük skorla galip ayrıldı. İlk 3 çeyrek boyunca çekişmenin sürmesi ve zaman zaman farkı açmamıza rağmen Fenerbahçe'nin geri dönmeyi başarmasından sonra son 10 dakikalık dilimde potasında sadece 9 sayıya izin veren takımımız serideki ilk galibiyetini almayı da başardı. Zoran Erceg 17 sayıyla en skorer ismimiz olurken 4/5 üçlükle 12 sayı üreten Cenk Akyol da gecenin x-factor'ü oldu.

Maça Fenerbahçe Ülker biraz daha iyi bir başlangıç yapıp özellikle Zoric'i etkili kullanarak girdi ve 1-5'le öne geçti. Ancak dakikalar ilerlemeye başladıkça savunmamız iyice sertleşmeye başladı ve kolay sayıya izin vermedi. Hücumda ise pota altını önceki maçlara oranla daha fazla zorlarken buradan üretim sağlamayı başardık, en sonunda ise Erceg'in geçiş hücumunda bulduğu üçlükle birlikte skoru 15-8'e kadar taşıdık. Ancak mola alan Fenerbahçe Ülker dönüşte farkı eritmeyi başarırken ilk çeyrek 15-13 bitti. İkinci çeyreğe rotasyon elemanlarıyla giren takımımız ilk dakikaları oldukça etkili geçti ve farkı 9'a kadar çıkarmayı başardı. Bunun sonrasında yine mola alan rakip, farkın daha fazla açılmasına izin vermezken karşı seri bularak bizi yakaladı. Melih&Bjelica ikilisiyle oldukça etkili olan Fenerbahçe, öne geçmeyi de başardı ancak devre sonunu sakin oynarak soyunma odasına 36-34 önde giren taraf olduk. İkinci yarıya da çok hızlı bir başlangıç yapan takımımızda ilk yarıyı sayısız kapatan Markoishvili bu devreye iyi girerken; savunmada da rakibe potayı göstermeyip devamında çabuk sayılar bulup farkı 10'a çıkardık: 45-35. Ancak tekrar mola alan ve bunun dönüşünde farkı eritmeye başlayan Fenerbahçe Ülker, bu çeyrekte özellikle dışarıdan iyi şut attı. Uzunlarının faul problemi yaşamasından ötürü kısa 5'ler tercih eden Obradovic'in bu tercihi bizi zaman zaman zorlarken çeyrek başında yakaladığımız avantajı çabuk kaybettik ve son bölüme 55-55'lik eşitlikle gidildi. Maçın final periyodunda ise çok daha dirençli ve maçı kazanmaya hazır gözüken taraf bizdik. İki takım adına da sayı bulmak zorlaştı ancak biz rakip adına bunu daha da zor hale getirdik. Özellikle potaya giden rakip dış oyunculara karşı çemberi iyi koruduk veya oralara hiç sokmadık. Ender, Cenk, Markoishvili'nin de iyi oyunlarıyla birlikte bitime 5 dakika kala skoru 64-57'ye çektik. Sonrasında rakip mola alsa da bu sefer aynı etkiyi yaratamadı ve Cenk'in art arda gelen 2 üçlüğüyle birlikte farkı 10'a çıkardık. Son birkaç dakikaya girerken Fenerbahçe Ülker'in geri dönme çabalarına karşılık hata yapmadan üstünlüğümüzü korumayı başarırken, maç bitiminde 73-64'lük skorla galip gelen taraf olduk. 

Hikayesini bu şekilde özetleyebileceğimiz maç içinde galibiyette öne çıkan en önemli faktör rakibi toplamda 64 sayıda tutabilmekti tabi.. Fenerbahçe'yi 70'in altında tuttuğumuz her maç galibiyet için favoriyiz ve bu maçta da bunu başardık. Aslında 2. ve 3. çeyreklerde 21'er sayı yediğimizi ve özellikle Fenerbahçe'nin kısa 5'lerine ve 4 kısayla yaptıkları alan savunmasına karşı zaman zaman zorlandığımızı gördük. Ama ilk çeyrekteki müthiş sertlik ve son bölümde de maçı kazanma anlamında daha dirençli olan oyunumuz ön plana çıktı ve iki periyotta yediğimiz 42 sayıya karşılık, bu 2 periyotta 22 sayıya izin verdik. Temelde çemberi koruma anlamında iyi iş yaptığımızı söylemek mümkün. Mccalebb başta olmak üzere rakip kısaların potaya gidişlerine karşılık aldığımız önlemler işe yaradı. Tabi burada Zoric ve Oğuz'un faul problemi yaşamalarından ötürü uzunları kullanma şansları azaldı ama aradaki farkı da özellikle 2.-3. çeyreklerde attıkları ekstra şutlarla kapattılar. Maç içinde buldukları bütün üçlük isabetleri bu bölümde geldi zaten. Melih beklentilerin ötesinde oynarken, Bjelica da 17 sayı - 10 ribaundla oynadı ancak bunlar Fenerbahçe'yi bir noktaya kadar taşıdı. Ötesine gitmelerine izin vermedik. Bu savunma performansının yanında hücumda ise ana roldeki isimler bir parça geride kalmış gibi gözükse de kenar katkılarını iyi aldık. Arroyo'nun 5 sayıda kaldığı bir günde Ender 8 sayı - 5 asistle mücadele etti. Attığı sayılardan ziyade takımı organize edebilme anlamında da sorumluluk aldığı zaman esas farkı yaratıyor Ender.. Onun haricinde Cenk 3 tanesi son çeyrekte olmak üzere 4/5 üçlükle 12 sayı üretti ve gecenin x-factor'ü oldu. Erceg'in de 17 sayıyla önemli bir rol oynadığının altını çizebiliriz. Bu isimler haricinde 2. yarıda havaya giren ve o iyi halinden kesitler sunan Bonsu 9 sayı - 6 ribaundla maçı bitirdi. Eğer faul çizgisinden 1/7'le atmasaydı çift haneleri de çok rahat görebilirdi. Zaten serbest atışlarda da toplamda 10/23 gibi kötü bir oran yakaladık, Erceg bile 4 serbest atış kaçırırken bu farkın daha da açılmasına engel olan durumlardan biriydi diyebiliriz. Ama söylediğimiz üzere bench katkısı bu maçta önemli bir fark yarattı, 2. maçta 14 sayılık katkı alabildiğimiz kenar elemanlarından bu maçta 33 sayı bulduk.

Tüm bu isimlerden ayrı bir köşeye koyabileceğimiz bir oyuncu, şüphesiz ki Manuchar Markoishvili.. Dün ilk yarıyı 0 sayıyla ve kötü şut atarak kapatmasına rağmen 2. yarıda kendini yeniden devreye soktu. Bu sefer şutundan çok ilk adımının çabukluğundan faydalanıp potaya giderek etkili oldu ve 9 sayı üretti. Ama bunun haricinde savunmada da müthiş işler yaptığını, kimle eşleşirse eşleşsin bir şekilde baş ettiğini gördük. Bu devrede tek başına rakibi 3 top kaybına sürükledi direkt olarak.. Ve şimdiden söyleyebileceğimiz birşey var ki, eğer şampiyon olursak MVP ödülünü en çok hakeden isim de o olacak. Bu bir kenara, şampiyonluk için önemli bir adım attık şüphesiz ki.. Moral bozucu bir şekilde kaybedilen 2. maçın ardından bu maçı kazanıp seriyi 2-1'e getirmek önemliydi. Tabi daha önümüzde uzun bir yol var, ancak eğer Salı akşamı oynayacağımız maçı da kazanıp durumu 2-2'ye getirirsek psikolojik bir üstünlük yakalama fırsatımız olabilir. Bu da rakibi kendi evinde oynayacağı 5. maçta ekstra bir baskı altına sokabilir. Tüm bunları gerçekleştirebilmek adına yarın oynanacak maçı da hata yapmadan geçmek gerekiyor tabi ilk olarak.. Dün akşamki müthiş atmosfer oluştuğu takdirde bunu yine başarabiliriz. Sonra bazı şeyler daha fazla netleşecektir tabi ama şimdilik söyleyebileceğimiz şey: Biz daha bitmedik..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0