Sisteme Dair: Nokta Atışı

Roberto Mancini'nin ayrılışının üzerinden daha bir ay geçmeden bir başka İtalyan teknik direktör ile yolumuz kesişti. Mancini bana kalırsa başarısız olarak nitelendirilemez. Sezon ortasında aldığı takımı Şampiyonlar Ligi'ne taşımayı başaran, çok zorlu bir guruptan çıkmamızı sağlayan ve uzun zaman sonra Türkiye Kupası'nı müzemize getiren Mancini'ye kendi adıma teşekkür ediyorum. Lakin şunu söylemeden geçemeyeceğim, Mancini daha ilk dakikadan yanlış tercihti. Çok yüksek maaş alan, pahalı oyuncuları seven ve defansif oyun yapısını kabul eden bir teknik direktör, kalitesi ne olursa olsun, bu konjektürde Galatasaray ile uyuşmazdı ve sonu da ayrılık oldu. Öte yandan yerine gelen Cesare Prandelli ise tam aradığımız isim, nedenleri bu yazıda kısaca inceleyeceğiz.

Öncelikle çok basit bir yanılgıyı düzelterek başlayalım. Prandelli geldiğinde bir kısım Galatasaray taraftarı Mancini'nin bir benzerinin getirildiğini düşünüp sitem ettiler. Açıkçası bu sitemin nedeni ne yazık ki futbol cahilliği. Roberto Mancini ve Cesare Prandelli'yi sırf İtalyan oldukları için aynı kefeye koymak Ertuğrul Sağlam ve Yılmaz Vural'ı aynı kefeye koymak kadar saçma. Tamamen iki ayrı karakterden ve tamamen iki ayrı taktik anlayıştan bahsediyoruz. O nedenle ilk yapmamız gereken şey Prandelli'nin İtalyan olmasından mütevellit olan ön yargıyı kırmak. Roberto Mancini defansif ağırlıklı oyunu seven, yüksek ücretli oyuncularla çalışmak isteyen, oyuncularına kısmen de olsa tepeden bakan bir teknik direktörken Cesare Prandelli ise hücum ağırlıklı oyundan hoşlanan, olumlu pasa dayalı futbolu benimsemiş ve oyuncularıyla ilişkisi mükemmel olan bir teknik direktör. Mancini ve Prandelli'yi birbirine yaklaştıran yegane özellik iki hocanın da takımlarının fizik gücünün yüksek olması için çaba göstermesi olabilir ve belki de iyi giyinmeleri, o kadar. O nedenle lütfen futbol cahillerine kulak vermeden yeni teknik direktörümüzün arkasında duralım ve daha ilk günden "Bu olmaz." yaftası yapıştırmayalım.

Prandelli hücum sever dedik fakat bu noktaya vurgu yaparken söylemek gereken birşey var. Hoca'nın hücum sevmesi, Real Madrid'ten bir araba gol yememize sebep olacak şekilde ya herru ya merru şeklinde bür hucum değil. Bol ayağa pasa dayalı ve defansın da mümkün olduğu kadar sağlam tutulduğu ama hücumun öncelik olduğu bir sistem. En azından en başarılı yıllarını yaşadığı Fiorentina'da yerleştirmeye çalıştığı ve büyük oranda başarılı olduğu anlayış bu. Taktik dizilişe gelince, her ne kadar 3'lü defansa yabancı olmasa da genel olarak benimsediği oyun yapısı 4'lü savunma üzerine. 4-4-2 öncelikli olmak üzere 4-3-3 ve 4-2-3-1 Fiorentina'da kullandığı sistemler. Prandelli'nin belki de bizim için en önemli özelliği elindeki kadronun yapısına bakıp ona en uygun sistemi yerleştirmeye çalışması. Bu durumda Wesley Sneijder'in kadroda kaldığını varsayarsak benim beklediğim birincil sistem 4-2-3-1 fakat Wesley'nin sol önde oynadığı bir 4-3-3'ü de deneyecektir. Özellikle 4-2-3-1'de Selçuk'a ayrıca önem verecek ve Selçuk'un  yüksek pas yüzdesinde faydalanmaya çalışacaltır. Selçuk'ta ciddi bir çıkış görürseniz şaşırmayın derim. Ama eğer bu çıkış yakalanamaz ve kilit pasları atacak bir oyuncu bulamazsak deplasmanda gene galibiyet sıkıntısı çekme ihtimalimiz muhtemel.

Yukarıdaki taktikler baz alındığında en büyük sıkıntımız lig maçları için problem olacak 5+3 yabancı oyuncu sınırlaması. Muslera / Veysel-Semih-Chedjou-Telles / Selçuk-Melo / Bruma-Sneijder-Olcan / Burak şu an elimizde olan oyuncu gurubundaki en iyi alternatif fakat 6 yabancı barıdırıyor. Burada da Prandelli'nin bir tercih yaparak ya yerli kanat oyuncusu ya da yerli stoper monte etmesi gerekiyor ki bu da transfer demek. Ben açıkcası Prandelli'nin bu konudaki önceliğini merak ediyorum fakat kısa sürede yapılacak transferlerle ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bana kalırsa Chedjou'nun yerine alınacak Ömer Toprak ya da Uğur Demirok gibi yerli stoper transferler hocanın işini fazlasıyla kolaylaştırır. İsmi geçen iki oyuncu da düzenli olarak Chedjou'dan iyi performans gösterdikleri için mutlaka yardımcı olacaklardır.

Kısaca özetlemek gerekirse yeni teknik direktörümüz hücum seven, bol pas yaptıran, defansı boşlamayan ve futbolcularının fizik kondisyonuna önem veren dünya çapında bir taktisyen. Bunların haricinde de oyuncularına adeta bir psikolog gibi yaklaşan, Melo ve Balotelli gibi riskli oyunculardan dahi maksimum verim alabilmiş, düzgün bir insan. Tek olumsuz tarafı henüz şampiyonluğa oynama alışkanlığı olan bir kulüp takımında çalışmamış olması fakat İtalya Milli Takımı tecrübesi eminim ona bu konuda da çok deneyim kazandırdı. Bana kalırsa Prandelli ve Galatasaray birbirine uyan bir ikili olacaktır. Eğer gerekli 1-2 transfer de fazla uzatılmadan gerçekleştirilebilirse bizi 2014-2015 sezonunda eğlenceli günlerin beklediğini söylemek hiç de abartı olmaz. Kulübümüz için hayırlı olması dileğiyle...

1 yorum:

  1. Prandelli hakkına iç açıcı ve ön yargılı olanların yargıları bir kenara bırakıp daha pozitif olmalarını sağlayacak güzel yazılar yazdınız kendi adıma teşekkür ederim. Bir iki kelam etmek gerekirse bütçe anlamında elimizin çok rahat olmadığı bir ortamda transfer gerekliliği yüksek olsada Ömer tarzı bir transfer bence gelmez Uğur Demirok hem alt yapımızdan çıkmış olması hem çıkışta olmasıyla bununla birlikte düşük maliyetiyle bizim için biçilmiş kaftan gibi geliyor. Galatasaray dada oyunu geliştirebileceği gibi fiziklide bir stoper ki bence bizim defansta en önemli eksikliğimiz fizikli ve caydırıcı bir oyuncu. Ayrıca bana göre o kadar kötü bir savunmamız yok geçen sezon top kazanma süremiz oldukça yüksekti ligde bu konudaki en kötü takımlardan biriydik topa hükmedecek ve rakibe top göstermeyecek bir orta sahaya sahip olmamıza rağmende çok top kaybettik defanstada saçma hatalardan çok gol yedik yinede ligin en az gol yiyen takımıydık sanırım aynı zamandada en fazla şut atan takımdık diye hatırlıyorum bence bu bazı şeyleri açıklıyor. Kondisyonumuz daha iyi olur ve tahmin edildiği gibi Prandelli ile topa hükmeden bir takım olursak (ki bence bu ligde rahatlıkla %60 plus ile topla oynayan takım olabiliriz) çok başarılı bir sezon geçirmemiz hayal değil.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0