Vladimir Micov resmen Galatasaray'da!

Yeni sezon öncesi yabancı rotasyonunda önemli bir değişime giden Galatasaray erkek basketbol takımı Markoishvili'nin ayrılığından sonra 3 numara pozisyonunu Sırp forvet Vladimir Micov'la doldurdu. Son 2 sezonda Messina'lı CSKA Moskova'da görev yapan 29 yaşındaki tecrübeli oyuncuyla 1+1 yıllığına anlaşan takımımız böylece üst düzey bir ismi kadrosuna katmış oldu. Kontratının 2. yılı opsiyonlu olan Micov yıllık 800 bin Euro'ya imzayı attı. Yeni oyuncumuzu yakından tanıyalım..

SIRP EKOLÜNDEN YETİŞME..
15 Nisan 1985 tarihinde dünyaya gelen Vladimir Micov, basketbol kariyerine Sırp ekibi Beopetrol Belgrade ekibinin altyapısında yetişerek başladı. Gençlik yıllarında oyun kurucu olarak oynarken boyunun beklenenden fazla uzamasından ötürü yavaş yavaş forvet pozisyonuna doğru kaydı. A takım seviyesine geldiğinde ise ilk yıllarını kulüpten kulübe dolaşarak geçirdi. Farklı takımlara transfer olması onun gelişimi ve adını duyulması açısından olumsuz oldu. Altyapısından yetiştiği Beopetrol'den ayrılıp 2002-03 için Kızılyıldız'a transfer olurken bir sonraki sezon ise OKK Belgrade'la ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı ancak burada da çok kalıcı olamayıp sonraki sezonunu Lavovi'de geçirdi. Sırp temsilcisindeki 1 sezonluk macerası iyi geçerken 2005-06 sezonu için Karadağ ekibi Buducnost'la anlaştı. Bölgenin en bilinen takımlarından biri olan Buducnost'ta kariyeri adına önemli adımlar attı ve başka takımlar için verdiği aralara rağmen burada 4 farklı sezonda forma giydi. İlk 2 sezonunda Lavovi'deki iyi performansını devam ettirirken 2. sezonun son bölümü için Partizan'a geçiş yaptı ve burada Sırbistan Ligi şampiyonluğunu kazandı. 2007-08 sezonun başında ise Buducnost'a geri döndü ve 1.5 sezon daha burada oynadı. Karadağ Ligi ve Kupası'nı kazanmanın yanında Eurocup'ta da mücadele eden Buducnost'ta başarılı çizgisini korurken ilk Avrupa Kupası macerasında 11.8 sayı ortalaması tutturdu. Sonraki sezonda da yine Eurocup mücadelesi verirken 10.2 sayı ortalamasıyla performansını korudu. Ancak kulübünün yaşadığı ekonomik sıkıntılardan ötürü ayrılmak zorunda kaldı ve sezonun yaklaşık son 3 ayını Yunan temsilcisi Panionios'ta geçirdi. Burada 6 maça çıkıp 9 sayı ortalaması yakaladı.

AVRUPA'DA MEYDAN OKUMA: İSPANYA, İTALYA VE RUSYA
2009-10 sezonunun başında İspanyol devi Caja Laboral'e transfer oldu ancak buradaki macerası sadece birkaç ay sürdü ve Aralık ayında adını Avrupa basketbolunda esasen duyurmaya başlayacağı Cantu'yla anlaştı. Mazisindeki büyük başarılara rağmen eski günlerinden uzak olan Cantu'da yaklaşık 3 sezon süren ve iki taraf adına da yükselişi simgeleyen güzel bir birliktelik yaşandı. Bu 3 yıl içinde Manuchar Markoihsvili'yle takım arkadaşlığı yaparken Cantu'nun en önemli isimleri arasında oldular. İlk sezonunda ligi 4. bitiren İtalyan ekibinde 11.8 sayı - 4 ribaund - 2.6 asist ortalamalarrıyla oynarken play-off yarı final serisinde Siena'ya elendiler. İtalya'daki 2. sezonunda da performansını korurken takımıyla tekrardan Eurocup'ta mücadele etme şansı yakaladı ve 10.3 sayı ortalamasını tutturdu. İtalya Ligi'nde ise bu sefer finale kadar yükselme başarısı gösterdiler ancak yine Siena engeline takılarak bu sefer ligi 2. sırada bitirdiler ve Euroleague bileti kazandılar. Bir sonraki 2011-12 sezonu ise hem Micov hem de Cantu adına çok özel bir sezon olarak kayıtlara geçti, özellikle Euroleague arenasındaki performansla.. O sezonki THY Euroleague'e Oktay Mahmuti'li Galatasaray gibi renk katan takımlardan biri olmuştu Andrea Trinchieri yönetimindeki Cantu.. Micov da o takımın en önemli parçalarından biri olarak göze çarparken maç başına yaklaşık 29 dakika sahada kalıp 10 sayı - 4.1 ribaund - 3.2 asist ortalamaları tutturdu. TOP 16 aşamasında ise yakaladığı 5.3 asist ortalamasıyla Euroleague genelinde Omar Cook'un ardından en asistçi isim olmuştu o sezon. Ayrıca yine TOP 16'da Maccabi'yi devirdikleri 3. hafta mücadelesinde 17 sayı - 9 asistlik performansıyla kariyeri adına en iyi performanslardan birini göstermişti. Ancak tıpkı Galatasaray gibi 2 güçlü rakibinin arkasında kalıp TOP 16 aşamasında elenmişlerdi. Ligde ise önceki sezonki başarıyı yakalayamadılar ve play-off ilk turunda elendiler, ancak Micov adına oldukça verimli bir sezon daha geride kalmıştı ve 27 yaşına giren Sırp forvet Ettore Messina'nın ilgisini çekmişti. Bu ilginin ardından Rus devi CSKA Moskova'ya transfer olan Micov kariyerinin son 2 sezonunu ise burada geçirdi.

Son 2 sezonda CSKA rotasyonunun önemli parçalarından biri olarak öne çıkan tecrübeli isim, 2 sezonda da F-4 atmosferini yaşarken aynı zamanda 2 VTB Ligi şampiyonluğu da görmeyi başardı.. Fiziksel anlamda getirdiği avantajlarla CSKA'nın oyun yapısına oldukça uyarken takımdaki pahalı yıldızlara rağmen hem savunma hem hücumda ciddi sorumluluklar aldı. İlk sezonunu Euroleague'de 7.6 sayı ortalamasıyla geçirirken VTB'de ise 8.6 sayı ortalamasıyla mücadele etti. İkinci yılında da bu olumlu performansını sürdürürken özellikle sezonun ilk bölümünde kendi mevkisindeki diğer isimlerin henüz form tutmamış olmasından ötürü daha çok öne çıktı. İlk tur gruplarında CSKA gibi geniş bir kadro içinde 25 dakika süre ortalamayla oynarken maç başına 10.3 sayı üretti. Ayrıca bu süreçte İstanbul'daki maçta Fenerbahçe Ülker'e attığı 20 sayı da kendisi adına Euroleague kariyer rekoru oldu. Sezonun geri kalanında da takımın önemli parçalarından biri olmayı olmayı sürdürürken 7.7 sayı ortalamasını yakaladı. Bunun yanında üç sayılık atışlarda %48.8 gibi müthiş bir isabet yüzdesiyle oynarken bu alanda Euroleague genelinde en başarılı 5. isim oldu. Ayrıca yine şampiyonlukla tamamladıkları VTB Ligi'nde de 10.3 sayı ortalamasıyla sezonu bitirdi. Kulüp kariyerinin yanında Milli Takım kariyeri ise o kadar iyi gitmedi Micov'un.. Oldukça geniş bir oyuncu havuzuna sahip Sırp Milli Takımı'nda kendisine şans verilmedi. Buna rağmen 2001'deki U-16 Avrupa Şampiyonası'nda altın, 2005'deki U-20 Avrupa Şampiyonası'nda ise bronz madalya kazanan Sırp takımlarının birer parçasıydı.

ALL-AROUND BİR FORVET: VLADO!
2.01 boyundaki Sırp oyuncu, 2-3 pozisyonlarında sırıtmadan oynayabiliyor. Uzun forvet pozisyonunda da iş yapabilecek fiziğe sahip olduğunu söyleyebiliriz ama bu yönüyle ön plana çıktığını söylemek güç. Boyunun uzunluğu ve basketbol fundamentalının yüksek oluşu ona büyük avantaj kazandırıyor. Ball-handling dediğimiz top hakimiyeti, topa yön verişi o fizikteki bir oyuncu için ender bulunabilecek özelliklerden bir tanesi. Carlos Arroyo'ya yardımcı oyun kurucu çıkaramamamız, hücumda top onun elinde değilken yaratıcı oyuncu bulamamamız bizi son final serisinde sekteye uğratmıştı. Sırp oyuncu combo-guard olmasa da bu görevi üstlenebilecek potansiyele sahip. Fiziğine oranla oyun kurma becerisi çok yüksek bir oyuncu. Bu yönden Emir Preldzic'e benzediğini söyleyebiliriz. Oyun görüşü muazzam bir forvet Vladimir Micov. Top elindeyken ne yapacağını kestirmek için pota arkası tribünde bulunmak gerek. Atletik özellikleri sınırlı olduğu için Manuchar Markoishvili'den alışık olduğumuz dinamizmi görmemiz zor. Ama Markoishvili'ye göre daha farklı özellikleri olan, en az onun kadar sert ve şutör bir forvet olduğunu söylemek yanlış olmaz. Vladimir Micov sadece perdeden çıkıp şut atan veya boş kaldığında üçlük yollayan klasik skorerlerden değil. Pasör olarak çok başarılı ve oyun kurucu özellikleri bulunan komple bir forvet. 2.01 boyunda, hem iyi bir skorer hem de iyi bir pasörü mâkul ücretle takıma kattığımız için çok şanslıyız. Manuchar Markoishvili'den sonra ne kadar iyi bir forvet bulacağımız merak konusuydu. Yapabileceğimiz en iyi hamlelerden birini yaptık. Önemli maçlarda sorumluluk almaktan çekinmeyen bir yapıya sahip olması da cabası. İstanbul'da CSKA maçında aldığı sorumluluk ve fiziki üstünlüğünü iyi kullanmasıyla bize ne kadar zorlu anlar yaşattığını hatırlayalım. Klasik bir oyun kurucu gibi görev yapmıştı. Belki de o maçı kazanamayışımızın en büyük nedeni Micov'un etkin oyun kurucu performansıydı.

Vladimir Micov'un takımdaki yerinin çok kritik olduğunu düşünüyorum. Çünkü geçen sezon sakatlıktan sonra müthiş bir çıkış yakalayan Manuchar Markoishvili, bu takımın 2. skoreri konumuna gelmişti. Çok iyi bir momentum yakalamıştı ve bence final serisinin bizim adımıza MVP'siydi. Şimdi o yok ve bu yük Vladimir Micov'un omuzlarında olacak gibi gözüküyor. Kumaş olarak Manuchar Markoishvili'den eksiği yok ama ondan çok daha farklı bir forvet oyununa sahip. Topla daha çok oynamayı seven, asiste daha yakın, daha komple bir oyuncu grafiği çiziyor Sırp forvet. Ben ilk başlarda Manuchar Markoishvili gibi takım için çok ön planda bir skorer olacağını sanmıyorum. Biraz takıma alışması gerek, kariyerinde çoğu takımda dikiş tutturamayıp kulüp kulüp gezdiğini de gördük. Ama son 2 macerası gerçekten başarılıydı ve bizim bunu kıstas almamız gerek. Alınacak bir combo-guard ile Micov'un yükünün Markoishvili'ye göre daha az olacağını da söyleyebiliriz. Sırp forvetten maksimum verip alabilmemiz çok önemli. Carlos Arroyo ve alınacak bir combo-guard bu takımın önemli skor kozları olur gibime geliyor. Bu yüzden Vladimir Micov bu takımın fark yaratan, ekstra skor katkısı alabileceği önemli bir kozu olabilir. Oyun sıkıştığında sazı eline alan, kontrollü oyunu ve becerilerini iyi bilen bir oyuncuya, hedef maçların önemli dakikalarında ihtiyacımız var. Ergin Ataman'ın sisteminde kısa beşler de önemli bir role sahip. Bazı maçlarda koçun tek uzunla oynadığına şahit olduk. 3.5 numara diye adlandırılan Joker oyuncular, takımların hücum opsiyonlarına efektiflik katarlar. Yakın zamandan bizim adımıza buna verilebilecek en iyi örnek Oktay Mahmuti zamanındaki Preston Shumpert olsa gerek. Şutu ve topla arası iyi olan veteran oyuncu, kumaşı EL seviyesinde olmamasına rağmen fark katmıştı. Vladimir Micov tecrübeli oyuncuya göre daha efektif, daha uzun ve daha sert. Yeri geldiğinde onu 4 numarada görmemiz şaşırtıcı olmasın. Belki de onun fizik ve kol uzunluğu avantajını iyi kullanıp, 3.5 numaralı pozisyonda daha fazla izleyeceğiz. Bunu bize zaman gösterecek. Bir diğer önemli nokta hem Bennet Cantu hem de CSKA Moskova düşük tempo yarı-saha hücumları oynamaya alışkın takımlar. Bizim de son final serisinde ve Euroleague'deki hedef maçlarda, tempoyu düşürüp yaratıcı oyuncularımızın başarılı hücum performanslarıyla, bir nevi rakibi uyutmuştuk. Vladimir Micov bu oyun düzenine çok rahatlıkla alışacaktır. Carlos Arroyo ve bir de alınacak combo-guard dışında, bu oyun düzeninde sıkıntı yaşamayacak bir forvetimizin daha olması bizim için büyük avantaj. Bu transferle kısa forvet açığımızı büyük ölçüde kapattık.

Vladimir Micov'a FCN Blog olarak Galatasaray'a hoşgeldin diyor ve önümüzdeki 2 sezonda formamız altında başarılar diliyoruz.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0