Dostluğun maçı..

Türklerin göç edişinin 50.yılı olması nedeniyle Belçika Kraliyet Ailesi tarafından dostluk maçı için Brüksel'e davet edilen takımımız teknik direktör Cesare Prandelli'nin tercihi doğrultusunda Belçika 2.Lig ekiplerinden Royal White-Star ile karşılaştı. Yeni sezon öncesi hazırlıkları kapsamında son olarak Belçika'da özel müsabakada boy gösteren Galatasaray zayıf rakibi karşısında Amrabat'ın ayağından bulduğu golle 1-0 galip ayrıldı ve TFF Süper Kupa'da ezeli rakibi Fenerbahçe ile oynayacağı karşılaşma öncesi hazırlık maçları programını tamamladı. Karşılaşmanın başlama vuruşunu Ünal Aysal yaparken, 15 yıl önce ülkemizde binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz 17 Ağustos 1999 depremi ve geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan Süleyman Seba için saygı duruşunda bulunuldu.

Teknik direktör değişikliği nedeniyle bu sezon kamp döneminde organizasyon konusunda sıkıntı yaşadığımız inkar edilemez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Geçtiğimiz sezonlarda Avrupa'da gücümüzü test ettiğimiz ve daha ciddi turnuvalarla sezona hazırlandığımız olmuştu. Cesare Prandelli'nin sezon sonunda planlanan kamp tarihinden sadece 2 gün önce takıma gelmesi ve kamp programını 4 gün ileriye atması programın neredeyse baştan organize edilmesine sebep olmuştu. Hatırlarsanız, takımımız Lask ve Leverkusen takımlarıyla hazırlık maçında karşılaşacaktı ancak bu karşılaşmalar programın değişmesi nedeniyle iptal edildi. Prandelli kamp programının düzgün bir şekilde organize edilememesini nedeniyle ikinci etap yurtdışı çalışmalarını gerçekleştirmedi ve İstanbul'da kalmayı tercih etti. İstanbul'da gerçekleştirilen çalışmalar sırasında U21 ve U19 takımı ile oynanılan karşılaşmalarda da bir nevi antrenman maçı havası vardı. Yaklaşık 1.5 aylık kamp döneminde ciddiye alınacak tek karşılaşma Atletico Madrid ve Rapid Wien oldu.

Brüksel ekibiyle oynanılan karşılaşmada 17 oyuncuya şans tanıyan Cesare Prandelli, yeni sezon öncesi takviye bekleyen bölgelere takım içerisinde alternatifler üretmeye devam ediyor. As kadroya yakın bir onbir tercih eden İtalyan teknik adam (Muslera, Emre-Chedjou-Semih-Telles, Melo-Selçuk-Hamit-Olcan-Yasin, Burak) savunmanın göbeğinde daha önce olduğu gibi Chedjou-Semih tandemini kullanmaya devam etti. Savunmanın sağ tarafında altyapıdan gelen Emre Can'ı deneyen Prandelli'nin bu bölgeye ikinci yarıda Furkan Özçal'ı denemesi dikkat çekerken, genç oyuncunun daha önce U21 ve U19 takımlarına karşı oynanılan karşılaşmalarda da sağ bek olarak denendiğini ve teknik heyetin taktik çalışmalarında bu yönde denemeler yaptığını biliyoruz. Takviye yapılması zor görünen ve yabancı kontenjanı nedeniyle mutlaka bir yerli oyuncuya şans verilecek olan defansın sağ bölgesi için Veysel birinci tercih gibi görünüyor ancak orta sahanın ortasında box-to-box olarak oynayabilen Furkan'ı da bu bölgede denemek doğrusu Prandelli için oldukça mantıklı gibi görünüyor. Bu tarz maçlarda her ne kadar performans olarak net bir görüntü kafamızda canlanmasa bile, Furkan'ın oyun tarzı ve tekniği bu bölgede alternatif kılıyor. Vasat üstü gösterilecek bir performans, takım içerisinde önemli bir joker bulmamızı sağlar. Ki şuanda da ihtiyacımız olan en büyük şeyin bu olduğunu söyleyebiliriz. Prandelli'nin bu sezon şapkadan bir tavşan çıkartması bekleniyor, yabancı kontenjanı ve doğru yapılanmayan takım kadrosu nedeniyle ve umarız bu tavşan Furkan olur. İlk yarıda rakip kaleye organize paslarla giden, fırsatlar bulan ancak bunları değerlendiremeyen bir Galatasaray izledik. Kanat varyasyonlarında özellikle Yasin'in dikine kaleye hareketlenmesi ve yardımcı forvet mantığında ceza sahasında pozisyon kovalaması ve Olcan'ın etkinliğiyle hücum anlamında zengin bir repertuara sahip takım izleme şansı verdi. Savunmaya her ne kadar iş düşmese de, Chedjou ve Semih'in geriden oyun kurma çabaları notlar arasında yerini aldı.

İkinci yarıda 15 dakikanın ardından oyuna giren Wesley Sneijder ve Furkan Özçal takımımızın ilk değişiklikleri olurken, Prandelli'nin maç sonu açıklamalarında "Kimse onun kadar sorumluluk almıyor." diye övdüğü ve aynı zamanda takıma mesaj verdiği Sneijder kelimenin tam anlamıyla oyuna ağırlığını koydu. Sadece iki gün önce takımla birlikte çalışmalara başlayan Hollandalı yıldız tatilde özel antrenörüyle yaptığı çalışmanın karşılığını almış görünüyor. Fizik olarak son derece hazır olan yıldız oyuncu, takım arkadaşlarına da saha içerisinde liderliğini kabul ettiriyor. Sezon genelinde de takımın en önemli ismi olacağı aşikar, özellikle hücum repertuarını çeşitlendirecek yada bireysel yetenekleriyle kilitlenen karşılaşmalarda anahtar olacaktır. Bu nedenle Prandelli'nin sahadaki oyun aklı hiç kuşkusuz Wesley olacak, özellikle hücum anlamında. Amrabat'ın oyuna girmesiyle oyunu tam anlamıyla rakip yarı alana ve hatta rakip yarı cezahasının önüne yıkan takımımız Sneijder'in müthiş ara pası sonrasında vücudunu koyarak topu kazanan Amrabat'ın ayağından bulduğu golle son 10 dakikaya 1-0 önde girdi ve karşılaşmadan da bu skorla galip ayrıldı. Fizik olarak hazır, kondisyon olarak iyi, saha içi organizasyonları konusunda da son derece başarılı bir Galatasaray izledik. Prandelli'nin de söylediği gibi, hafta içerisinde biraz daha hız ve çabukluk kazandığımız takdirde sezona "Şampiyonluk kutlamalarıyla" birlikte bir giriş yapabiliriz. Bu ihtimal hiç uzak değil..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0