Analiz | Nolan Smith'e dair notlar..

Galatasaray Liv Hospital'ın bu sezonki dış oyuncu transferlerinden bir tanesi de Amerika'lı guard Nolan Smith oldu. Sezon bitimiyle birlikte herkesin diline doladığı ve ihtiyaç duyulan "combo-guard" tanımına en yakın transferin o olduğunu söyleyebiliriz gelen isimler arasında. Tabi herkesin kafasındaki o combo-guard rolüyle mi yoksa biraz daha farklı bir rolle mi takımda süre alacağı şimdilik biraz muallakta.. Nolan'ı sezon içinde 1 kere izlemiştim o da tesadüfendi. Bize transferi belli olduktan sonra ise 10-11 tane maçını izledim. Birçoğunu ilerlete ilerlete izledim gerçi ama özellikle onun içinde olduğu pozisyonları dikkatli gözlemleme şansı buldum. Baya da fikir oluştu onla ilgili kafamda. Şöyle başlayalım: 

-İlk olarak izleme fırsatı bulduğum maçların hepsi Adriyatik Ligi'ndendi. Eurocup'taki maçlarını da izlemek istemiştim ama pek fazla bulamadım internette. Adriyatik, epey sert bir lig. İstatistik yapmak diğer arenalara göre daha zor ki zaten orada 13.3'le oynarken Eurocup'ta biraz daha fazla sürede 16.3 sayı ortalama yapmış Nolan. Ama çok da farketmez açıkçası, gözlemlediğimden daha aşağısını vermeyeceğine emin olabiliriz en azından. 

-İkinci olarak oynadığı takım Cedevita, Nolan tarzında delici ama şutu sorunlu sayılabilecek bir kısa için çok da ideal değildi aslında. Nolan gibi bir isme sahipken şutu olan veya mobil uzunlara sahip olmak gerek tam verimlilik için. 4 numaralarının şut tehdidi vardı belki en azından ama özellikle pivot ikilisinin mobilitesi sınırlıydı. Bu da Nolan'ın işini zorlaştırdı bir parça. Bizde kısmen daha uygun isimlerle birlikte oynama şansı bulacak. Jawai burada biraz uyumsuz gözükebilir, bu yüzden bu iki ismin dakikalarını da iyi ayarlamak gerekecek. 

-Nolan'ın en büyük fark yaratacağı nokta: delicilik. Atletizmi ve hızı Avrupa standartlarının üstünde. Geçen sene Jamont'un sakatlığından sonra kısalarda en büyük eksikliğini yaşadığımız nokta potaya bu kadar net gidebilecek bir isme sahip olmayışımızdı. Nolan da belli ki bu eksikliğe yönelik yapılmış bir hamle. Şu anki kapasitesini ve potansiyelini göz önüne alırsak da iyi bir tercih olduğunu söyleyebiliriz. Potaya gidişlerde darbe alsa bile bitirebilmesi, iki eliyle de aynı kalitede dripling yapabilmesi, savunmanın dengesini bozduktan sonra özellikle uzunlara yaptığı servisler(drive&dish) önemli bir boyut katabilir hücumumuza. Bunların yanında bu hız avantajını açık alanda ve geçiş hücumlarında da oldukça etkin kullandığını söyleyelim. Vitesi arttırmak istediğimiz dakikalarda Nolan'ın da mutlaka sahada olacağını düşünüyorum.

-Şut konusu en sıkıntılı nokta gibi gözüküyor. Özellikle dış şutlarda eksikleri olduğunu söyleyebiliriz. Maç başına sadece 2.4 deneme yapmış ki bunları ancak %32'ye yakın yüzdeyle sokabilmişti. Geliştirmesi gereken bir numaralı konu bu. (Kolejde %40 attığı sezon var) Bunun haricinde perdeyi net kullanıp adamını eksilttikten sonra yarattığı orta mesafelerdeki isabet yüzdesi iyi düzeyde. Ancak adamından net bir şekilde kurtulamadığı ve zor şutlara kaldığı zaman isabet yüzdesi gerçekten düşüktü. Yani Arroyo, Ender, Aradori gibi isimlerden farklı olarak zor şutları sokmasını beklememek lazım. Sahadaki diğer isimleri ona alan yaratacak şekilde ayarlamak bu sebepten ötürü de önem kazanıyor. Bununla birlikte Tony Parker, Navarro gibi yıldızlardan görmeye alışık olduğumuz floater tipindeki şutları da kullanmayı seviyor ama onları da daha net sokabilmesi lazım, eğer kariyerinde üst düzey bir yıldız olmak istiyorsa. 

-Onun adına en fark yaratan noktalardan birisi de oyun kurucu fundamental'ının iyi olması. Perdeyi doğru kullanması ve bunun ardından hem uzunlara topu indirebilmesi hem de yardımın geldiği ters taraftaki boş şutörleri bulabilmesi onun adına önemli. Saha görüşü ve pas becerileri gerçekten iyi düzeyde ki bu tip atlet kısalardan görmeye çok alışık olduğumuz yönler değil bunlar. Bu özelliklerini iyice keskinleştirirse üst düzey bir takımın oyun kurucu pozisyonunda 1 numaralı opsiyon haline de gelebilir önündeki kariyerinde. Bizdeyse bu anlamda özellikle Arroyo'ya yardımcı rolde olacağını öngörebiliriz. Hatta belki Ender'den de rol çalabilir. 3.3 asist ortalaması çok yanıltıcı olmamalı, onun tarzına daha uygun bir takım olacağız ve bizde alacağı 18-20 dk ortalamada dahi aynı istatistiklere ulaşırsa şaşırmam. 

-Oyun kuruculuktan girmişken top kayıplarına da bakmak lazım. Geçen sezon Adriyatik Ligi'nde 2.5 top kaybı ortalamasıyla oynamış. Biraz daha fazla süre aldığı Eurocup'ta ise 3.1'e çıkmış bu sayı. Tabi Arroyo gibi topu çok zor kaybeden bir guard'a alışmışken bunlar çok gelebilir ama normal standartlarda çok fazla değil. 30 dakikaya yakın ortalamalarla oynayan ve topun bu kadar fazla elinde kaldığı bir isim için normal istatistikler bunlar. Cedevita'da topa yön verme anlamında çok fazla yardımcısı yoktu Nolan'ın. Yaptığı top kayıplarının da ufak tefek dikkatsizliklerden geldiğini gördük daha çok, bunları da aşabileceğini düşünüyorum. Yoksa ball-handling'i iyidir. Driplingi kesip kesmeme konusunda da uçlarda bir isim değil. Olmadık yerlerde driblingi kesmeyeceği konusunda güvenebiliriz en azından.

-İşin savunma kısmına da biraz değinirsek; Nolan genel hatlarıyla iyi bir savunmacı. Arroyo&Ender'e göre en üstün olduğu nokta budur belki de. Ayak ve el çabukluğu gibi fiziksel silahların yanında, savunma yapmayı da biliyor. Bazı oyuncular sahip olduğu fizik avantajlara rağmen iyi savunmacı olamıyorlar ama Nolan bunun hakkını verecek savunma zekasına sahip. Belki bir Mccalebb veya Patrick Beverley gibi über seviyelere çıkacak bir savunmacı değil ama işin bu kısmında önemli efor sarfedecektir. Dışarıya baskıyı veya genel anlamda topa baskıyı arttıracağımız anlarda Nolan-Sinan guard ikilisine dönüp rakip kısaları oldukça rahatsız edebiliriz. 

-Nolan'la ilgili en merak edilen noktalardan biri de 2 numara oynayıp oynayamayacağı. Ben onu 2'de de sık sık göreceğimizi düşünüyorum. Çift guard'a döndüğümüz anlarda Nolan genellikle o ikiliden biri olur. Tabi burada esas soru işareti savunma tarafında orayı kotarıp kotaramayacağıyla ilgili. Bu anlamda da olumlu bir portre çizdiğini söyleyebilirim izlediğim maçlarda. Ufak tefek gözüken fiziğine göre kuvvetli bir oyuncu Nolan. Burada tabi bir Jamont Gordon kuvvetinden bahsetmiyoruz ama orayı idare edebilecek kadar kuvvetlidir. Şöyle bir örnek verebilirim: Geçen seneki maçlarında, bu sezonda sık sık karşılaşabileceği Bogdan Bogdanovic veya geçen yıl Kızılyıldız'da forma giyen 1.93'lük combo-guard DeMarcus Nelson gibi üst düzey isimlerle eşleştiğinde savunma anlamında rakipleriyle başedebilmişti. Ama bu isimlere oranla daha fizikli ve hatta daha atlet diyebileceğimiz Tarence Kinsey'le eşleştiği bir maçta net bir şekilde sorun yaşadığını gördüm. Dolayısıyla eşleşmesiyle arasında ciddi bir fizik farkı olmadığı sürelerde 2'ye kaymasının mümkün olduğunu da söyleyebiliriz şimdilik.

-Savunmayla ilgili dikkat çekici bir nokta bazı pozisyonlarda çok gereksiz gözüken yardımlara gelip adamını boş bırakması olmuştu. Ve bunların devamında bazı kolay ceza şutları vermişlerdi rakiplerine. Birkaç kez rastladım bu tip pozisyonlara. Cedevita'nın içeri fazlaca yardım getirme ve gerekirse dışarıyı riske etme anlayışı vardı savunmada.. Ama bu, o pozisyonları açıklamaya yeter mi emin değilim . Bu da bir kenarda dursun en azından şimdilik. Ciddi bir sorun olmayabilir de..

-Teknik özellikleri genel hatlarıyla böyle Nolan'ın. Öte taraftan işin karakter ve mental kısmı da çok önemli tabi, özellikle bu pozisyondaki oyuncularda. Bu anlamda Nolan şanslı diyebiliriz aslında, çünkü çok iyi ve başarılı bir kolejde, bireysel anlamda da başarılı olduğu bir 4 sene geçirdi. NCAA şampiyonluğu kazandıkları, kendi konferansında MVP seçildiği sezon da var. Bu onun olgunlaşması ve kazanma karakterinin oturması sürecine yardımcı olmuştur. NBA'deki 2 sezonu istediği gibi değildi belki ama ondan sonraki Cedevita'daki tek sezonunda da takımın liderliğini ele alması ve bunun altından kalkabilmesi onun adına olumlu bir referans. Clutch time'larda kafa olarak dağılmadığını gördük, bu da çok ama çok önemli bir nokta. Şu da kariyer anlarından biridir illa ki bu konuda.. Bunun yanında karakter olarak sorumluluk altına girebildiğini de gördük, bundan kaçınmayan ve bunun hakkını verebilen bir isim portresi çizdi. Şunu söylemeliyim ki kariyerindeki en olgun döneminde bile ortaya Arroyo gibi ortaya büyük bir karakter veya liderlik koyacağını düşünmüyorum ama her oyuncunun o kadar büyük bir karakterde olması zaten mümkün değil. Yeter ki doğru zaman geldiğinde sapıtmasın ve sorumluluk bilincinde olsun.  Nolan buna sahip gözüküyor.. Bununla birlikte bence Nolan'la ilgili esas önemli olan taraf becerilerini daha üst seviyelere çıkarıp, iyice keskinleştirmesi.. Fundamental'ı olgunlaştıkça daha üst seviye basketbolun da hakkını verecektir.

-Peki ne kadar üst seviyelere çıkabilecek? Şu an hali hazırda güçlü olduğu noktalarını keskinleştirip bu alanlarda iyice uzmanlaşması(delicilik, playmaker becerileri) ve eksik gözüken şutunu kabul edilebilir seviyelere çekmesi gerekli gözüküyor bu konuda. (en azından maç başına 3-3.5 kez deneyip %35'le sokacak seviyeleri yakalamak gibi) Güçlü olduğu yönleri keskinleştirme konusunda Ergin Ataman Avrupa'da çalışabileceği en doğru koç olabilir  Nolan adına.. Çünkü Ataman, hücumda oyuncuların güçlü olduğu noktaları öne çıkaracak tasarımlar yapıp, bu oyunculara verdiği sorumluluk duygusuyla birlikte onlardan üst düzey verim almayı çok iyi biliyor. Bu üst düzey verimlilik seviyesine çıkan oyuncuların da güçlü olduğu taraflar keskinleşiyor doğal olarak.. (Bu konuda Arroyo gibi bir sahaiçi komutana sahip olmasının da ciddi yardımları olmuştur tabi) Son yıllarda Ergin Ataman'la çalışıp kariyeri yükselişe geçmeyen dış oyuncu sayısı çok azdır. (Ceza şutu bile sokamamaya başlayan Göksenin bir istisnadır mesela) Dolayısıyla bu sezon Nolan adına önemli şans. Tabi şutunu geliştirme konusunda onun ekstra bireysel çalışmalar yapması daha büyük önem taşıyacak, bunu da belirtelim.

-Toparlayalım: Nolan Smith'in Avrupa basketbolunda için önemli bir yer edinebileceğini düşünüyorum. 26 yaşına yeni girdi ve halihazırda bulunduğu nokta zaten iyi. Bunun yanında yukarıda söylediğim gibi oyunculuğunu birkaç level daha yukarı taşırsa, onu zamanla Euroleague arenasında dümene geçen oyuncu rolünde de görebiliriz. Bizimle geçireceği bu sezon bu anlamda büyük fırsat. Tabi o, bu aşamaları geçerken biz de ondan ciddi verim alabiliriz. Özellikle hücuma katacağı çeşitlilik/boyut ve savunmada yapacağı baskı açısından.. Bu transferle ilgili en çok düşündüren noktalardan biri, kendisiyle yapılan 1 yıllık sözleşme. Eğer o gelişimi sağlarsa piyasasının yükselmeme ihtimali yok. Normalden ucuz bir fiyata geldiği için muhtemelen kontratına bir de opsiyon koymak mümkün olmamıştır. (Aradori'de de benzer bir durum var) Bu yüzden performans çizgisi ve gelişimini sezon içinde kulüp olarak iyi takip etmemiz ve buna göre kararları daha erkenden almamız da gerekecek. Hayırlı olsun.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0