Nolan Smith resmen Galatasaray'da!
Yeni sezonda şampiyonluk hedefiyle mücadele edecek olan ve bütçe kısıtlamasına rağmen son derece kuvvetli bir takım kurmayı başaran Galatasaray erkek basketbol takımı, kadrosuna takviyeler yapmaya devam ediyor. Daha önce iç transferde Carlos Arroyo, Ender Arslan, Sinan Güler, Zoran Erceg ve Furkan Aldemir ile sözleşme yenileyen Yenilmez Armada yeni sezon öncesinde de Vladimir Micov, Pietro Aradori, Martynas Pocius ve Kerem Gönlüm'ü renklerine katmıştı. Galatasaray erkek basketbol takımı son olarak geçtiğimiz sezon Hırvatistan temsilcisi Cedevita Zagreb forması giyen Amerikalı oyuncu Nolan Smith'i renklerine kattı.
NBA'de hakları Portland Trail Blazers'ta bulunan genç oyuncu, kolej kariyeri ile dikkat çekiyor. NCAA liginin lokomotif takımlarından Duke'de adını duyurmayı başaran ABD'li guard, ilk başarılarını da Duke'de elde etti. John Scheyer, Kyle Singler, Kyrie Irving gibi önemli oyuncularla oynama fırsatı yakalayan Nolan Smith, bir diğer yeni transferimiz Martynas Pocius ile de belli bir süre takım arkadaşlığı yaptı. Kariyerinin önemli basamaklarını NCAA'de birer tırmanan genç guard, 2010 yılında takımıyla beraber NCAA şampiyonluğuna ulaştı. Şampiyonluğa 17.4 sayı, 3.0 asist ortalamalarıyla katkıda bulundu. Nolan Smith'in istatistiksel bazda Duke'de geçirdiği en verimli sezon ise 2010-2011 sezonudur. Genç oyun kurucu o sezonda 20.4 sayı ve 5.1 asist ortalamalarıyla mücadele etti. Bireysel başarılarıyla da göze çarpan Nolan Smith; bir sezonda en fazla sayı bulan 3. oyuncu olma başarısına ulaşmış, 2011 yılında en iyi savunma beşine ve Atlantik Konferansı en iyi beşine seçilmeyi başarmıştır. Aynı sezon Atlantik Konferansı yılın en iyi oyuncusu olma başarısına nâil oldu. Parlak kolej kariyerinden sonra 2011 yılında NBA draftlarına girmiş ve 1. round, 21. sıradan Portland Trail Blazers tarafından seçildi. Kolej yıllarında Kyrie Irving ile takımını şampiyonluğa koşturan Nolan Smith'ten haliyle NBA'de daha iyi işler yapması ve adından söz ettirmesi bekleniyordu. Duke'de bulduğu takımdaşlığı ve süreleri Portland şehrinde bulamayan genç oyuncu, ilk sezonunda 3.8 ikinci sezonunda ise 2.8 sayı ortalamalarıyla mücadele etti. Daha fazla havlu sallamak istemeyen Nolan Smith, kariyerine daha iyi süreler almak ve kendisini yeniden kanıtlamak için Avrupa'da devam etmek istedi. 2012-2013 sezonunun sonunda, Hırvatistan'ın Cedevita Zagreb takımıyla anlaştı. İstediği süreleri almaya başlayan genç oyun kurucu, kumaşını hem ligde hem de Eurocup'ta belli etmeye başladı. Gelir gelmez takımın en skorer oyuncuları arasına girmeyi başaran Nolan Smith, Eurocup'ta 16.3 sayı, 4.1 asist ortalamalarıyla mücadele etti. Adriyatik Ligi'nde takımını finale taşımayı başaran Nolan Smith, yarı final serisinde maçı kazandıran sayıyı atmıştı.
HIZIN, GÜCÜN VE ATLETİZMİN VÜCUT BULMUŞ HALİ: NOLAN!
Nolan Smith'in en belirgin ve özelliği atletizmi doruklarında yaşayan bir basketbolcu olmasıdır. Hız, güç, sıçrama, çabukluk, stence gibi kas kütlesi ve atletik özellik isteyen önemli basketbol ögelerini iyi kotardığını söyleyebiliriz. Penetre üzerine dayanan bir combo-guard oyununa sahip. Zaten günümüz combo-guard'larının çoğu içeri penetre etmeyi seven, atletik ve pis işçilik görevlerini iyi yapan oyuncular olarak göze çarpıyor. Nolan Smith, hem fizik olarak hem de basketbol zekası olarak iyi bir seviyede diyebiliriz. Pietro Aradori (25) ile yaşıt olan genç oyun kurucu, atletizmi ile basketbol zekasını iyi bir şekilde harmanlayabiliyor. Pick&roll oyunlarında çabukluk avantajını kullanarak hızlı girişler ve güçlü bitirişler yapabiliyor veya içeri devrilen uzunu besleyebiliyor. İkili oyunlarda sayı bulmasının en önemli kaynağı 'hesitation' dediğimiz ikili oyun sonrası rakibi arkasına alıp geçit vermemesi onu hem asiste hem de şuta daha iyi bir şekilde hazırlıyor. Genç olmasına rağmen oyun kurucu özellikleri olgun bir seviyede diyebiliriz. Orta mesafe şutu sistem içerisinde kullanılabilir ama çok net bir şutör olduğunu söylemek henüz doğru olmaz. Savunmada ise hızını ve tahmin yeteneğini iyi kullanıyor. Stence dediğimiz savunmaya oturuşu, fiziki avantajı sayesinde başarılı bir şekilde yaparak steal yapmayı veya rakibi hataya sürüklemeyi hedeflediği şekilde gerçekleştirebiliyor. Herhangi bir savunma zaafı yok. Sıska gözükse de dirençli bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Uçuk bir örnek olacak ama örneğin Kevin Durant de zayıf gözüküyor ama dinamizmi ve isteğiyle dirençli gözükmeyi başarıyor. Nolan Smith de öyle. Misal rakip oyun kurucu onu arkasına alarak çok net bir post oyunu oynayamaz veya ona çok net bir şekilde fiziki üstünlük kuramaz. Özellikle Duke'nin yetiştirdiği atletik combo-guard'ların en önemli özelliklerinden biri bu. Ağırlığı az, dirençli ve çabuk; oyun zekası yüksek kısa oyuncuları başarıyla basketbol piyasasına sürebiliyorlar. Smith, Duke'den alışık olduğu atletik reverse'leri ve estetik smaçlarıyla ülkesinin basketboluna renk katmayı başarmış. Özellikle NCAA'de smaç yarışmalarına kadar katılmayı başaran genç oyuncu, deliciliğiyle rakip oyuncuları saf dışı bırakmayı başarıyor. Eksi özelliklerinin başında düşük serbest atış yüzdesi ve skor olarak patlayıcılık özelliğinin sönük olması geliyor. Şut olarak güven vermeyen bir yapısı yok ama çok net bir şutör olmadığını belirtmiştim. Kritik serbest atışlardaki başarısızlığını tecrübesizliğine verebiliriz ama bu bir oyun kurucu için bu bahane olmamalı. Patlayıcı olamaması belki de kendisini Kyrie Irving'ten ayıran en önemli eksisi. Maç boyunca iyi oynuyormuş ve skorermiş gibi gözüküp, kritik dakikalarda istenilen skor patlamasını yapamaması onun geliştirmesi gereken en büyük handikapı. Biz ondan öyle bir şey beklemiyoruz ama kendi kariyeri için yaşı ilerledikçe bu özelliğini yavaş yavaş geliştirmeli.
Takım düzenimiz içerisinde atlet, zeki, pis işçi bir combo-guard eksikliği çektiğimizi hep söyledik. Yakın zamanda takımımızdaki Gordon'lar bu işi layıkıyla yerine getirmişlerdi. Geçtiğimiz sezon bizi bir hayli derinden yaralayan Jamont Gordon'un sakatlığı, combo-guard transferine ne kadar ihtiyacımız olduğunu bize hatırlattı. Sakatlıktan nasıl döneceği belli olmayan Jamont Gordon'a, bu transferle üzüntüyle de olsa elveda diyeceğiz gibi gözüküyor. Nolan Smith ilk planda kesinlikle Jamont Gordon vari bir oyun oynamayacak. Pietro Aradori ve Martynas Pocius'tan bunu beklemeliyiz. Tecrübeli oyuncuyla genç yıldızı aynı kefeye koymak şimdilik doğru olmaz. Takım düzeni içerisinde Nolan Smith'ten beklenen şey, Arroyo'yu yedeklemek ve oyun tempomuza dinamizm katmak olacaktır. Özellikle son final serisinde McCalebb'in maçlara ne kadar damga vurduğunu hatırlayalım. Şutu güvenilir olmasa dahi deliciliğiyle savunma dengemizi yerle bir edip, maçların en skorer oyuncuları arasına kendisini sokmuştu. Nolan Smith, McCalebb gibi çabukluk avantajı olan oyuncular, kritik dakikalarda ani bir penetre veya asist ile oyunun kaderini değiştirebilirler. Nolan Smith'in daha gideceği yol uzun lâkin bizim ona vereceğimiz görevi şu anda da kaldırabilecek ve uygulayabilecek potansiyele sahip. Jamon Gordon'ın Olympiakos'a karşı gösterdiği efsanevi performansı veya Jamont Gordon'ın Banvit karşısındaki üçlük şölenini ondan beklemek zaten gerçekçi değil. Ondan Carlos Arroyo'nun kenarda olduğu zamanlarda takımı iyi yönetip, standart bir oyun kurucu performansı beklemeliyiz. Cedevita'da hiç fena oynamadı, aynı başarıyı bizim ligimizde göstermesi o kadar kolay olmayacak. Eurocup ve Euroleague arasında da ciddi bir fark var. Belli bir uyum sürecinden geçmesi ve kendisini geliştirmeye devam etmesi gerek. Carlos Arroyo, Sinan Güler, Ender Arslan, Pietro Aradori ve Martynas Pocius gibi Euroleague tecrübesi olan kaliteli kısa oyuncularımız mevcut. Bu yüzden Nolan Smith'in bu takımda ilk beş başlaması zor gözüküyor. Ben Ergin Ataman'ın onu Carlos Arroyo'nun back-up'ı olarak kullanacağını düşünüyorum. Benchten gelen skor katkısında önemli bir koz olacaktır Nolan Smith. Hem yüksek oyun temposu hem de kenardan getirdiği enerjiyle Carlos Arroyo'yu çok iyi bir şekilde yedekleyecektir diye düşünüyorum. Nolan Smith; biraz Ender Arslan, biraz da Sinan Güler'in sürelerinden çalacak gibi gözüküyor. Bu sebeple 1-2 rotasyonumuzda tatlı bir rekabet olacak ve hem yerli, hem de yabancı oyuncularımız daha fazla süre almak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaklardır diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.