Oyuncu Profili | Ege Arar

Galatasaray basketbolunda altyapı son yıllarda yeniden bir toparlanma içerisine giriyor. Özellikle kız takımlarında önemli bir oyuncu grubu yakalayan şubemiz, erkek takımlarında ise şimdilik o seviyeye gelemedi. Ancak var olan isimler arasında birkaç oyuncu şimdilik öne çıkıyor. Onlardan biri de Ege Arar.. 2 yıl önce Avrupa Şampiyonu olan Yıldız Milli Takım'ın kadrosunda olan ancak ciddi bir sorumluluk alamayan Ege, geçtiğimiz günlerde sonuçlanan Avrupa Gençler Şampiyonası'ndaki takımın ise en önemli parçalarından biri haline geldi ve şampiyonlukta ciddi rol oynadı. Biz de oyuncumuzu biraz daha yakından tanıyalım dedik..

Ege 4 sezon önce Galatasaray altyapısına katılmış bir isim. Ve bu 4 sezonda da üzerine düşülen ve gelişimine özen gösterilen bir oyuncu oldu. 2 yaz önce düzenlenen U16 Avrupa Şampiyonası'nda şampiyon olan milli takımın kadrosundaydı ama ciddi dakikalar alamamıştı. Geçen sezon yaşı tuttuğu için U18 takımında da oynayabilirdi ama sakatlığından ötürü kadroda olmayıp, o şampiyonlukta takımdan uzak kalmıştı. Ancak bu yılki U18 Avrupa Şampiyonluğu'nda Karşıyaka'lı Egemen Güven'le birlikte pota altını kontrol eden 2 isimden biri olmayı başardı milli takımda.. Altyapıyı daha yakından takip edenler Ege'nin bu son 2 sezonda oyununu oldukça ilerlettiğini ifade ediyor zaten.. Bu sırada Galatasaray genç takımında da hep önemli bir parça oldu Ege.. Takımın liderlerinden biri olarak ön plana çıktı. Özellikle bu sezonki performansıyla pek çok farklı kategoride dikkat çekti. Galatasaray genç takımı, liseler arası şampiyonada formasını giydiği Doğa Koleji, Ankara'da düzenlenen ve Gelişim Ligi'nin temellerini atması umut edilen turnuvada da yine sarı-kırmızı formayla müthiş maçlar çıkarttı. 4 maç sonunda şampiyonluğa ulaşılan bu turnuvada yakaladığı istatistikler göz alıcıydı. (30 dk ortalamayla 21 sayı - 13.8 ribaund - 2.3 blok) Özellikle Fenerbahçe karşısındaki 24 sayı - 21 ribaundluk performansı akıllarda ciddi yer etti. Liselerarası şampiyonada ise finalde Furkan Korkmaz'lı Evyap'a yenildiler belki ama orada da takımında pota altını domine eden isim olmayı başarmıştı. Zaten geçirdiği iyi sezonun ödülünü Konya'da düzenlenen U-18 Avrupa Şampiyonası'ndaki ciddi rol edinebilmesiyle de aldı ve turnuvanın sonu yaklaştıkça performansını arttırması dikkat çekti. En kritik ve zor gözüken Hırvatistan maçında Dragan Bender gibi turnuvanın belki de en potansiyelli oyuncusuyla eşleşmesine rağmen 14 sayı - 10 ribaundla maçın adamı olmuştu. Böylesine başarılı performansların ardından ise artık A takım yaş kategorisine geldi ve kariyerinin en önemli adımlarını atmaya başlayacak oyuncumuz..

Ege'nin şu ana kadarki özgeçmişini kısaca böyle özetleyebiliriz. Peki nasıl bir oyuncu olduğuna gelirsek, bir kere herşeyden önce dikkat çeken nokta sahaiçindeki duruşu, oyun içi ciddiyeti ve oyuna duyduğu saygı gibi gözüküyor. Son 2 sezonda kaydettiği ilerlemeyle birlikte gelişime açık bir yapıda olduğunu söylemek mümkün.. Bunun yanında oyun içinde konsantrasyonunu düşürmeyen, arkadaşlarıyla iletişimi güçlü olan ve kazanma hırsına sahip bir görüntü çiziyor. Tüm bunlar onun iyi bir profesyonel ve basketbolda her zaman aranan karakterlerden biri olabileceğinin habercisi gibi duruyor şimdilik. Dolayısıyla onu bu konularda simge olmuş Kerem Gönlüm'e benzetmek mümkün.. Gönlüm'ün gençliğini hatırladığımı söyleyemem ancak geleceğe ışık tutup bir öngörüde bulunsak şu anki Gönlüm'den bazı izler taşıdığını söyleyebilirim. Ve eğer bu sezon A takıma alınırsa (alınma ihtimali ciddi olarak var) Kerem Gönlüm'le çalışacak olmak da onun adına müthiş bir fırsata dönüşebilir. Hatta biraz romantik bir pencereden baktığımızda; A takıma çıktığı ilk sezonda yıllarca Galatasaray'a transferi beklenen Kerem Gönlüm'ün buraya gelmiş olması da güzel bir kariyer hikayesinin köşetaşlarından biri olabilir. Tüm bu olumlu özelliklerin yanında basketbol IQ'su da iyi bir isim ve tecrübe kazandıkça işin bu yönünü daha da olgunlaştıracaktır. Oyunu daha fazla tanıdıkça, daha iyi bilecek.

Onunla ilgili biraz da teknik tarafa bakalım. 1996 doğumlu Ege Arar 2.05 boyunda ve şu ana kadarki kariyerinde 4-5 numaralarda oynadı. Ancak altyapıdaki antrenörlerinin Ege hakkındaki fikirleri onu ileriki zamanda 3.5 numara gibi oynatabilmek yönünde bu aralar.. Genellikle boyalı alanda oynamış biri olarak, şu dakikadan sonra yay dışında bir 3 numara gibi de oynayabilmesi bana çok kolay gelmiyor açıkçası. Ama işin öte tarafında daha fazla uzamayacağını da varsayarsak pivot pozisyonunda oynaması da çok kolay olmayacak. Ancak maç içinde kısa 5'lere dönüldüğünde arkada çabuk ayaklı ve her yere yetişebilen, aynı zamanda ribaund konusunda da takımı taşıyabilecek uzun rolünü oynayabilir, fakat bu da kısa süreler için geçerli olacak. Bu yüzden onun kariyerinin büyük oranda 4 numara olarak şekilleneceğini söylemek mümkün.. Sonuç olarak da eksiklerini ve gelişimini daha çok buna göre şekillendirmesi gerektiğini söyleyebiliriz.

Peki Ege neleri iyi yapan bir isim? Bir kere çok mobil bir oyuncu. Sahanın her iki tarafını da çabuk katedebiliyor. Aynı zamanda ayak çabukluğunun iyi olduğunu ve özellikle ikili oyun savunmasında ayaklarını geri çekebildiğini de söyleyebiliriz. Bu özellikler modern basketbolda uzunlardan istenen özellikler artık.. Bu donanıma sahip olmayan uzunların özellikle savunma anlamında takımları adına bir yüke dönüştüğünü görebiliyoruz ama Ege böyle olmayacak büyük ihtimalle. Bunun haricinde boyalı alanı domine edebilen yapıda bir isim.. Çok üst düzey bir ribaund becerisi var. Hem pozisyonları iyi seziyor hem de zamanlaması iyi.. Bunun yanında atletizmi ideal seviyede.. Ayrıca ilk sıçrayışta ribaundu alamasa dahi ikinci/üçüncü sıçrayış için gösterdiği reaksiyonların çabuk olduğunu da gözlemledik, bu da ribaundlar için önemli bir artı. Hücum ribaundlarıyla birlikte takımına ikinci şans sayıları kovalatma anlamında da neredeyse uzmanlaştı. Avrupa Şampiyonası'nda ortalama 20 dakikadan biraz daha fazla süre almasına rağmen maç başına 3.6 hücum ribaundu çekerek turnuvanın bu alanda en başarılı 3. ismi oldu. Pota altında caydırıcı yönünün olduğunu da ekleyelim, ancak tüm bunların yanında eğer 4 numarada kariyerini şekillendirecekse dış savunma anlamında da kendini biraz geliştirmeli. Çünkü artık 4 numara olmak sadece boyalı alanda savunma yapmak anlamına gelmiyor. Dışarı daha fazla açılma gerekliliği doğabiliyor. Ayrıca bu yaşlardaki oyuncular için default gerekliliklerden biri de kuvvetlenme.. Ege'nin önümüzdeki birkaç sene içinde bu anlamda gelişmesi ve fiziğini oturtması gerekecek, ancak 4 numaradaki mobilitesinin ve çabukluğunun azalmaması için bu kuvvetlenmenin de kontrollü olması önemli.. Bu kuvvetlenme ve kalınlaşma ona ribaund mücadelelerinde önemli bir avantaj sağlayacaktır yine..

Hücum portföyüne baktığımızda ise hem içeriden hem dışarıdan oynama özelliği olduğunu söylemek mümkün.. Herhangi bir tarafta uzmanlaştığını söyleyemeyiz ancak ileriki zamanlarda hem içeriden hem dışarıdan sayı opsiyonu olabilen bir 4 numaraya dönüşmesi ihtimali var ve bu onun modern basketbol içinde ayakta kalmasını sağlayacaktır. P&R'larda; ayak çabukluğunun iyi olması zaten devrilirken ona bir avantaj sağlıyor ama perdelemeleri daha net yapabilmesi adına kuvvetlenmek de ona ekstradan bir avantaj getirebilir. Boyalı alandaki sırtı dönük oyununda fundementalını geliştirmesi için ise özel olarak çalıştırılması gerekecek tabi.. Şu an bu konuda fena değil ancak üst seviyeye geçtiğinde işler daha da zorlaşacaktır, bu yüzden en azından birkaç hareketi oturtabilir. Hatta bu konuda solak olmasının avantajını da kullanabilir, çünkü rakipler genellikle sağ elli oyuncuları tutmaya alışıklar.. Boyalı alan mücadelesinde temastan kaçmayan ve fiziksel oyun içinde var olabilen bir isim ancak kuvvetlenmesi sırtı dönük oyunlarda da ona fayda sağlayacak. Sonuçta, savaştan korkmuyor olabilirsiniz ancak savaşa daha yüklü cephaneyle gitmek her zaman daha iyidir.. Bunun yanında dışarıdan tehdit yaratabilmesi ve spacing'i bozmaması adına şutuna istikrar katması gerektiğini de söylemeden geçemeyiz. 4 numaralardan gelecek şut katkısı artık bir lüks değil, neredeyse standart oldu Avrupa basketbolunda.. En azından orta mesafe şutlarını bir Erwin Dudley temizliğinde sokmasını bekleyebiliriz ileride, ancak hazır zamanı varken çizgi gerisinden atma konusunda kendini geliştirmesi daha hayırlı olacak gibi onun açısından.. Şut konusunda önemli bir özgüvene sahip, dışarıda boş kaldığında atmaktan kaçınmıyor ama henüz bunu net biçimde oturttuğunu söylemek de kolay değil. Öte yandan bu konuda ciddi bir potansiyeli olduğunu gözlemledik, bunun gerçeğe dönüşebilmesi de çalışmaktan ve tekrardan geçiyor. Sonuçta şut, tekrarla birlikte oturan ve belki de basketbolda gelişime en açık özellik.. Şut mekaniğinde de çok bir kusur yok, top elinden düzgün çıkıyor. Uzunlar için zaafa dönüşebilecek noktalardan biri de serbest atışlar. Bu konuda da dış şut konusunda olduğu gibi kendini geliştirmeye ihtiyacı var. Gelişim Ligi Turnuvası'nda %60'la atmıştı, U18 Şampiyonası'nda ise %50'yle attı. Sıkıntı yaşamak istemiyorsa en azından %70 seviyelerini yakalayabilmeli bu alanda.. İşin bu yönlerini geliştirdiği zaman ise ideal bir 4 numara olmak için hemen herşeye sahip olacaktır. Öte taraftan, topu yere vurabilme özelliği pek iyi değil ve şu dakikadan sonra bu konuda ciddi bir gelişim olmasını da beklemek güç (3 numaraya kaymasındaki en büyük engellerden biri) ancak rakip savunmaların dengesi bozulduğunda dışarıda bir feykle rakibinden kurtulup potaya gidebilecek kadar bir driplingi olursa fena olmaz. Son olarak pasörlük konusunda da ortalama bir uzun olduğunu söylemek mümkün. En azından ona gelen toplara bir kara delik muamalesi yapmıyor ve daha iyi pozisyonda bir arkadaşı varsa onları bulabiliyor.

Artık toparlayalım.. Ege Arar'ı uzun uzun analiz etmek istedik, çünkü erkeklerde altyapıdan çok fazla ismin geldiğini en azından şimdilik söyleyemiyoruz ve elimizdekilerin kıymetini bilmek çok önemli.. Lisansı inatla(!) çıkartılmayan Nikolov ve 1-2 gibi oynayabilen Göktürk Ural'la birlikte altyapının en önemli 3 değerinden biri olarak gözüküyor Ege.. Ve bu isimler arasında şimdilik A takımda forma almaya en yakın oyununcunun o olduğunu da söyleyebiliriz. Önümüzdeki sezon A takımda yer alıp almayacağına Ergin Hoca karar verecek. Açıkçası genç oyuncuların ilk olarak daha alt düzey takımlarda ciddi süreler alarak kendini geliştirmesi ve sonra büyük takımlarda yavaş yavaş sorumluluğunun artması taraftarıyım. Ancak henüz A takım seviyesi için kuvvet anlamında yeterliliği sorgulanabilecek Ege'nin en azından bir sezon Euroleague seviyesinde mücadele eden bir takımla antrenman yapıp fiziksel olarak kendini geliştirmesi ve sonrasında gerekirse başka bir takıma kiralanıp oyununun diğer yönlerindeki eksiklerini kapatması daha mantıklı olacak gibi gözüküyor. Bunun için yeterli zamanı var. Zaten şu anki A takım kadrosu içinde uzun rotasyonunda bir derinlik problemi olması muhtemel ve Ege'ye vereceğimiz ufak ama efektif dakikalarla bu problemi de çözebiliriz. O da fiziksel gelişimin yanına bu seviyede maç tecrübesi de katabilir böylece.. Bu konudaki durum önümüzdeki kısa dönem içinde belli olacaktır. Umarım ki Ege, şu ana kadar vaad ettiği potansiyele gelecekte ulaşacak ve sarı-kırmızı formaya da uzun yıllar hizmet edecek. Kim bilir belki de kendi Kerem Gönlüm'ümüzü kendimiz yetiştirmiş olacağız? Sakatlıklardan ve şanssızlıklardan uzak bir kariyer diliyorum kendisine.. Yolu açık olsun..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0