Prandelli'nin takımı..

Yeni sezon hazırlıkları kapsamında çalışmalarını sürdüren Galatasaray, geçtiğimiz sezon La Liga'da şampiyonluk sevinci yaşayan ve Şampiyonlar Ligi'nde final oynama başarısı gösteren Atletico Madrid ile kozlarını İzmir'de paylaştı. Soma'da yaşanan maden faciasına maddi ve manevi destek amacıyla oynanılan karşılaşma golsüz eşitlikle sona ererken, Prandelli'nin öğrencileri karşılaşmanın büyük bölümünde güçlü rakibi karşısında oyunu kontrol etti. Wesley Sneijder dışında herhangi bir eksiği bulunmayan takımımızda gecenin en başarılı ismi geçtiğimiz sezon diz sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan genç oyuncumuz Bruma oldu.

Yazının en başında dördüncü yıldıza ulaşmak amacıyla bu sezon ligde şampiyonluk hedefiyle yola çıkan Galatasarayımızda, dün akşam oynanılan karşılaşmada sezon öncesi hazırlıkların son derece verimli geçtiğini söylemek mümkün. Zorlu rakibi karşısında oyunu kontrol eden, rakip kalede ciddi tehlikeler yaratan ancak bunlardan sonuç alamayan, pasa dayalı set oyunlarını Sneijder gibi önalanda bitirici paslar atan bir isim olmamasına rağmen son derece başarılı bir şekilde sahaya yansıtan, 4-2-3-1 formasyonunda hücum anlamında çeşitli repertuarlara sahip olan bir Galatasaray izledik. Atletico Madrid karşılaşmasına, belki de sezon boyunca sürekli göreceğimiz ilk onbire yakın bir dizilişi sahaya süren Prandelli; kalede Muslera, savunmada Veysel - Semih - Chedjou - Telles, orta alanda Melo - Selçuk - Hamit - Bruma ve Olcan, ileride tek forvet olarak Burak'a forma verdi. Galatasaray'ın oyun mantalitesinde Melo'yu tıpkı geçen sezon olduğu gibi savunmada stoperlerin arasında üçüncü stoper olarak görürken, hücumda da Telles ve Veysel'i kanatlarda gördük. Elbette bu varyasyonda Bruma ve Olcan'ın kaleye dikine hareket eden, çizgiye inip içeriye kesen yada ceza sahası çizgisi üzerinde kaleyi yoklayan görüntüleri arkalarından gelen hücumcu beklere alan yarattı. Özellikle oyunun ilk bölümünde Telles & Bruma ikilisinin uyumu, hücumdaki etkinliği ve sürekli rakibi rahatsız eden oyun yapıları dikkat çeken etkenler arasında yer alıyordu. Savunma genelinde Veysel'in sağ bölgede Koke ve Arda gibi iki önemli oyuncu karşısında gösterdiği performans, bugün açısından elzem bir sağ bek ihtiyacımız olmadığı kanısına varmamızı sağlıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, Mandzukic gibi modern futbolun en etkili forvetlerinden birisinin karşısında Chedjou ve Semih'in ceza sahasını domine eden performansı oldu.

Bir hazırlık karşılaşmasına dair çok fazla notlar aldığımızı söyleyebiliriz, ancak dikkat çeken bir başka unsur ise takımın (hemen hemen tüm oyuncuların) fizik olarak üst seviyede olması oldu. İkili mücadelelerde kolay kolay düşmeyen, pes etmeyen, mücadele eden ve özellikle kanat oyuncuları-bek oyuncuları sık sık çizgiye bindiren, set oyununa tempo kazandırmak adına beklerinden yardım alan, hızlı ataklarda ise pasa dayalı hızlı çıkan Prandelli'nin öğrencileri geçen sezonun büyük bir bölümünü izlediğimiz Mancini'nin takımına istinaden göze hoş gelen bir futbol oynamaya başladı. Avusturya kampının büyük bir bölümünde pasa dayalı taktik çalışmaları yaptıran Prandelli'nin bu çalışmalarının karşılığını kısmen aldığını söyleyebiliriz, ki İtalyan teknik adam maçın ardından verdiği demeçlerde "Şuanda takım olarak %50 performans gösteriyoruz ve daha iyiye gideceğiz" ifadesi aslında dünyaca ünlü İtalyan teknik adamın kafasında kurduğu düşünceleri de gösteriyor. Takıma katılacak olan Sneijderin hücum varyasyonlarına sağlayacağı katkı, hızlı ve basit oyun düşüncesi takımı elbette hücum anlamında bir tık yukarıya taşıyacak. 

Atletico Madrid adına söylemek gereken bir nokta var. Bu sezon hazırlık döneminde 4. maçlarını oynamalarına karşın Numancia maçı dışında herhangi bir maçta gol atamadılar. Mario Mandzukic her ne kadar set oyununda Simeone'nin sistemine "cuk" otursa da, hücumda bitiricilik anlamında Diego Costa'yı arayacaklar gibi görünüyor. Ancak kısıtlı bütçe ile sadece İspanya'da değil, Avrupa futbolunda devrim yapan Los Colchoneros'un inatçı oyun yapısı geçirdikleri değişim evresi sırasında en büyük yardımcıları olacak.