THY Euroleague | Yazık oldu..

Avrupa'nın bir numaralı basketbol organizasyonu olarak kabul edilen THY Euroleague'de normal sezonda grubunun 3.maçında İspanyol ekibi Laboral Kutxa Vitoria deplasmanında sahaya çıkan Galatasaray Liv Hospital, baştan sona kıran kırana geçen karşılaşmada Colton Iverson'un son saniyelerde bulduğu basketle sahadan 91-90'lık skorla mağlup oldu. Fernando Buesa Arena'da oynanılan karşılaşmada süre alan Ender Arslan, kariyerinin 200.Euroleague maçına çıkmış oldu.

Maça klasikleşmiş beşimiz Arroyo-Sinan-Micov-Erceg-Furkan ile başladık. Kutxa ise Heurtel-Causeur-Bertans-Shengelia-Iverson beşiyle sahadaydı. Rakip takımla kadro kalitesimizin eşdeğer seviye olduğunu düşünüyordum. Heurtel'in veya Arroyo'nun maç özelinde fark yaratan oyunları olabilir ama Kutxa'nın bizden fazlası olmadığına eminim. İki takımda da top class iki oyun kurucu olduğundan bahsedelim. Biri genç, potansiyelli ve gelecek vaad eden Heurtel; diğeri ise yaşlı kurdumuz, saha içindeki komutanımız Arroyo. Maçı kaybetmemizin en önemli sebeplerinden biri de Heurtel'in daha fazla fark yaratması oldu. Arroyo ise kendi oyununu bir türlü oynayamadı. Maçın son anlarında winner özelliğini kullanamayan bir Arroyo izledik. Her ne kadar yaptığı hatalardan sonra fark 3 sayıyken üç sayılık atış denemesi ve sokması onun dili dışarda da olsa sorumluluktan kaçmayan bir yapısı olduğunu gösterir. Maçı koparacak hamleyi yapacak süresi olsaydı belki şu an daha farklı şeyler konuşuyorduk. Bu maç iyi oynamadı dediğimiz oyuncu 11 sayı 8 asistle oynadı. Beklentileri gerçekten çok fazla yükselttiğini söyleyebiliriz.

Maçın ilk dakikalarında Arroyo ve Micov'un asiste yönelik oyunları ile sayılar bulduk. Özellikle Erceg ve Furkan'ın hücumda çok iyi işler yaptığını söyleyebiliriz. Erceg geçen seneki Rusya deplasmanını andıran bir hücum performansıyla maçı tamamladı. Sırp 4 numara, 24 sayı ile maçı tamamladı ve maçın en skorer ismi oldu. Furkan Aldemir ise 17 sayı 11 ribaund ile pota altındaki aslanımız rolünü yine kotarmayı başardı. Bu sezon dar olan uzun rotasyonumuzda parıldayan yegane yerli uzunumuz kendisi. Bu gibi başarılı hücum performanslarını tüm sezona yayması, hedefi şampiyonluk olan Galatasaray için çok önemli bir artı. Başka hiçbir takım bir yerli uzun bu kadar fark yaratmıyor. Bu kadar fazla süre de almıyor. Ergin Hoca Furkan'ın bu çıkışından sonra Vougioukas ve Jawai'ye olabildiğince az süre vermeye çalışıyor. Doğru da yapıyor. Kerem Gönlüm dışında bu kadar dinamik ve ribaund sezgisi güçlü bir uzunumuz yok. Furkan'ın değerini iyi bilmemiz gerek nazar değmesin. Aradori de maç özelinde kendini bulamayan skorer oyuncularımızdan biri oldu. Belki bir üçlük isabeti veya fast-break score bulsaydı daha güvenli şekilde oynayabilirdi. Maçı kazanamamızın kilit noktalarından biri de bu oldu. Maçta öne geçtiğimiz son 3-4 dakikada Micov dışında skor üretmeye devam edecek bir kısa çıkaramadık. Çıkarabilseydik maçın buralara gelmesini engellerdik. Savunmada yaptığımız kritik uzun-kısa değişimi hatası Iverson'a kolay bir basket şansı tanıdı. Kalan 2.5 saniyede de skor bulmamız olanaksızdı. 1 sayıyla kaybetmek gerçekten yazık oldu.