Nostalji | Westfalen'e atılan sarı-kırmızı imza..

Tarih 2 Mart 2000, yer Westfalen Stadion. Değil Almanya'nın, Avrupa'nın en zor deplasmanlarından biri. UEFA kupası dördüncü tur müsabakası. Rakip eski Avrupa şampiyonu, Alman devi Borussia Dortmund. Fatih Terim'in AC. Milan maçından sonra "asıl heyecan için Mayıs'ı bekleyin" söylemini bir tek biz ciddiye alıyoruz o dönemde. Bütün dünya, futbolseverler, bahis şirketleri hem bu maç için hem de tur için Dortmund'u favori gösteriyor. Ama unuttukları bir şey var: Galatasaray Avrupa Fatihi'dir!

Maçtan önce Dortmund yönetimi sadece kale arkasını Galatasaray taraftarına ayırıyor. Ancak hem Almanya'daki hem de komşu ülkelerden gelen gurbetçilerimiz üç kat fiyat ödeyerek karaborsadan bir maç için kombinelerini alıyorlar Dortmund'luların. Borussia Dortmund taraftarı da nasılsa maçı alırız, üç beş kuruş kazanalım mantığıyla satıyorlar kombinelerini. Maç öncesi sadece kale arkası değil, neredeyse bütün stad sarı-kırmızı. Avrupa'nın en çok kombine satan takımı Borussia Dortmund yöneticileri hayret içinde. Faruk Süren ve ekibi ise tebessüm etmekte ve başlangıç düdüğünü beklemektedirler. Dortmund'lular adeta kendi evlerinde deplasmandalar...

Maça efsane beyaz forma ile çıkıyoruz. Kalede Danino reklamında yeni oynamış Taffarel. Savunmada Joker Ümit Davala bu kez sağ bekte, Popescu'nun yokluğunda stoper ikilisinde Arka Direk Capone ve Cesur Yürek Büyük Kaptan Bülent Korkmaz, sol bekte de Kemik Ergün. Önlerinde Dinamo Suat, sağında Okansız solunda ismi lazım değil.. İleri ikilide değerini futbolu bıraktıktan sonra anladığımız Arif Erdem ve Kral Hakan Şükür var. Ve tabii serbest oyuncu Büyük Usta George Hagi.....

Maça öyle bir presle başlıyoruz ki daha ikinci dakika dolmadan sonuç belli resmen. 33. dakikada formanın altına boğazlı kazak giyme akımını Türkiye'ye getiren, ki o dönemde Türkiye'de yaptığımız maç sayısı kadar Avrupa'da da maç yaptığımızdan nerede ne akım başlamışsa ilk biz getiriyoruz ülkemize, neyse işte o modayı yeşil sahalarımıza kazandıran Arif çıkıyor sahneye. Sol kanattan ceza sahasına kesiyor, Kral Hakan Şükür topu sağıyla düzeltip soluyla bombalıyor ve Lehmann'ı mağlup ediyor: 1-0

5 dakika sonra yine Arif müthiş bir ara pasıyla Okansız'ı kaleciyle karşı karşıya bırakıyor, Lehmann Okansız'ı indiriyor ancak Portekizli hakem penaltı yerine oyuncumuza sarı kartı çıkarıyor. Pozisyona önce Suat, sonra Hakan, sonra da Hagi itiraz etse de en büyük itiraz bu pozisyonların adamı Arif Erdem'den geliyor.. (ismi lazım değil o zamanlar daha çocuk, giremiyor böyle tartışmalara)

Bu verilmeyen penaltıdan sonra sinirlenen Albay Hagi sazı eline alıyor ve ilk yarının son dakikasında kariyerinin en güzel gollerinden birini, yeşil sahalarda eşine benzerine zor rastlanan gollerden birini, kaleci Lehmann'ı tövbe ettirip imana yönlendiren o golü atıyor. Dortmund'lular çaresiz. Fatih Terim, Müfit Erkasap'ı tokat manyağı yapıyor. Tüm takım sevinç yumağı oluşturuyor, en üstte yumruğunu havaya kaldırmış Kaptan Bülent var. Ve yedek kulübesinde de en çok sevinen tabi ki yedek kaleci Kerem İnan oluyor. Kerem'in bu sevinç fotoğrafları olmasa ortalama 50 sene sonra bir dönem Galatasaray forması giydiğine inanacak kimseyi bulamayacak..

İkinci halftayımda da oyunun hakimi biz oluyoruz. Devrenin büyük bölümünde Commandante Hagi'nin Dortmund savunmasıyla testis geçmesini izliyoruz. Herkes büyüklüğümüzü kabul ediyor ve Westfalen'e imzamızı atıyoruz.

Maç sonunda tribünleri dolduran, deplasmanı Sami Yen'e çeviren gurbetçilerimizden tek bir ses yükseliyor: TÜRKİYE SİZİNLE GURUR DUYUYOR!!!

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0