Emeğinin karşılığını isteyenler suçlu..

Galatasaray basketbol şubesinde bir süredir devam eden mali kriz, bugün bir kez daha patlak verdi. Daha önce alacaklarını alamadığı gerekçesiyle Kerem Gönlüm ve Ender Arslan tarafından ihtar çekilen Galatasaray erkek basketbol şubesindeki skandalları, Furkan Aldemir'in alacaklarına karşılık bonservis bedeliyle Philadelphia Sixers yolunu tutması sürdürmüştü. Bir süredir bu konuda yönetimden hamle bekleyen erkek basketbol şubesinde bugün itibariyle alacakları nedeniyle kulübe ihtarname çeken Pietro Aradori, Nathan Jawai ve Ian Vougouikas'ın sözleşmesi feshedildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Şube Koordinatörü Murat Özyer ise yaptığı açıklamalar ile adeta olayların üzerine tuz ekti..

Galatasaray'da mali kriz sadece basketbolda değil, hemen hemen tüm branşlarda malumunuz. Ancak, basketbol branşı geçen sezonun alacaklarından da devam eden bir süreç işliyor. Elbette bunda "bedavadan" yapılan sponsorluk anlaşması mali krizin ilk nedenlerinden birisini oluşturuyor. Geçtiğimiz senelerde yıllık 10 milyon dolar seviyesinde iş ortaklığı gerçekleştirilen Medical Park - Liv Hospital & Galatasaray birlikteliği, geçtiğimiz sezon sonunda sona ermişti. Ancak bu sezon, sezonun ilk bölümünde sponsorluk anlaşmasına dair herhangi bir açıklama, uzatıldığına dair herhangi resmi bir ibare yer almazken geçtiğimiz haftalarda Ergin Ataman'ın basın açıklaması üzerine şubeden apar topar, alelacele bir açıklama yayınlandı. Ancak basketbol camiasını yakından takip edenlerin de bildiği üzere, Galatasaray erkek basketbol takımı bu sezon "bedava" sayılabilecek bir değer üzerinden sponsorluğunu devam ettiriyor. Elbette bunun en büyük sebebi, çözüm üretmek yerine bahane üretmeyi tercih eden yöneticiler. Sezon başında Euroleaegue'de çeyrek final hedefiyle yola çıkan ve kadrosunu 7 yeni oyuncuyla güçlendiren Galatasaray'da an itibariyle takımdan ayrılan oyuncu sayısı 5. Takımdan ayrılan oyuncuların tamamının sezon başında kontrat imzaladığının da altını çizmemiz gerekiyor.

Yaşanan olaylar sonrasında bugün Murat Özyer, bir radyo programına katılarak gündeme dair açıklamalarda bulundu. Takım olarak mali problemler yaşandığını, takım kaptanı Carlos Arroyo dahil olmak üzere tüm takımın serbest olduğunu ve teklif aldıklarında gitme hakkına sahip olduklarını, Zoran Erceg'e teklifler geldiğini ve menajerinin bu teklifleri değerlendirdiğini, mali olarak oyunculara bir süredir ödeme yapılmadığını ancak hafta başında takıma bir ödeme yapılmasını beklediklerini belirten Özyer, en can alıcı cümleyi sonlara doğru söyledi: Oyuncular fedakarlık yapmalılar! Giden oyuncular süre alamadıkları için mali problemleri bahane ettiler. Bazı şeyler için eyvallah diyebilirsiniz, örneğin ödeme konusunda 1-2 ay geriden gelindiğini ancak oyunculara düzenli ödeme yapıldığını belirtirseniz kimse size birşey söylemez. Avrupa basketbolunda bugün itibariyle süpergüçler hariç, hemen hemen her takım 1-2 ay aksamalı olarak geriden geliyor. Bu gayet normal.. Ancak, işini yapan bir kişiye bedeli her ne kadar olursa olsun siz maaşını vermiyorsanız önce kendinizi suçlayacaksınız. "Parasını alamıyorsa, fedakarlık yapsın" diyerek şube yönetemezsiniz. Hatta bırakın şube yönetmeyi, bu mantalite ile bakkal bile yönetemezsiniz. Ne yani, ürün aldığınız toptancıya ödeme yapmadığınız zaman "Fedakarlık yap" mı diyeceksiniz?

Murat Özyer'in başında olduğu basketbol şubesinin yaptıkları (aslında yapamadıkları) icraatlara hep birlikte bir bakalım: Lindsay Whalen parasını alamadığı için takımdan ayrıldı. Avrupa Şampiyonu olan kadın basketbol takımının yıldız isimleri Işıl Alben ve Alba Torrens sözleşmesi yenilenmediği için, Shavonte Zellous ise alacakları ödenmediği için takımdan ayrıldı. Furkan Aldemir alacaklarına karşılık bonservis bedeliyle takımdan ayrıldı. Pietro Aradori, Nathan Jawai ve Ian Vougouikas alacakları ödenmediği için takımdan ayrıldı. Galatasaray erkek basketbol takımının sponsor kalemi üçte bir oranında azaldı. Galatasaray kadın basketbol takımı istediği bölgeye (2-3 numara) transfer yapamadı.

Bunlar sadece 2 yıl içerisinde bir çırpıda sayabildiklerimiz. Nikolov konusu var, ki 3 yıl boyunca bu çocuk lisans için uğraştı. Birileri şapkasını önüne koyarak düşünsün artık.. Başarıyı paylaşmaya gelince herkes o fotoğrafta yer almak için çaba sarfediyor ama başarısızlıkta da çekip gitmesini bilmeli.