Ünal Aysal: Buradayım!

Bugün gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul'da konuşma yapan eski başkanlarımızdan Ünal Aysal, görevi bıraktığından bugüne ilk kez kendisine yapılan eleştirilere cevap verme fırsatı buldu. Eylül ayından itibaren taraflı - tarafsız bir çok baskı ve saldırana istinaden sessizliğini koruyan Ünal Aysal, özellikle mali konularla ilgili olarak kendi dönemine ait 4 yıllık süreç boyunca yapılan harcamaları kabaca ifade etti ve konuşması sırasında dönem dönem "Gelin, resmi belgelerle konuşalım. Kabul ediyor musunuz?" cümlelerine yer verdi.  Konuşması sırasında zaman zaman sesi titreyen ve sonlara doğru gözleri dolan Ünal Aysal'ın tüm açıklamaları şu şekilde..

GÖREVE GELDİĞİMİZDE 400 MİLYON USD BORÇ VARDI!
Fatih Süren vakti döneminde Mehmet Cansun'a kulübü devrederken 44.1 milyon USD borç ve AIG hisse borçlarıyla devretti. Mehmet Cansun görevden ayrılırken Özhan Canaydın'a 42 milyon USD borç olarak devretmiş ve hepimizin bildiği, benimde dahil olduğum AIG hisselerinin durumu bu dönemde de devam etmiştir. Özhan Canaydın görev süresi sonunda yönetimden ayrılırken, kendi içerisinde bir başka yönetici Adnan Polat'a başkanlık koltuğunu 120milyon USD borç ile birlikte devretti. Adnan Polat yönetimi bizlere 328 milyon dolar borçla kulübü devretti ve bu paranın yanı sıra ilave olarak 81.4 milyon USD faizi vardı. Yani toplamda, 2011 yılında biz göreve geldiğimizde toplam 409milyon USD borç vardı. Bugün, 25 Ekim 2014 tarihinde, benim devrettiğim 375milyon USD borç var.

POLAT BIRAKTIĞINDA TÜM GELİRLER 3 YILLIĞINA SATILMIŞTI.
Göreve geldiğimizde, kucağımızda 409 milyon USD borç varken bizim herhangi bir gelir kalemimiz yoktu. Stadın isim hakkı 10 yıllığına satılmış ve parası kullanılmış. Forma reklamları 2014'e kadar satılmış, parası alınmış. VIP koltuklar ve localar 3 senelik satılmış, 2014'e kadar ve parası alınmış. Arena'nın bize tek bir getirisi, günlük maç hasılatları yönünde oldu. Allah'tan o gelir kalemi senelik, onu uzun vadeli satamamışlar. Takım son 3 senede, 3-5 ve 8.olarak ligi tamamlamış. Başarıdan gelecek bir gelir de yok. Amatör şubelerde, yanlış hatırlamıyorsam sutopu hariç herhangi bir başarı yok. 

PEKİ BU BORÇLAR NASIL OLUŞTU?
İlk seçime katıldığımda "Başarı" sözü verdim ve başınızı öne eğdirmeyeceğim dedim. Sonuna kadar da dik tuttuğumu düşünüyorum. Devraldığım 409, devrettiğim 375 milyon USD. Herhalde arkadaşlarımız aradaki bu farkı değerlendirebileceklerdir. Futbolcu portföyümüz 145milyon dolar, market değeri daha fazladır. Sportif başarı, voleybol hariç tüm branşlarda kupa kazandık. Peki biz bu parayı ne yaptık? 210 milyon USD, finansal borçlar. Bankalarla 1-7 sene arası vadelendirilmiş, tehdit kalkmıştır. Camiamıza sorun yaratmayacak borçlar. 89milyon USD, hizmet karşılığı olacak borçlar ve nakdi yükümlülükleri olmayan borçlar. Kombine gelirleri, loca gelirleri vb. gibi hizmet karşılığı olan bedeller ve kendilerini çıkartacaklar. Peki geriye ne kalıyor? Galatasaray'ın gerçek anlamda, pratik riski 76 milyon dolar. 375 milyon dolar değil. Çalışarak ödememiz gereken rakam 76milyon dolar. Ekstra olarak harcadığımız para 20 milyon TL. Bunun 13 milyon lirası basketboldan, geriye kalanları da kur farkından kaynaklanıyor.  Ben göreve başladığımda kur 1.70 iken, bugün 2.25 seviyelerinde yer alıyor. Reel hesaplarımızı döviz yapmak zorundayız. Muhasebeler TL olarak yapılmaktadır, buna yapacak bir şey yok. TL rakamları 2011'e nazaran 2 misli artmış görünüyor. Dolar-TL parametresine baktığınızda, aynı artışı da göreceksiniz.

2011-13 arası Futbol AŞ o dönemde 106milyon USD bonservis ödedi, güzel takım kurdu ve başarıya ulaştık. 2013-14 arası Futbol AŞ o dönemde 38milyon USD. Peki neden illa Ocak ayında 19milyon USD'lik alışveriş yaptık? Arkadaşlar, yabancı kısıtlaması olayı yabancı teknik direktörlerimizin bütün sigortasını attırdı. Ellerindeki yerli oyuncuların kalitesinden şüpheleri olduğundan, mümkün olduğunca genç ve yerli oyuncuları transfer etmek istediler. Evet, topu yine federasyona attım. Sizin stadınız tam kapasite dolarken, Passolig ile yarıya düşmesi ve en büyük gelir kalemi olan sponsorların ligden çekilmesi.. Bunlar bizim değil, federasyonun bazı kararları nedeniyle gerçekleşen durumlar.

PEKİ NE YAPMALIYIZ?
Ben 4 senedir, bir gün önünüze gelip ağlamadım. Her ay 14-15milyon USD para ödedik ve bugüne kadar gelebildik. Galatasaray'ın genel varlıkları bu riskleri fazlasıyla karşılayacaktır. Gayrimenkul satışından bahsetmiyorum. Riva'yı senelerce bekledik, ancak burada artık yollar geçti ve piyasa değeri olgunlaştı. Mecidiyeköy aynı şekilde, devreye girilecek. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı olarak bunu gerçekleştirmek en doğrusu olacaktır. Hisse sahipliği zaten kulüpte olacak.

KAÇMADIM, KAÇMIYORUM VE BURADAYIM!
Bundan sonra kulübüme her türlü desteği vermeye hazırım, vereceğim. İbra edilmek - edilmemek gibi bir derdim yok. Ayrı veya aynı anda oylanabilir, bunda da herhangi bir itirazım yok. Bunun burada konuşulması rencide edicidir. Bunu bilin. 2011 Mayıs ayında nasıl kaçmadıysam, 2014 Eylül'ünde de kaçmadım. Buradayım. Hesabımı, kitabımı biliyorum. Kongre ve Divan'dan ciddi tepkiler aldığım için ayrıldım. Önerilerim ve girişimlerim kabul edilmiyordu. Tarafsız olması gereken bazı kurumlar, sırf benimle olan husumetleri nedeniyle Galatasaray'ın önünü kapatıyordu. Değerli dostlarım. Görevden ayrılma sebebim tamamen bunlardır. Görevden kaçmadım, kaçmayacağım.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0