TBL | We have King Kong!

 

Türkiye Basketbol Ligi'nin 16. haftasında ligdeki underrated ekiplerden Uşak Sportif'e konuk olan Galatasaray Liv Hospital, rakibini 86-79'luk skorla mağlup ederek ligin ikinci yarısına galibiyetle başladı. Ergin Ataman'ın öğrencileri bu zorlu deplasman galibiyeti ile ligdeki 9. galibiyetini aldı. Maçın fark yaratan ismi 27 sayı 13 ribaundluk performansıyla "King Kong" lakâplı Patric Young oldu.

Maça Carlos Arroyo - Sinan Güler - Vladimir Micov - Zoran Erceg - Patric Young beşiyle başlayan takımımız, ilk dakikalarda istediği oyunu oynayamadı. Uşak ekibi Eric Buckner ve Chris Warren ile etkili oldu. Uşak Sportif'in 13-5'lik skor üstünlüğünden sonra Patric Young'ı kullanarak skor üretmeyi başardık. Carlos Arroyo'nun geri döndüğü maçta sorumluluk alması bu dakikalarda olduğu gibi maç boyunca bizi rahatlattı. İkinci çeyreğe başa baş giren iki takımda, Kerem Gönlüm ve Chris Warren etkili oldu. Benchten skor bulmaya çalışan takımımızda Pocius da elini taşın altına soktu ve istediğimiz skorları verdi. Pocius 7, Gönlüm 6 sayıyla maçı kazanmaya yetecek bench skorunu sağladılar. Maçın asıl yıldızı olan, takımın King Kong'u Patric Young, Arroyo'nun takıma katılmasını çok iyi değerlendirdi. Bu ikilinin hücumda oynadığı ikili oyunlara yavaş yavaş alışmaya başladık. Rakibin uzunlarına karşı hem güç hem atletizm avantajı olan Young, aldığı hücum ribaundlarında da takıma 2. şans hücumları sağladı. Üçüncü çeyrekte Courtney Fells ve Chris Warren ile alev alan Uşak hücumlarıyla bu çeyreği geride tamamladık. Miha Zupan ve eski oyuncumuz Sertaç Şanlı'nın skora katkısıyla 6 sayıyla son çeyreğe önde giren Uşak, Patric Young'a engel olamasa da oyun üstünlüğünü eline almayı başardı. Son periyotta oynanan basketbolun yanında tribün olayları maça damga vurdu. Taraftarların çıkardığı taşkınlıklar ve küfürlü tezahürat, Ergin Ataman başta olmak üzere tüm takımı etkiledi. 10 dakikalık aradan sonra maça çok daha farklı bir reaksiyonla başlayan sarı-kırmızılılar, Carlos Arroyo ve Patric Young'la maçı domine etti. Zoran Erceg'in skor katkısı, bu aralar formsuz olan Sırp oyuncuyu da moral olmuş oldu. Maçı 86-79 kazanan takımımız, Arroyo'nun dönmesiyle de ilk galibiyetini almış oldu.

Maçı kazanmamız çok önemliydi. Ligdeki kötü gidişimizi hatırlatmamak, maçı bırakmamak çok önemliydi. Tribündeki olaylardan biraz bahsetmek istiyorum. Ergin Ataman'ın saha içinde göstermiş olduğu reaksiyonlara büyük saygım var. Gidip Kızılyıldız cehenneminden çıkması, içerdeki seyircisiz Olympiakos maçı reaksiyonu, takımı TOP8'e çıkarması, şampiyonluk, dar rotasyonda yaptığı büyük işler vs vs.. Bunların hepsiyle gurur duyuyorum, Allah Ergin Ataman'dan razı olsun. Ama sinirlendiği anda kendisine hakim olamaması, yaptığı bazı hatalar onu hem medya hem de taraftar önünde iyi göstermiyor. İsmail Şenol'a küfredildi diye taraftarı ve kulübü ayrılmakla tehdit etmesi, deplasmandaki Unicaja Malaga maçında molada tavır alması, bugünki Uşak maçında inanılmaz itici bir surat ifadesiyle taşkınlık çıkaran taraftara -sanki tek suçlu onlarmış gibi- bağırması, defolun demesi Galatasaray takım koçuna uygun hareketler değildir. Bakın tepki göstermesin demiyorum. Çıksın eski koçumuz Oktay Mahmuti gibi alsın mikrofonu, üslubu güzel bir şekilde derdini anlatsın. O ses tonu ve surat şekli ne kadar haklı olursa olsun uygun değil. Maç sonu yaptığı açıklamalar çok daha olgunca ve ılımlı geldi bana, "Galatasaray taraftarı içindeki bu holiganizmi yok edecektir" demiş. Keşke maçta oyuncularıyla beraber polisin müdahale edişini seyretseydi ve sadece maç sonu açıklamalarıyla yetinseydi. Taraftarla bu kadar zıt gitmesi onun Galatasaray kariyerini etkileyebilir. Gösterdiği bu tarz reaksiyonlar, Ergin Ataman'ı sevmeyenler tarafından empoze edilerek başarılarına gölge düşürmek istenebilir. Buna hiç gerek yok hocam, sıkıntılı geçen basketbol şubesinde daha sakin kalmakta fayda var.