ZTK | Liderlik ve adaptasyon maçı..
Ziraat Türkiye Kupası'nda son şampiyon Galatasaray, grup aşamasında yer aldığı G Grubu'nun son maçında evinde Balçova Yaşamspor'u ağırladı. Rakibi karşısında kalesinde gördüğü ilk atakta 1-0 geriye düşen Hamzaoğlu'nun öğrencileri, baştan sona üstün oynadığı karşılaşmada bir çok net fırsattan yararlanamazken sahadan 3-1 galip ayrılarak grubunu lider tamamladı. Galatasaray'a galibiyeti getiren goller Yasin Öztekin, Altan Aksoy (kk) ve Goran Pandev'den gelirken, konuk ekibin tek sayısını Ali Say kaydetti. Takımımız bu sonuçla grubunu lider tamamladı ve son 16 turunda Torku Konyaspor ile eşleşti.
İzmir'de oynanılan ve 9-1 gibi sansasyonel bir skorla sonuçlanan karşılaşmanın rövanşı olarak değerlendirebileceğimiz karşılaşmada, gruptan çıkmayı garantileyen Galatasaray rakibi karşısında ilk onbirinden önemli isimlerin yer aldığı formasyon ile sahaya çıktı. Kalede genç oyuncu Eray İşcan, savunma dörtlüsünde muhtemelen Eskişehir karşısında da göreceğimiz Tarık - Koray - Hakan - Telles, orta alanda Melo - Yekta - Sneijder, önde Bruma - Yasin ve Pandev onbirini sahaya süren Hamzaoğlu muhtemelen savunma kurgusunun birbirine adaptasyonunu ve orta alanla olan uyum sürecini azaltmayı amaçlayan formasyonunda"En iyi antrenman, maçtır" mantığıyla hareket etti. Balçova gibi zayıf bir ekip karşısında, adeta hazırlık karşılaşması havasında geçen ilk 45 dakikada kalesinde tek pozisyon gören ve bu pozisyon golle sonuçlanan takımımız, rakip kalede yaklaşık 10 net gol pozisyonu bulmasına karşın soyunma odasına 1-1'lik eşitlikle gitti. İkinci yarıda da durum pek farklı değildi. Girdiğimiz bir çok pozisyondan yararlanamasak da, Tarık'ın hazırladığı ve Altan'ın kendi kalesine attığı golün yanı sıra Pandev'in golüyle skoru tayin ettik ve averajla grup liderliğini elde ederek adımızı son 16 takım arasına yazdırdık. Lider olmak aynı zamanda saha avantajını da elimizde bulundurmamızı sağlayacak. Torku Konyaspor ile tek maç üzerinden oynayacağımız karşılaşma Ali Sami Yen Arena'da oynanacak, ki kış döneminde Anadolu'da deplasman pek sevimli olmazdı.
Burak Yılmaz'ın yokluğunda hücumda bitirici bir oyuncu eksikliğini net olarak yaşıyoruz ve maalesef, rotasyon anlamında da böyle bir oyuncuya sahip değiliz. Umut bitirici değil, Pandev fizik gücünün zayıf olmasından dolayı son bitirişlerde geç kalabiliyor, genç oyuncu Sinan ise bu seviyeler için hazır değil. Hücumcu orta saha oyuncularımız Yasin, Bruma, Olcan gibi isimlerin de bitiriciliğini tartışırız. Hal böyle olunca, her ne kadar yedek oyuncularla bile 9 gol attığın Balçova karşısında girdiğin sayısız fırsattan yararlanamıyorsun. Sneijder'in oyun zekasını ortaya koyduğu ve rakibinin zayıflığından da yararlanıp antrenmandan daha rahat pozisyonlar hazırladığı karşılaşmada Yasin ve Pandev adeta gol kaçırma yarışına girdi. Sabri'nin sakatlığı sonrasında sağ kanatta forma şansı bulacak olan Tarık'ın ise, hafta sonu öncesi form tutması mühimdi. En azından özgüveni yerine geldi, temposu yükseldi. Bu maç elbette ölçü olarak kabul edilemez ancak sık sık ileri çıkan, çizgiye inen, pozisyon kovalayan Tarık, yerli oyuncu kuralının olduğu ve takım olarak bu konuda sıkıntı çektiğimiz dönemde sağ bek adına önemli bir alternatif olabilir. Hamzaoğlu'nun göreve gelmesiyle Telles'in yükselen form grafiğini Tarık'tan da görebiliriz, Sabri'yi yedekleyecek birilerinin olması mühim.
Ve son olarak.. Sezon başında Porto'dan kiraladığımız ve 1.2 milyon euro maliyeti olan Sinan Bolat'ın geleceğini tartışabiliriz ancak altyapımızdan yetişen Eray'ın tam bir facia olduğunu söylemek, üzücü. Geçtiğimiz sezon Muslera'nın sakatlığının ardından kaleyi devraldığında neredeyse üzerine gelen her topu fileden çıkartıyordu, ki bu sene de formunu aynı şekilde sürdürüyor! Sezon başında kiralık olarak bir takıma giderek, tecrübe kazanması istenmişti ve kendisine PTT 1.Lig'den teklifler gelmişti. Ancak genç kaleci bu teklifleri redederek takımda kalmayı tercih etti, yükselen 5 yıllık kontratıyla! Kaleciler oynadıkça gelişen, hata yaptıkça büyüyen oyunculardır ancak Eray'ın oynamak gibi bir derdi yok. Küçük takımda hata yaptığınızda çok fazla sorgulanmaz veya üzerine düşmezsiniz, bir sonraki hafta o hatayı yapmamaya çalışırsınız ancak büyük takımlarda o hata sizin yok olmanızı sağlayabilir. Sinan Bolat'ın inanılmaz kötü form durumu ve maliyetine rağmen takımda kalması, Eray İşcan'ın da yetersiz olması gözleri Alperen Uysal ve İsmail Çipe'ye çeviriyor. Beklentileri çok büyütmemek gerekir ancak UEFA'nın altyapı kategorilerinde "Tanrının Türk Kanadı" olarak tanımladığı bir oyuncuydu Alperen. Denemekte fayda var, en azından Eray'dan veya Sinan'dan daha kötü olamaz..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.