UCL | Eksiler mi ağır basar, artılar mı..
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde grubun ilk maçında İspanyol ekibi Atletico Madrid ile karşılaşan Galatasaray rakibi karşısında sahadan 2-0'lık mağlubiyetle ayrılarak evinde oynadığı ilk maçından puansız ayrıldı. İlk yarıda ortaya koyduğu etkisiz oyunla tribünlerin tepkisini çeken takımımız ikinci yarıda bambaşka bir oyun ortaya koyarken teknik direktör Hamzaoğlu'nun tercihleri tartışma konusu oldu. Hamzaoğlu'nun tercihlerinin yanı sıra ikinci yarıda oyuna giren Yasin Öztekin ve sarı-kırmızılı forma altında ilk resmi maçına çıkan Jason Denayer'in ortaya koyduğu performans oldu.
Karşılaşma öncesi basın toplantısında "Atletico Madrid karşısında farklı bir dizilişle sahaya çıkacağız" açıklaması yapan Hamzaoğlu bu açıklamasını sahaya Muslera - Sabri, Hakan, Semih, Denayer, Carole - Emre, Selçuk, Sneijder - Podolski ve Burak onbirini sürerek teyit etmiş oldu. Atletico Madrid gibi çok hızlı, kompakt ve birlikte hareket eden bir ekip karşısında orta sahayı Emre - Selçuk ve üçüncü stoper, önlibero pozisyonunda Hakan Balta'yı tercih etmek işin doğrusu intihar olarak yorumlanabilir. Defansif özellikleri olmayan Emre'nin top kontrolü dahi yapamaması, ayağındaki 3 topu da rakibe teslim etmesi merkezdeki boşluğun sadece kademe anlayışından kaynaklanan bir boşluk değil, karadelik olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Merkez odaklı oynayan Selçuk'un defansif görev nedeniyle kreatiflikten uzak olması, Hakan Balta'nın hem defansif ortasaha hemde üçüncü stoper görevinde olması Atletico Madrid'in hızlı hücumcularının ceza sahası çevresinde fink atmasını sağladı. Bu kapsamda bu tercihin sorgulanması gerektiğini, sorgulanabilir olduğunu dile getirelim. Hamzaoğlu adına eksiyi yazalım.
Atletico Madrid karşısında defansif kurguyu bu derece kalabalık kurmak isteyen, orta alanda Emre ve Selçuk ile topu merkeze taşımak isteyen Hamzaoğlu kanat varyasyonlarını tamamen kenara koymuş olsa ki Sneijder - Podolski - Burak üçlüsüyle sahaya çıktı. Şu bir gerçek, Sneijder kanat değil. Podolski ise maç boyunca tek başına kanadı kullanabilecek düzeyde değil. Ne fizik durumu, ne de form durumu buna müsade eder. Ki zaten öyle olsa, Arsenal bırakmazdı. Bu nedenle Alman oyuncuyu "yardımcı forvet" olarak kullanmamız gerekiyor, tüm kanadı parsellemesini beklemeden. Bunun yanı sıra topu ileri taşımayı merkeze odaklayan Hamzaoğlu bu yanlışından ilk yarının sonunda vazgeçti. Bir nevi B planıydı aslında Yasin'i oyuna almak, oyunu kanatlara yıkarak hareket etmek ve rakip kalede tehlike yaratmak. Ancak hesaplanmayan bir nokta vardı; 25 dakikada Atletico'nun bulduğu 2 gol. Griezmann'ın kaleye vurduğu iki şut, birisi önlibero pozisyonundaki Hakan'ın markajında bulunan oyuncuyu takip etmemesi, diğeri ise altıpasın üzerinde Muslera - Semih birlikteliğinden doğan pozisyon. Simeone'nin takımı böyle bir takım, tık diye skoru 2-0'a getirip maçı da bunun üzerine kurgulayabilen bir takım Madrid temsilcisi ancak dikkat çeken bir nokta Atletico Madrid oyuncularının bellerinde bir ip varmışcasına birlikte hareket edip, alan parselleyerek pres yapması. Savunmadaki hazırlık pasları dahil olmak üzere, sürekli rahatsız eden bir takım vardı. 30 dakika dolduğunda günün en verimsiz ismi Emre Çolak'ı kenara alan Hamzaoğlu, skorda iki farklı geride olmanın etkisiyle Umut'u sahaya sürdü. Devreye kadar rakip kalede etkisini biraz arttıran Galatasaray, rakibinin "bekleyen ve kontraya çıkan" oyun mantığını da arkasına alarak oyunu rakip yarı alana yıktı. İkinci yarı öncesinde de Sabri'yi kenara alan ve Yasin'i oyuna süren Hamzaoğlu belkide bizden ilk kez artı almayı başardı. Denayer'i sağ bek pozisyonuna çeken, Umut - Burak çift forvetinin yanı sıra Yasin'i sağ kanat ve Podolski'yi de sol kanada atan Hamzaoğlu merkez savunmayı Selçuk'a, hücum yetkinliğini ise Hollandalı yıldıza bıraktı. Sneijder'in önderliğinde rakip yarı alana iyice parselleyen, Yasin'in sağ kanattaki müthiş performansıyla rakip kalede sağlı sollu ataklar buldu ve hatta oyunu yarı alana kilitledi. Ancak o aranan, istenen gol bir türlü gelmedi. Yeri geldi rakip takımın "birlikte hareket etme" mantığından tüm yarı alan parsellendi, yeri geldi ceza sahasında bitirici forvetin eksikliğini çektik, yeri geldi ceza sahası dışından vurduğumuz şutlar isabet bulmadı. Ancak şunu söylemeden geçersek olmaz;
- Yasin eğer sakat değilse, onbire adı ilk yazılması gereken isimdir.
- Hakan Balta'dan önlibero fantezisi yaratmanın anlamı yok, Balta artık takımın kıdemli stoperidir.
- Denayer gerek stoper, gerekse sağbek olarak bu takımda onbirde forma giyer. Sabri'yi rahat keser.
- Merkezin savunma direnci için Jose Rodriguez veya Selçuk İnan değerlendirilmeli ve merkez oyunkurucu görevi Wesley Sneijder'a verilebilir. Selçuk defansif görevi üstlendiğinde, Wes önde daha rahat oyun kurabilir. Jose eğer defansif görev üstlenirse, Selçuk merkezi ve Wesley hücumcu ortasaha olmalıdır.
Atletico Madrid'e kaybedebilirsiniz, bu çok normal. Son beş sezonun en çok puan toplayan takımlarından birisi Simeone'nin öğrencileri. UEFA Avrupa Ligi, Süper Kupa şampiyonlukları bir kenara, Şampiyonlar Ligi'nde final oynama başarısı gösteren bir takımdan bahsediyoruz. Kaybetmek sürpriz değil, normal olan. Ancak bazı mağlubiyetleri siz hakedersiniz. Galatasaray eğer bu seviyede büyümek, Hamzaoğlu tecrübeyle öğrenmek istiyorsa bu mağlubiyetten ders çıkartmalı. Kulüp tarihinde ilk kez üstüste 6. Avrupa maçından da mağlup ayrılıyor Galatasaray. İki sezon önce bu takımın Şampiyonlar Ligi'nde en iyi sekiz takımdan birisi olduğunun altını çizelim. Yeter ki, doğru hamleleri doğru zamanda yapalım.
Son bir paragrafı Denayer'e açalım. Oyun zekasıyla bir anda fark yaratan Belçikalı, temposu ve azmiyle alkış topladı. Altyapısı sağlam, fundamentali yüksek. 20 yaşında olmasına rağmen 20 yıllık tecrübesi varmış gibi oynuyor, özgüveni yüksek ve en önemlisi neler yapabileceğini, haddini bilerek oynuyor. Hata yapmayacak mı? Elbette yapacak. Ancak şurada en önemli nokta, 20 yaşındaki Jose ve Denayer'in futbol bilgisinin çok yüksek seviyede olması, neler yapabileceğini bilmeleri ve basit oynamaları. Futbolu basit oynamak çok zordur. Denayer ve Jose bunu yapabiliyor. Bu kumaş aynı zamanda Sinan Gümüş'te de var. Yasin zaten apayrı bir nokta.. Hakan Balta'nın bu yaştan sonra stoper mevkisine evrilmesi ayrı bir açıklama konusu. Türkiye'deki altyapıların ne kadar yetersiz olduğunu da burada görebiliyoruz. Aynı pozisyonda oyuncuların karar verme, saha içi eğilimleri fark yaratıyor. Kaç yaşında olursa, olsunlar. Futbolu biliyorsanız, bu oyunu oynarsınız. Bilmiyorsanız, 30 dakikada 2 top kaybı 3 topu kontrol edememeyle birlikte ıslıklanarak kenara geliyorsunuz.
ne forvetin forvet olduğu belli ne de kanattaki oyuncuların yeri belli.neredeyse çizgiden hiç orta yapılmadı. orta saha oyuncusu yedekte oturuyor, hakan ortasahada oynuyor. adamı bi dene. eğer kötü oynarsa alternatif ara. memleketin şu anda en gözü kara olan açığını 2-0 darı sonra oyuna alıyorsun Yasin yine de çok iyi oynadı komple kapanmış takıma karşı. bir de züğürt tesellisi veriyorlar 2. yarı çok iyi oynadık diye. podolskinin vuramadığı pozisyon dışında net gol pozisyonu yok.
YanıtlaSil