Olağanüstü Genel Kurul | Paha Biçilmez Ada Artık Sosyal Tesis..

Geçen Cumartesi günü, Galatasaray Genel Kurul üyeleri için fazlasıyla duygusal bir Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirdik. Zaten 900 küsür üyenin katılıp bütün konuşmacıları dinleyerek oylamayı beklemesi durumun Galatasaraylı'lar için ne denli önemli olduğunu gösteriyordu. Benim de bir konuşma yaptığım bu genel kurulu FCN Blog okuyucuları için yorumladım.

Galatasaray Ada'sı uzun süredir Galatasaraylı'lar için bir dert. Özhan Canaydın zamanında şimdiki kiracıya işletmeci sıfatıyle verilen ada sonra sözleşmenin kira kontratına çevrilmesiyle uzun süredir fiilen işgal edilmiş durumda. Normal şartlarda yaklaşık 4 milyon euro kira bedeli getirmesi gerekirken kiracı yaptığı yatırımlar nedeniyle sadece bu kiranın onda birini kulübe ödemekte ve GSK'yı zarara uğratmakta. Fakat bu yatırımların yaklaşık €10m civarı olması ve normal şartlar altında adanın 2.5 senelik kirasına tekabül etmesi gerekirken ne yazık ki GSK Genel Kurul üyesi olan kiracı 2006'dan bu yana yaklaşık 10 senedir adadan ayrılmadı. Kaba hesapla  €25m'nin üzerinde zararın haricinde adanın isminin değiştirilmesi, adada diğer takım taraftarlarının saygısızca davranışları ve GSK üyelerinin yeterli hürmeti görmemesi de diğer problemler. Bu sebeplerle GSK üyelerinin Galatasaray Ada'sını geri almak istemeleri gayet anlaşılır bir durum fakat kiracı sonrası planlanan durum için aynı anlayışı göstermek bana kalırsa zor.

Olağanüstü Genel Kurul'a gelen üyeleri kısaca dörde ayırabileceğimizi düşünüyorum. Tabi ki bu ayrım tamamen benim gözlemim üzerine yapıldı ve sadece beni bağlar. Çoğunluktan azınlığa göre sıralarsak:

A) Galatasaray Ada'sını geri alıp dışarıya kapalı sosyal tesis olarak kullanılsın:
Bu gurup genellikle ileri yaşta ve Galatasaray Ada'sına nostaljik bir romantizmle bağlı GSK üyelerinden oluşuyor. Konuşmacıların büyük çoğunluğu ada ile alakalı eski anılarını anlatarak başladılar ve kafalarındaki ütopyayı bizlere anlatarak bitirdiler. Kısacası arkadaşlarıyla vakit geçirip adaya gelen genç GSK üyelerinin "eğitildiği" dışarıya kapalı bir ortam. Sırf bu amaç için her sene GSK'nın borcunun kabaca %1.5'unu kapatabilecek bu kaynağı feda etmeye razı bir görüntü çizdiler. Ada konusunda belirleyici olanın daha uzun bir süre bu çoğunluk olacağını kabul etmek gerek. Benim kişisel görüşüm adayı üye olmayan Galatasaraylılara kapatan bu anlayışın fazlasıyla bencil olduğu yönünde.

B) Kiracıyı çıkarmak adına geçici sosyal tesis kararı alınsın:
Bu grup, adanın kiracıdan kurtarılması adına en kısa çözümün sosyal tesis kararı alıp kiracıyı "ihtiyaç nedeniyle" çıkarmak olduğunu düşünen üyelerden oluşuyor. Kiracı çıktıktan sonra ise tekrar bir genel kurul toplayarak adadan en makul finansal kaynağın yaratılmasından yanalar. Bana göre düşünceleri kulübün yararına ve bencillikten uzak dahi olsa uygulanabilir değil çünkü genel kurulun yapısından dolayı ada için tekrar dışarıya açılsın kararı çıkması imkansız. Ayrıca kiracının bu şartlar altında çıkması için uzun sürecek bir mahkeme dönemi bekleniyor ve Türkiye'de bu şartlar altında mahkemenin pozitif sonuçlanacağının garantisi de yok. Son olarak kiracı 3-5 sene içerisinde çıkarılabilse ve üyeler bir şekilde ikna edilse dahi adayı işletebilmek için kanuni olarak bir 3 sene daha beklenmesi gerekiyor. Açıkcası bu düşünce genel kurul öncesi benimle paylaşılmış olmasına rağmen bu zorluklar nedeniyle desteklemeyi düşünmedim.

C) Kiracı çıkarılsın fakat ada mali kazanç için herkese açık olarak işletilmeye devam etsin:
Benim de dahil olduğum bu grubun düşüncesi gayet basit. Kulüp çok ciddi bir borç batağındayken böyle önemli bir kaynak kaybedilmemeli. Bu sebeple sosyal tesis önerisi kabul edilemez. Kiracıyı çıkarmak için yapılacak bir sosyal tesis hamlesi ise büyük risk taşıdığı için uygun değil. Bu durumda mantıklı olan kiracıyı ikna etmeye çalışmak ve aynı zamanda sözleşmesi bitince mahkemeye başvurarak tahliye sürecini başlatmak. Eğer kiracı bir şekilde ikna edilemezse 10 sene sonunda mecburen çıkmak zorunda kalacağı için bu yolda sabırla devam etmek. Eninde sonunda kiracıdan kurtulunca da mantıklı bir şekilde bir işletme sistemi ile adadan maksimum geliri sağlamak, adayı tüm Galatasaraylılara açık tutmak ve GSK üyelerinin haklarını da muhafaza etmek. Fakat ne yazık ki bu düşünceye sahip bizler bir elin parmaklarını geçemedik. Tabi bunda oylamanın açık yapılmış olması ve dolayısıyla hissedilen baskının da payı büyük. Herkes 900 kişinin aksi oyu kullanacak kadar cesaret gösteremeyebiliyor. Bu nedenle yeni tüzükte gizli oy-açık sayım sistemi esas alınmalı diye düşünüyorum. Sayın Divan Başkan'ı Metin Ünlü'nün bu yönde çabası ise üyelerin baskısı nedeniyle ne yazık ki kabul görmedi.

D) Bu kiracıyla devam edilsin:
Bu grup adanın şimdiki kiracısı ve birkaç arkadaşından oluşuyor. Kendi menfaatlerini GSK menfaatlerinin üzerine koyan birkaç kişi hakkında fazla yorum yapmaya gerek duymuyorum.

Özetle a ve b grubu üyelerin hazirunun %90'nından fazlasını oluşturması sebebiyle uzun süren bir günün son aşaması fazlasıyla çabuk geçildi. Bundan sonra artık önümüzde uzun bir yargı mücadelesi olacak ve hep beraber adayı işgal edenlerden kurtarmaya çalışacağız. Eninde sonunda bu gerçekleşince b gurubundaki arkadaşların samimiyetini test etme şansımız olacak. Bakalım dertleri bir sosyal tesis mi yoksa hakikaten adadan maksimum faydayı sağlayabilmek mi? Tabi ne olursa olsun Galatasaray Ada'sının bir dost meclisi ve ondan da önemlisi, bir "indoktrinasyon merkezi" olmasını isteyen üyeler Cumartesi günü kazandıkları hakkı kolay kolay feda etmeyeceklerdir.

Saygılarımla,

M.Yasin Çakmak
GSK 13424




Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0