STSL | İki dakikada kaybetmek..
Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında Galatasaray deplasmanda Çaykur Rizespor ile karşı karşıya geldi. Maça hızlı başlayan sarı-kırmızılılar Wesley Sneijder'in jeneriklik golüyle 1-0 öne geçti. Sonraki dakikalarda da istekli oyununu sürdüren takımımızda Selçuk İnan'ın sakatlanması maçın şeklini değiştirdi. Mehmet Akyüz'le eşitlik sayısını üreten ev sahibi takım, Hakan Balta'nın da sakatlanıp oyundan çıkmasıyla 2. golü buldu ve devreyi önde kapattı. İkinci yarıya ilerde oynama isteğiyle başlayan Galatasaray önce Podolski'nin mermi gibi şutuyla skoru dengeledi. Bu golden sonra baskısını arttıran takımımız, Sneijder'in kullandığı köşe vuruşunda kale alanında boş kaleye plaseyi gönderen Olcan Adın'la öne geçti. Bu dakikadan sonra oyunu rölantiye alan ve top çeviren bir Galatasaray vardı. Ancak sol bek Eren'in ceza sahasına doğru penetreler etmesi Umut Bulut'un 2. sarıdan oyun dışında kalmasına sebep oldu. 90+2'de Kweuke'nin Muslera'yla karşı karşıya pozisyonda topu ağlara göndermesi moralleri sıfıra indirdi. Sonrasındaki ataklarda topyekûn hücum eden Galatasaray, bir top kaybı sonrası Deniz Kadah'ın ayağından kalesinde 4. golü gördü. Kazanmış olduğumuz maçı 2 dakika içerisinde 4-3 kaybeden takımımız, Benfica deplasmanından sonra çok ağır bir yenilgiyle İstanbul'a döndü.
Hamza Hamzaoğlu normalden farklı olarak Sneijder-Selçuk orta saha tandemiyle oyuna başladı. Kanatlarda Yasin, Podolski en uçta ise çift forvet Umut ve Burak vardı. Fazla ofansif bir 11 olduğu aşikârdı ancak maçın Selçuk'lu olan dakikalarında oyunu olağanüstü domine eden bir takım seyrettik. Sneijder'in de Selçuk gibi topu ilk ayaktan alması ve çok daha de marke olması hücum akışımızı hızlandırmıştı. Bunun sebebi topu önde tutabilmemiz, tutamadığımız zamanlarda da ribaundları Hakan Balta ve Chedjou'nun yardımlarıyla beraber alabilmemiz ev sahibi ekibi zor durumlarda bıraktı. Sneijder'in golüne kadar her şey çok iyiydi. Sonrasında da Selçuk'lu dakikalarda aynı ritim olmasa da aynı anlayışta topa hakim olduk. Derken Selçuk İnan sakatlandı ve yerini Jose Rodriguez'e bıraktı. Bu dakikaya kadar rahatça 2'ye 3'e gideceğimizi sandığımız Rize deplasmanı, bu dakikadan sonra bizim için kabusa dönüşecekti. Jose Rodriguez uzun zamandır 11 başlamayan bir oyuncu. Bunu bir kenara bırakalım Selçuk'un oyun tarzı ve liderliğiyle uzaktan yakından alakası yok. Oyuna girer girmez yaptığı hatayla gol yememize sebep olması bir yana, oyunun ilk yarısında Sneijder'e pas atmak dışında yaptığı bir tek olumlu hamle yoktu İspanyol'un. Yediğimiz golden hemen sonra Hakan Balta'nın da sakatlanmasıyla iki tecrübeli oyuncumuzu birden kaybettik. Hakan Balta her ne kadar Selçuk kadar işin hücum yönünde etkin olmasa da, bek orjinli bir stoper olduğu için topun savunmadan orta sahaya aktarılmasında müthiş başarılı bir oyuncu. Ayaklarını yerine oyuna giren Semih Kaya'dan çok daha iyi kullanıyor. Selçuk'la beraber onu da kaybetmemizden sonra oyunda oluşan görüntü şu oldu: Semih pas, Chedjou pas, Jose pas buluşan oyuncu Sneijder. Herkes topu Sneijder'e atmaya başladı. Bu maça kadar 10 numaralı pozisyonda görev yapan Sneijder bir anda kendisini geriden oyun kuran bir rolde buldu. Sneijder dışında başka bir pas kanalı oluşturamadık. Oysa Selçuk oyundayken orta sahanın sağ tarafında Sabri ve Podolski de etkin bir şekilde topla buluşabiliyordu. Ama Rodriguez oyuna girdikten sonra her top sol içte Sneijder'de olmaya başladı. Yasin'in formsuzluğunun da olduğunu düşünürsek oyun orta sahanın sol kısmında Sneijder, Olcan, Jose ve Semih Kaya arasında sıkıştı. İlk yarı ritmini ve maça başlarkenki oyun anlayışını tamamen kaybeden bir Galatasaray oyunuyla bitti.
İkinci yarıya değişiklik yapmadan başladık ve oyunu tamamen kendi sahasında kabul eden bir Rizespor'a karşı oynadık. Jose'nin ilk yarıya göre çok daha farklı, dikine gitmesi ve topu tehlikeli bölgeye sürmesi hücumlarımıza yeni bir atraksiyon kazandırdı. 10-15 dakika oyunu karşı kaleye yıkan, istekli ancak beceriksiz hücumlar seyrettik. Podolski'nin sol açığa kayması ve kale alanında seken topu füzelemesiyle eşitliği sağladık. Bu dakikadan sonra kazanma amacıyla daha fazla saldıran bir takım gördük. Sneijder'in açtığı nefis ortada Olcan altıpasta topu kaleye yuvarlamakta hiç de zorlanmadı. Golden çok fazla geçmemişken Semih Kaya'nın da sakatlanmasıyla oyuna Denayer girdi. Kısacası 3 değişikliği de zorunlu yaptığımız, 2 kere öne geçip yenildiğimiz absürt bir maçı geride bıraktık. Stattaki taraftar, televizyon başındaki bizler maçın bu şekilde biteceğine kendimizi inandırmışken hakem Serkan Çınar, Umut'u 2. sarı karttan attı. Umut'un ilk sarı kartı ne kadar meçhul ise, ikinci sarı kartı o kadar meçhul değil. 2. faulün sarı kart olması olanaksız. Faul bile verilmese o kadar tepki verilmeyecek bir pozisyonda tereddütsüz sarı kart çıkarttı Serkan Çınar ve oyuncu değişikliği hakkı dolan bir takımı ateşe attı. 90+2'de Chedjou'nun 3. golü yedirmesi, bütün moralleri alt üst etti. İlk 15-20 dk iyi oynadığımız ancak sonraki dakikalarda galibiyeti hak etmediğimiz bir maçı kazanmak şampiyonluk yolunda olağanüstü kârlı olabilirdi. Ancak o golden sonra oyuncularımız beraberlik = yenilgi mantalitesinde olacaklar ki; 90+4'te Kwueke'nin bomboş gittiği pozisyonda geriye koşmadılar. Yorgunluk mu denir yoksa futbolcu karaktersizliği mi adını siz koyun. 95 dakika top dağıtmakla uğraşan ve defansa yardıma gelen Wesley Sneijder'den mi yoksa girdiği ilk pozisyonda golü bulan Lukas Podolski'den utansalar bilemiyorum ancak birilerinin utanması hatta kafasını eline yaslayıp düşünmesi gerek. Hamza Hamzaoğlu'nun da hataları elbet ki vardır. Niye Denayer girmedi diyebiliriz. Ya da niye Emre Çolak yedek diyebiliriz. Forma niye hakeden de değil, bir şeyler beklediğin Tarık şu anki Sabri'den çok mu kötü diye sorular yöneltebiliriz. Ancak teknik-taktik yanlışlardan çok futbolcuların saha içerisindeki yanlışları ve isteksizlikleri bu mağlubiyetin ana sebebi..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.