STBL | Geri döndük ama yetmedi..

Ligin 10. haftasında Banvit'e konuk olan takımımız Galatasaray Odeabank, güçlü rakibine 82-75 yenildi. Maçın başında yakaladığı skor avantajını iki kullanan Bandırma temsilcisi, Dominique Johnson ve AJ Slaughter ile oyunu elinde tutmayı başardı. Takımımızda ise 21 sayıyla oynayan Caleb Green maçın öne çıkan oyuncularından biriydi. Bu mağlubiyetle şampiyonluk yarışında önemli bir kozu es geçen Galatasaray Odeabank'ta, bazı savunma sorunsalları hâlen çözülebilmiş değil.

Maça Şafak Edge, Vladimir Micov, Blake Schilb, Caleb Green ve Stephane Lasme ile başlayan takımız, ilk periyodu berbat ötesi geçirdi desek yeridir. 10 dakikalık bölümde sadece 9 sayı bulabilen ve potasında 28 sayıya engel olamayan Galatasaray Odeabank, üç sayı çizgisinin ötesindeki savunma hatalarına bir yenisini ekler gibiydi. Maça çok kötü girdiğimizi aslında tek bir istatistikle açıklasak yeridir: Eurocup'ın en iyi serbest atışçılarından Erick McCollum, uzun zamandır ilk kez çizgide 0/2 attı. İlk çeyreği bir nevi kabus gibi geçiren takımımız 19 sayı farkla ikinci çeyreğe girdi. İkinci çeyrekte daha hareketli bir takım izledik. Hücum opsiyonlarımızı Joey Dorsey ve Caleb Green gibi uzunlarımızdan yana kullandık ve bunun mükafatını da aldık. Errick McCollum'un da devreye girmesiyle Banvit'e mola aldıran takımımız, mola sonrası Banvit'in bireysel yeteneklerine yine engel olamadı ve ilk yarıyı 50-28 geride kapattı.

O kadar umutsuz ve zevksiz geçen bir ilk yarıydı ki, çoğu Galatasaraylı daha ilk yarıdan havluyu sallamıştı. Ancak oyunun yönünü bir anda çevirebilecek oyuncularımızın sayısı ikinci yarıda az da olsa umut vaat ediyordu. Üçüncü çeyreğe damgasını vuran oyuncu bana göre Stephane Lasme oldu. Tecrübeli pivot pota altındaki varlığını her iki üç saniye alanında da hissettirircesine oynadı. Savunmadaki meziyetlerini, hücumdaki bitiriciliğini çok iyi kullanmaya başladık. Blake Schilb ve Vladimir Micov'un da işin hücum tarafında devreye girmesi, ibreyi bir anda bize çevirdi. Errick McCollum ve Caleb Green'in maç başından beri devam eden skorer oyunları bu çeyrekte de devam edince skor üstünlüğünün elimize geçmesi geç olmadı. Banvit'in gelişigüzel şut seçimlerinin bu çeyrekte isabete ulaşmaması da Galatasaray Odeabank'ın maçın içine yeniden girmesine olanak sağladı diyebiliriz. Topyekûn bir katkıyla, efsanevi bir geri dönüşle son çeyreğe 64-63 önde girmeyi başardık.

Bu bölümden sonra maçı vermek, önemli bir sportif kayıptan ziyade büyük bir moral bozukluğu olurdu. Nitekim öyle de oldu. Rotasyon anlamında bizden daha geniş bir perspektife sahip olan ev sahibi ekip, bireysel yetenekleri Johnson, Slaughter gibi oyuncularına doğru zamanda topu vererek savunmamızı olabildiğince zorladı. Maçı 22 sayıyla tamamlayan en skorer oyuncu Fourtson'un farkı 7'ye çıkaran basketi, ayakları zar zor giden takımımıza sağlam bir kroşe indirmiş gibiydi. Maçın sonlarına doğru yanlış hücum seçimlerimiz kendi ipimizi çekmemize sebep oldu. Maçı 82-75 kazanan Banvit, hem bu geri dönüşümüzü yerle bir etti hem de lig yarışında önemli bir darbe yemememize sebep oldu.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0