Eurocup | Mükemmel savunma, güzel başlangıç..

Eurocup ilk tur gruplarını lider tamamlayarak ikinci tura kalan Galatasaray Odeabank bu turun ilk maçında İspanyol CAI Zaragoza'yı evinde konuk etti. Baştan sona üstün götürdüğü karşılaşmayı 103-68 gibi farklı bir skorla kazanan temsilcimiz, Eurocup ikinci turuna iyi bir başlangıç yaptı. Kaptanımız Sinan Güler 25 sayı - 6 asist ile çok iyi bir performans sergilerken, Joey Dorsey 12 sayı - 9 ribaund ile double-double yapmaya çok yaklaştı. Karşılaşma da geçtiğimiz hafta sakatlanan Caleb Green ve uzun süreli sakatlığı bulunan Dusan Cantekin forma giymedi.

Karşılaşmaya Errick McCollum-Sinan Güler-Blake Schilb, Vladimir Micov ve Stephane Lasme beşi ile başlayan Yenilmez Armada, ilk dakikalarda tempolu bir basketbol oynadı. Periyotun ortasından itibaren savunma sertliğini arttıran temsilcimiz hücumda çok yüzdeli oynamasa da ilk periyotu 20-13 önde tamamladı. İkinci periyotun ilk dakikalarında bulduğu 9-2'lik seri ile farkı çift hanelere çıkartan ekibimiz, periyotun ortasından itibaren savunma sertliğini iyice arttırdı ve çaldığı toplarla kolay sayılar buldu. Bu dönemde hücumda direksiyona geçen Errick McCollum ise hem bulduğu sayılarla hemde yaptığı şık asistlerle takımımızı hücumda taşıyarak ilk yarıyı 52-33 gibi farklı bir skorla önde kapatmamızı sağladı. Üçüncü periyotta savunma sertliğinden ödün vermeyip yakaladığı hızlı hücumlarda adeta üçlük olup yağan Yenilmez Armada  farkı 30 sayılara kadar çıkarttı. Periyotun sonunda disiplinden ödün vermeyen ekibimiz bu periyotu da 81-53 önde tamamladı. Karşılaşmanın son çeyreğinde çok rahat bir oyun ortaya koyan temsilcimiz farkın kapanmasına asla izin vermeyerek karşılaşmayı 103-68 gibi farklı bir skorla kazanmayı başardı. Ekibimizde kaptanımız Sinan Güler 25 sayı-3 ribaund-6 asist ile çok iyi bir performans sergilerken Joey Dorsey 12 sayı-9 ribaund ile double-double yapmaya çok yaklaştı. Errick McCollum 17 sayı-5 asist, Blake Schilb 12 sayı-4 asist, Stephane Lasme 9 sayı-6 ribaund, Vladimir Micov 13 sayı-4 ribaund-3 asist ile oynarken Göksenin Köksal 7 sayı kaydetti. Sahada kısıtlı süre kalan Şafak Edge ise 8 sayı atarak aldığı kısa sürede önemli bir katkı sağladı. Karşılaşmanın son çeyreğinde Ergin Ataman rotasyona gitmek yerine as oyuncuları ile oynamaya devam ederek adeta benche "Formayı ben vermem, siz alırsınız." mesajı verdi.

SAVUNMA KONSANTRASYONU
Sezon başında bu takım kurulurken savunma konusunda sorun yaşayabileceğini düşünüyordum açıkçası. Stephane Lasme ve Joey Dorsey gibi iyi çember koruyucularımız olsa da kısa oyuncularımızın perdelemelere kolay takılması, savunmada kolay geçilmesi gibi konularda soru işaretlerim vardı. Sezon boyunca bu konularda sorun yaşasak bile takım olarak konsantre olduğumuzda bu problemleri minimize edebiliyoruz. Bunu daha önce farklı kazandığımız Fenerbahçe maçında, üçüncü periyotta 20'li sayılardan gelip öne geçtiğimiz Banvit maçının 3. çeyreğinde ve diğer birçok maçın belirli sekanslarında görmüştük. Dün ise bu konuda bana göre sezonun en iyi performanslarından birini gösterdik. 3/4 sahada yaptığımız baskılı ve agresif savunma, ikili oyunlarda doğru yardım savunması ve rotasyonda kaymalar, Micov üzerinden oynanan ikili oyunlarda adam değiştirmemiz gibi birçok doğru savunma stratejisi ortaya koyan temsilcimiz bunlardan çok daha önemli olarak sahada inanılmaz bir şekilde istekli ve arzuluydu. Savunmada başlayan bu istek ve arzu ile çaldığımız toplarla kolay sayılar bularak momentumu çok kolay yakaladık. Bu sayede hücumda olası defolarımızı saklayarak hiç zorlanmadan 100 sayı barajını aştık. 

BAŞARIYA GİDEN YOL
Her takımın bir oyun anlayışı vardır, kimi takımlar atarak, kimi takımlar ise tutarak kazanmaya çalışırlar. Biz şu ana kadar atarak kazanmaya çalıştık, ancak sezon boyunca savunmada konsantrasyon eksikliğimiz yüzünden gereğinden fazla mağlubiyet aldık. Savunma sahasında yaptığımız basit hataları hücum sahasında telafi edemedik. Bunun sebebi ise takım olarak savunma konsantrasyonumuzun düşük olduğu maçlarda hücumda momentumu yakalamakta zorluk çekmemiz. Yarı saha hücumlarında temposuz olduğumuzda, top paylaşımını düzgün yapamayıp çoğu zaman McCollum'un birebir hücumlarına kalıyoruz. Bu şekilde sayı bulsak bile bunu takım halinde yapamadığımız için net bir çözüm olmuyor bu. Ayrıca bu tip zamanlarda çok durağan kaldığımız için McCollum'a birebir oyun oynamak için yeterli alanı sağlayamıyoruz. Bu da onun yüzdesini düşürüyor ve tercih hataları yapmasına sebep oluyor. Ek olarak lider oyuncularımız Sinan, Micov ve Schilb karakterleri gereği bu tip zamanlarda sazı eline alıp, isyan bayrağını çeken oyuncular değiller. Tüm bu sebepler yüzünden hücumda momentumu sağlayamadığımızda çözüm üretemiyoruz. Bu sorunu mevcut oyuncu grubu ile aşmak için ise yapabileceğimiz tek şey var o da savunma konsantrasyonunu arttırarak hücumda momentumu yakalamak. Bunu yapmadığımız sürece sezon boyunca zorlanmaya devam ederiz. Özetle toparlarsak, atarak kazanmaya çalıştığımız sürece uzun vadede büyük hedeflere ulaşabileceğimizi düşünmüyorum. Gerçekçi olmak gerekirse bu takım Eurocup ve lig şampiyonluğundan bahsetmek istiyorsa kesinlikle geçtiğimiz akşam ki gibi savunma yapmak zorunda. Biz atarak değil, tutarak başarıyı yakalayacak bir kadroyuz. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0