Eurocup | Bu sene başka sene!

ULEB Eurocup sekizli final karşılaşmalarında Pınar Karşıyaka ile eşleşen Galatasaray Odeabank, İzmir'deki 3 sayılık mağlubiyetin rövanşında rakibini Abdi İpekçi Arena'da ağırladı. Maça geçmeden önce serepral palsi hastası genç bir taraftar Yusuf Okur'la sözleşme imzalayan takımımız, küçük kardeşimize büyük bir jest yaparak güzel bir örnek sergiledi. Maç öncesi takım oyuncularının isimleri anons edilirken Yusuf Okur'un anons edilmesi ve tribünlerde oluşan güzel görüntüler tüm sporseverleri mest etti. Maça gelecek olursak; Errick McCollum'un yıldızlaştığı maçta İzmir ekibini 93-65 gibi farklı bir skorla eleyen takımımız, Avrupa'da adını çeyrek finale yazdırdı. Çeyrek finaldeki rakibimiz ise Alman takımı Bayern Munich.

Maça Errick McCollum - Sinan Güler - Blake Schilb - Vladimir Micov - Stephane Lasme beşiyle başlayan takımımız, ilk dakikalarda Stephane Lasme ve Errick McCollum ile sayılar buldu. Pınar Karşıyaka ise İzmir'deki hücum anlayışından taviz vermeyerek topu boyalı alana indirdiler. Colton Iverson'ın fizik üstünlüğünü kullanmaya çalıştılar ancak Iverson'ın ilk çeyrekten 3 faule ulaşması Ufuk Sarıca'nın bütün sistemini alt üst desek yalan olmaz. Maça Pınar Karşıyaka daha iyi başladı diyebiliriz ancak Errick McCollum her iki potadaki efektif oyunu skor anlamında bizi oyunda tuttu. Blake Schilb'in de Lasme-Collum ikilisine verdiği skor desteği ilk çeyrek başa baş bitti. İkinci çeyrekte daha agresif oynayan Galatasaray Odeabank, Vladimir Micov'un ısınmasıyla skoru açmaya başladı. İlk çeyreği 13 sayıyla bitiren McCollum'un da kaldığı yerden devam etmesi ekmeğimize yağ sürdü. Pınar Karşıyaka molasından sonra Caleb Green'in yaktığı üçlük ateşini önce Micov sonra ise McCollum sürdürünce skor 43-32'e geldi. Bu dakikadan sonra tabiri caizse alıp başını giden takımımız, üçüncü çeyrekte maçı kopardı. Üçüncü çeyrekte Chuck Davis - Caleb Green uzun tandeminin hem savunmada hem de hücumda enerjik bir grafik göstermesi hücum anlayışımız için ekstra skor katkısı sağladı diyebiliriz. Bu ikilinin bu denli aktif olacağını ve işimize yarayacağını maç öncesi çoğu kişi tahmin etmemiştir. Chuck Davis geldiğinden beri istediğimizi veremeyen bir uzundu ancak bu maçtaki isabetli şutları ve ribaundları temiz çekmesi rakibe ikinci şans toplarını vermemesi, rakip takımın momentumunu da düşürdü. Üçüncü periyotta farkı arttıran Galatasaray Odeabank, son çeyreğe 70-51 önde girdi. Son çeyrek karşılıklı basketlerle başladı. Stephane Lasme'nin Colton Iverson'ı hem fiziki hem de mental açıdan yıpratması salonda bayram havası yarattı. Son çeyrekte saat avantajını kullanarak hücum ettik. Son saniyeye kadar hücumu zorlayan takımımızda Blake Schilb'in hücum kalitesi Pınar Karşıyaka'ya vurulmuş en büyük darbelerden biriydi. Maçı 17 sayıyla tamamlayan Çek forvet, hem drive ederek hem de şut atarak hücumlarımızı şekillendirdi. Maçın en skorer ismi Errick McCollum 21 sayı 7 asistle hem İzmir'de hem de İstanbul'da eşleşmeye damgasını vurdu diyebiliriz. Maçın son saniyelerindeki tribün ambiansı ise görülmeye değerdi..

Pınar Karşıyaka gibi ligin önemli takımlarından birini bir Avrupa mücadelesinde elemek hem marka değerimiz hem de sezon geneli hedeflerimiz doğrultusunda çok iyi bir adım oldu. Çeyrek finalde Alman ekibini elemek zorundayız. Pivot sıkıntımız olması bizi epey zorlayacak ancak kısa oyuncularımızın kalitesi bir sonraki eşleşmede muhakkak fark yaratmak zorunda. Ergin Ataman ve aslanlarına güvenimiz sonsuz, umarız Avrupa'da finale kadar gideriz. Bu sene başka sene!


Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0