STBL | Banvit karşısında hasarsız, kayıpsız..
Eurocup'ta ve ligde hedeflerine kararlı adımlarla yürüyen erkek takımımız Galatasaray Odeabank, Spor Toto Basketbol Ligi'nde bu hafta Abdi İpekçi Arena'da Banvit'i ağırladı. 5 oyuncumuzdan çift haneli skor katkısı aldığımız maçı uzatma periyodunda 96-86 kazanmayı bilen takımımız, ligdeki galibiyet serisini sürdürdü. 22 sayı 9 ribaundla oynayan Errick McCollum maçın en skorer ismi oldu. Öte yandan Eurocup'taki Gran Canaria deplasmanında efsanevi bir performans sergileyen Vladimir Micov, Banvit'i de boş geçmedi ve rakip potaya 18 sayı bıraktı. 22 Nisan'da oynanacak Eurocup final maçının ilk ayağından önce moraller gayet iyi.
Maça Sinan Güler - Göksenin Köksal - Blake Schilb - Vladimir Micov - Stephane Lasme ile başladık. Maça iyi başladığımızı söyleyebiliriz. İlk dakikalarda Lasme, Sinan ve Schilb'i kullandık. Hücumdaki varlığıyla yokluğu bir olan Schilb, son günlerdeki formsuzluğuna güzel bir darbe vurdu ve maçı 16 sayıyla tamamladı. Hem ligde hem de Avrupa finalinde ona çok ihtiyacımız olacağı için bu maçtaki performansı umarım gelip geçici bir şey değildir diye düşünmek istiyorum. Periyodun sonlarına doğru Eurocup fatihi Vladimir Micov sahne aldı. Şu dönemde takıma hayat veren Micov, maç özelinde de takımımız adına önemli işler yaptı. İkinci çeyrekte de oyun temposunu kontrol eden bizdik. Çeyrek başında Göksenin ve Davis'ten önemli şut isabetleri bulduk. Bu gibi bench oyuncularımızdan minimum da olsa sayılar bulmak hücum gidişatımızı olumlu yönde etkiliyor. Bunun en güzel örneklerini son maçlarda Chuck Davis'ten görüyoruz. Chuck gibi Caleb'inde efektif oynaması takımımızın hücum enerjisini bambaşka bir seviyeye çekebilir.
Maçı genel olarak yorumlarsak Banvit'in skorerlerini iyi tutan bir Galatasaray seyrettik. Moermann ve Vidmar dışında maça ağırlığını koymasını engellediğimiz iki oyuncuları vardı Slaughter ve Johnson. Bu iki oyuncudan çift haneli skor katkısı almış olsalar da özellikle ilk yarıda bu iki skoreri iyi tuttuk. Vidmar gibi kalıplı bir uzunun takım savunmamızda arıza çıkaracağı maçtan önce de belliydi açıkçası. Bunun dışında Moermann'ın ekstra isabetleri canımızı çok yaktı. Keza tecrübeli forvet 24 sayıyla maçın en skorer ismi oldu. Son çeyrekte Slaughter'dan yediğimiz son saniye üçlüğüne gelmeden önce, final periyodunda skoru cepten yememiz maçı bu raddeye getirdi. 3. çeyreğe kadar farkı çift hanelerde tutan bir Galatasaray seyrederken, oyunun sonlarına doğru Avrupa yorgunluğunun da getirdiği reaksiyonla gevşeyen bir takım gördük. Çok şükür ki takımımızın en formda skorerlerinden Errick McCollum, uzatma periyodunda skor anlamında takımı rahatlattı ve maçı camiaya hediye etti. Ligde yenilmememiz gereken bir maçı hasarsız atlatmamızda ki en büyük pay şüphesiz oyun kurucumuza aitti.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.