STSL | Derbide kazanan yok..

20 Mart’ta oynanması gereken ancak güvenlik gerekçesiyle 13 Nisan Çarşamba günü 19:30’a alınan Galatasaray - Fenerbahçe derbisi golsüz eşitlikle sonuçlandı. Genel olarak iki tarafın oyundan ve sonuçtan memnun ayrılmadığı maçın kazananı şampiyonluk yarışında rakibine 5 puan fark atan Beşiktaş oldu. Derbiler genel olarak bir tarafın nispeten performansının düşüşünde olduğu ama favorisinin olmadığı maçlardır. Ev sahibi Galatasaray lige havlu atmış, 5 maçtır galip gelemeyen bir durumdayken rakip Fenerbahçe ise UEFA Avrupa Ligi’ndeki Braga mağlubiyeti sonrası düşüşe geçmiş ve son 2 maçta 5 puan kaybetmiş bir şekilde Türk Telekom Arena’ya geldi. Deplasman takımının, rakibi Beşiktaş’ın yıllardır beklediği Vodafone Arena’nın açılışında Bursaspor’u mağlup etmesiyle puan farkını azaltmak için kazanmaktan başka şansı yoktu. Evsahibi Cimbom da kendi evinde oynamanın avantajıyla, kötü geçen sezonda taraftarları bir nebze mutlu etmek ve rakibine 4.yıldızı takma yolunda çelme takmak amacıyla maça galibiyet parolasıyla başladı.

Satırbaşları

Sakatlıklarla mücadele eden takımımızda sakat oyuncuların takıma dönmesiyle kadro farklı bir dizilişle sahaya çıktı. Kalede Muslera’nın koruduğu son şampiyonda sağ bek beklenmedik şekilde Semih Kaya olurken , stoperler Denayer – Hakan Balta şeklinde dizildi , savunmanın sol beki Olcan Adın oldu. Sezon başından beri 2 maç üst üste aynı 4 lü savunmayla çıktığımızı hatırlamıyorum. Orta saha Donk , Selçuk , Emre şeklinde oluşurken ileri üçlü Yasin , Sneijder , Podolski şeklindeydi. Rakip Fenerbahçe sahaya Volkan , Gökhan , Alves , Kjaer , Hasan Ali , Mehmet , Josef , Alper , Volkan Şen , Nani , Van Persie dizilişiyle çıktı. Maç öncesindeki toplantıda maça ilk 11 ‘de çıkmayacağını öğrenen Caner Erkin tepkisi sonrası teknik direktör Vitor Pereira tarafından kadro dışı bırakıldı. 

İlk yarı ikinci yarıya oranla daha hareketli geçti. İlk yarının en net atağı 6 pasta topla buluşan Volkan Şen’den geldi. Van Persie’nin ortasında topla buluşan Volkan müsait poziyonda topu dışarı attı. İlk yarının 41. Dakikasında Podolski’nin Fenerbahçe ağlarına gönderdiğ gol hakem Mete Kalkavan tarafından ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Maçtan sonra piero tartışmaları spor programlarının başlıca konularından oldu. Derbinin görüntülerini birçok kanalın yayınlama hakkını almasıyla akşam televizyonlarda bir curcuna olduğunu söyleyebilirim.İkinci yarı maça giden taraftarları ve televizyon karşısındakileri bir hayli sıktı. İkinci devrenin en net atağı yine rakip takım Fenerbahçe’den geldi. 90+1 dakikada ceza sahasında topla buluşan Diego uygun durumdayken topu kaleye göndermek yerine Fernandao’ya çıkardı . 9 numara bu ikramı değerlendiremeyince maç golsüz bir şekilde noktalandı. Bu pozisyon sonrası tepki gösteren Gökhan Gönül ile Diego maç devam ederken bir süre tartıştı. 

Bir arada oynama alışkanlığını yakalayamamış geri dörtlüsü, geldiğinden beri takımı geriye çeken ön liberosuyla, sakatlıktan dönen etkisiz Sneijder’i ve rakibin etkili defansı arasında kaybolan Podolski'yle maçta etkili oynamamız sürpriz değildi. Rakibin hocası Pereira’nın bu denli geçirgen orta sahamız karşısında neden daha ofansif bir dizilişi tercih etmediğini anlamadım. Sanırım bu tercihleri sezon sonunda onun sonunu hazırlayacak. Podolski’nin ofsayt tartışmasıyla geçerli sayılmayan golü dışında maçta etkili bir atağımız yoktu. Özellikle ikinci yarıda rakip ceza sahasına yaklaşamadık bile. Bu koşullar altında alınan bir puan bizim için pek birşey değiştirmeyecektir ancak ezeli rakibimize 4.yıldızı takma konusunda önemli bir çelme taktığımızı söyleyebilirim.