ZTK | Final kapısını araladık..

Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu deplasmanda Antalya'da kaybeden Galatasaray, elde kalan tek gerçekçi hedef olan Ziraat Türkiye Kupası'nın yarı final serisinde ilk maçta Çaykur Rizespor ile deplasmanda karşılaştı. Rakibi karşısında baştan sona dengeli bir oyun ortaya koyan Jan Olde Riekerink'in öğrencileri ilk yarısını 1-0 önde tamamladığı karşılaşmadan 3-1 galip ayrılarak finalin kapısını ardına kadar araladı. Karşılaşmanın ikinci yarısında Hakan Balta gördüğü kırmızı kartla oyun dışı kalırken, galibiyeti getiren goller Emre Çolak - Yasin Öztekin ve Lukas Podolski'den geldi.

Rizespor karşısında Fernando Muslera - Semih Kaya, Koray Günter, Hakan Balta, Lionel Carole - Sabri Sarıoğlu, Emre Çolak, Bilal Kısa, Yasin Öztekin - Wesley Sneijder ve Lukas Podolski onbiriyle sahaya çıkan Galatasaray'da taktik formasyon bir kenara dursun sezonun bitimine sayılı haftalar kala halen yeni maceralar aramak takım kurgusunun ne kadar sağlıksız olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Hollandalı teknik adam Riekerink'in tercihleri, gerek maç öncesi gerekse maç içerisinde gerçekleştirdiği hamleler oldukça tartışılır bir hal aldı. Martin Linnes gibi bir bek yerine sezonun en formsuz isimlerinden Semih'in sağbek olarak oynaması, Sabri'nin sağ önde başlaması; Sneijder'ın sakatlanması sonrasında Olcan'ın öne atılarak 5'li ortasahaya dönmemiz bu yorumu desteklemeye fazlasıyla yeterli olacaktır.

Her ne kadar Rize deplasmanında 3 golle kazanılarak final kapısının ardına kadar açılmasından bahsetmemiz mümkünse, kenar yönetimin sınıfta kaldığını söylemek yanlış olmaz. Riekerink geldiği günden beri sürekli bir şeyler arıyor, bir şeyler değiştiriyor ancak bir türlü istenilen kadroyu kuramadı. Ancak dikkat çeken nokta, takımın saha içindeki uyumsuzluğu oldu. Bir çok pozisyonda gerek Emre Çolak, gerek Yasin Öztekin hücum varyasyonlarında Podolski'ye pas atmadı. Atamadı demiyorum, atmadı. Birilerinin bu arkadaşlara söylemesi gerekiyor, Podolski gol atınca Galatasaray gol atmış sayılıyor. Elde edilen başarısızlık belki tüm oyuncuları mental anlamda etkiliyor ancak bu oyunun takım oyunu olduğunu bilmeyen varsa sahada olmasının herhangi bir anlamı yok.

Maç genelinde "Böyleydi, şöyleydi, sağa oynamalıydı - sola oynamalıydı" diye yorumlamak sağlıklı değil. Takımın kazanması gereken tek hedef Ziraat Türkiye Kupası, malumunuz Avrupa Kupası cezasını minimize etmek anlamına geliyor. Aksi takdirde malum ceza her ne kadar kağıt üzerinde 1 yıl olsa da, uygulamada 2 yıl olması söz konusu.