Bu bir takım oyunu..

Sezon başında konulan Eurocup şampiyonluğu hedefi doğrultusunda bütçesini oldukça verimli kullanan ve bu doğrultuda hamleler yapan Yenilmez Armada, kadrosuna kattığı tüm oyunculardan neredeyse maksimum verim almayı başardı. Avrupa'nın en iyi savunma oyuncularından biri olan Stephane Lasme'nin adeta küllerinden doğduğu, Errick McCollum'un oyununu geliştirdiği, soğukkanlı yıldızımız Vladimir Micov'un bir önceki yılı unutturduğu Yenilmez Armada'da tüm oyuncular kendilerinden bekleneni fazlasıyla yerine getirdi. 

MİLLİ SAVUNMA BAKANI: STEPHANE LASME

Sezon öncesi transfer döneminde belkide koçumuz Ergin Ataman'ın en çok istediği isim olan ve uğrunda uzun uğraşlar verdiğimiz Gabon'lu yıldızımız kendisine duyulan güveni boşa çıkarmadı. Sezona biraz tutuk giren yıldız oyuncumuz sezonun ilerlemesiyle geçtiğimiz sezondan üstünde kalan pası tamamen attı ve performansını arttırmaya başladı. 

Joey Dorsey'in ayrılmasıyla pota altında adeta tek opsiyon olarak kalan yıldız pivotumuz, Eurocup şampiyonluğuna uzandığımız serüvende takımın ana direklerinden birisi haline geldi. Savunmada çemberi karartması, ikili oyunlarda kısa oyuncularımızın eksiklerini kapatması; hücumda ise ikili oyunlarda devrildikten sonra hem potaya giderek hemde köşelere ekstra pasları yaparak hücumumuzu zenginleştirmesi ve yüksek yüzdeyle attığı orta mesafe şutlarla önemli bir silah haline gelen tecrübeli pivotumuz taraftarında sevgilisi oldu. Anadolu Efes'te yaşadığı kötü sezonun ardından adeta taraftarın sevgisine hasret kalan Lasme, taraftarımızla kurduğu bağın ardından maç sonu çektirdiği üçlülerle, yaptığı dans şovlarla ve şampiyonluğun ardından oynadığı çiftetelli ile saha dışında da ne kadar renkli bir kişilik olduğunu gösterdi.

Final serisinde gösterdiği başarılı performansın ardından finallerin en değerli oyuncusu ödülünü alan Stephane Lasme ayrıca normal sezonda da Eurocup'ın en iyi ikinci beşine de seçilme başarısını göstermişti. Boniface N'Dong'un ardından hasret kaldığımız pivota Stephane Lasme ile son verdik. Allah bize bir daha bu hasreti yaşatmasın..

MVP, MVP, MVP: ERRICK McCOLLUM!

Sezon öncesi transferi sürüncemede kalan isimlerden bir diğeri ise Errick McCollum'du. Uzun süre Pooh Jeter ve Marcelinho Huertas ile ilgilenen temsilcimiz bu isimlerden istediği cevabı alamayınca rotasını geçtiğimiz yıl Çin Ligi'nin en skoreri olan McCollum'a çevirip yıldız oyuncu ile bir yıllık anlaşma imzalamıştı. Daha önce 4 yıl Avrupa tecrübesi bulunan Errick kariyerinde ilk defa bu kadar büyük bir kulüpte bu kadar önemli bir rol alacaktı. 

Sezona Lasme gibi tutuk giren Errick McCollum, takım içindeki rolünü bulduktan sonra (benchten gelerek skorer rolde oynamaya başladı.) yavaş yavaş takıma ve Avrupa'ya alışmaya başlamışken talihsiz şekilde elini kırdı ve yaklaşık 1 ay sahalardan uzak kaldı. Errick McCollum'un dönüşü ise efsane olacaktı.. Sakatlık dönüşü oldukça hırslanan ve kendini kanıtlamak için varını yokunu ortaya koyan, sakatlık öncesinde sadece skorer yönünü gördüğümüz ancak sakatlıktan döndükten sonra savunma yönünü de göstermeye başlayan ve sahaya karakter koyan yıldız oyuncumuz Errick McCollum, Eurocup'ta Karşıyaka serisini yaptığı savunmalarla adeta tek başına aldı. Her topa atlayan, sanki bütün toplar son topmuş gibi oynamaya başlayan Errick, sahaya koyduğu bu emek ve karakterle hepimizi şaşırttı. Takımımızın hücumda bir numaralı skor opsiyonu olan McCollum kötü oynuyor, şut sokamadı dediğimiz günlerde bile çok rahat bir şekilde çift haneli skorlara ulaşmayı başarırken Eurocup sezonunda yakaladığı 22 verimlilik puanı ve 18.7 sayı ortalaması ile sezonun en değerli oyuncusu ödülünün sahibi oldu. Ayrıca yıldız oyuncumuz Errick McCollum Eurocup'ın en iyi beşine seçilme başarısını da gösterdi.

Sadece emek kısmında değil hücum kısmında da kendini geliştiren Errick, geldiği güne göre saha içi görüşünü arttırdı, ikili oyunları daha efektif oynamaya başladı (hem uzunları besliyor hemde üçlü tehdit* oluşturarak kendi skorunu yaratabiliyor) ve dribling üstü şutunu daha stabil hale getirdi. Saha içinde egosu hiç olmayan ve kendisine verilen görevi sorgulamadan yerine getirmeye çalışan yıldızımız belki hala tempoyu belirlemede ve net oyun kurucu görevlerinde istediğimiz seviyede olmasa bile bu haliyle bile Avrupa'nın önemli skorerlerinden birisi konumunda. 

TAKIMIN "COOL" YILDIZI: VLADIMIR MICOV

Geçtiğimiz yıl Cska Moskova'dan transfer ettiğimiz Micov, yaşanan mali problemlere rağmen gemiyi terk etmemiş ve üstüne maaşında indirim yaparak sözleşmesini iki yıllık uzatmıştı. Sezon önü planlarında Ergin hocanın en güvendiği isimlerden biri olan Sırp yıldızımız bu güveni boşa çıkartmadı ve adeta kariyer yılını oynadı. 

Yüksek oyun aklı ve fundemantal bilgisi ile hücum setlerimizde oldukça büyük yere sahip olan Sırp yıldızımız sezona harika bir giriş yaptı. Yüksek şut yüzdesi ile oynayan ve uzun bir süre takımımızın en skorer oyuncusu olan Vlado, Caleb Green'in sakatlığının ardından 4 numaralı pozisyona geçiş yaptı. Kendinden uzun ve güçlü oyunculara karşı mücadele eden ve burada oldukça yıpranmasına rağmen mücadeleyi asla bırakmayan Sırp yıldızımız zaman zaman geçici form düşüşleri yaşasa bile her zaman takım içinde oldukça önemli bir role sahipti. Dört numaraya geçişiyle birlikte yaratıcı olmaktan çıkıp daha çok bitirici role bürünen Micov'un zaman zaman yaratıcı tarafını aramadık değil. Ancak gerekli zamanlarda soğukkanlılığını koruyan ve elini taşın altında koymaktan kaçmayan Vlado, Canaria serisini uzatmaya götüren basketi atarken, uzatma sonunda da finali getiren bloğu yapan Sırp oyuncumuz şampiyonluğunun kazanılmasında aslan paylarından birine sahip.. 

Bu sezon yaşadığı yeniden yükselişi Eurocup'ın en iyi beşine seçilme başarısıyla taçlandıran Sırp yıldızımız önümüzdeki yıl yeniden döneceğimiz Euroleague arenasında takımımızın yine en önemli silahlarından birisi olacak.