Efsaneye Veda: Teşekkürler Jaka Lakovic..

Galatasaray Basketbol Şubesinin yükseliş döneminde takımda yer alan oyuncular tüm camia için çok özel bir yere sahiptir. Oktay Mahmuti'li dönemlerde özellikle Euroleague'e kulüp tarihinde ilk kez katılma şansı yakaladığımız dönemdeki oyuncuların bazıları şube için unutulmazlar arasındadır. Jamon Gordon, Tutku Açık, Luksa Andric bunlardan sadece birkaçı. O sezonun transfer döneminde uzun bir aradan sonra Avrupa basketbolu kıstasında elit sayılabilecek bir transfer yapmıştık: Jaka Lakovic. İşte o Lakovic, Avrupa basketbolunun önemli takımlarında görev yapmış Sloven guard, dün itibariyle Barcelona Lassa resmi sitesi aracılığıyla 38 yaşında basketbola veda ettiğini açıkladı.

Sadece Slovenya için değil, Avrupa genelinde çok önemli bir yere sahipti Lakovic. Kendi ülkesi dışına kısa sürede çıkmayı başardı ve Panathinaikos'ta 4 sene forma giydi. Ardından o zamanki adı Barcelona Regal ile Euroleague şampiyonluğu yaşadı. Euroleague'in en iyi serbest atışı atan oyuncusuydu desek yanlış olmaz. İstatistikler de bu tezimizi yanıltmıyor. 2001-02 sezonunda %89 ile serbest atış atan Lakovic, Euroleague tarihinin serbest atışlardan en çok isabet kaydeden oyuncusu olarak da tarihe geçmişti. 1 kez Euroleague şampiyonu olmasının yanısıra takım başarıları olarak Barcelona'da iki kez lig şampiyonluğu yaşadı. Pana'da geçirdiği 4 sezonda 4 kez Yunanistan Ligi şampiyonluğu gördü. Slovenya milli takımı kariyerinde çok şahşalı bir başarıya tanık olmadı ancak ortaya koyduğu basketbol mantalitesiyle ülkesinin spor efsaneleri arasına adını yazdırmayı başardı. Bireysel ödülleri de bir hayli çok olan Lakovic'in koleksiyonunda 2 kez Yunanistan Ligi Final MVP'liği ve 1 kez Yunanistan Ligi normal sezon MVP'liği mevcut. İşin teknik detay kısmına da fazla girmeden şunu söyleyeyim: Basketbol, Avrupa tarihinin en net şutörlerinden birini uğurluyor. Euroleague tarihinin en çok üçlük isabeti bulan 3. oyuncusunu..

Avrupa çapında bu denli iyi kariyerli bir oyuncuyu transfer ettiğimizde büyük beklenti içine girmiştik. Tecrübeli guard; Jamon Gordon, Tutku Açık, Ender Arslan ile birlikte Oktay Mahmuti'nin çift oyun kuruculu sisteminde önemli işler yaptı. Euroleague'de ve ligde takımın net lider oyuncusu rolünde oynadığı çok fazla maç olmadı ancak onun tecrübelerinden ve oyun klasından çok kez yararlandık. Sola vurup attığı imza atışlarını hayranlıkla seyrettik. Oynadığı ikili oyunlardaki pas becerisi, savunmada fiziki dezavantajlarını kapatmak için çaba sarfetmesi onun Galatasaray taraftarının kalbinde yer almasına olanak sağlamıştı. Ancak bana kalırsa Lakovic'in Galatasaray taraftarı tarafından sevilmesinin özel bir yanı var. Skorer oyuncu kariyerinin çoğu dönemlerinde mücadele etmekten kaçınan ve işin kaymak kısmı dediğimiz hücum yönünde temiz oynayan skorer bir profile sahipti. Ancak geldiği sezonda o takımdaki bir oyuncunun mücadele etmeme lüksü yoktu. O zamanki basketbol mantalitemiz son topa kadar, her topa atlamaktı. Lakovic bu orjinde bir oyuncu olmamasına rağmen elinden gelen mücadeleyi ve savunma direncini ortaya koymuştu. Bu sebeple hücumdaki performansından istediğimiz randımanı alamadığımız zamanlar oldu. Yine de Lakovic, özellikle ligde çok önemli maçlarda klasını konuşturdu. Hele bir Pınar KSK maçı var ki, 6/6 üçlük ile ligde uzun zaman unutulmayacak bir şut performansının başrolündeydi. İzmir deplasmanı kabusunu mutlu sona çevirmeyi başarmıştı. Euroleague'deki Siena ve Union Olipia maçlarında da gösterdiği performans, basketbol tarihimiz açısından önemli bir yere sahiptir. Anlatabileceğimiz daha çok şey var, ama şu cümleyle Lakovic'in Galatasaray kariyerini özetleyebiliriz: Galatasaray basketbolunun gelişim döneminde, özellikle marka açısından camiaya önemli şeyler kazandırdı. Müthiş bir basketbol karakterine sahipti. Onu attığı üçlüklerle Abdi İpekçi'yi coşturmasıyla hatırlayacağız. Ve tabiki kazandığımız maçlardan sonra tribüne çektirdiği üçlüler..

Serbest atışlardaki soğukkanlılık, sola vurup kaldırdığı imza üçlükler eksik kaldı. Herşey için basketbol sana minnettar. Elveda Lakovic..