Mercek Altında | Russ Smith'in takıma etkisi..
Önümüzdeki sezon Euroleague'de mücadele edecek olan ve kadrosunu güçlendirmek için çalışmalarını sürdüren Galatasaray Odeabank skorer oyun kurucu Russ Smith ile anlaşmaya vardı. Geçtiğimiz sezon skor yükünün büyük çoğunluğunu Errick McCollum'ın karşıladığı takımımız bu hamle ile McCollum'ın yerini benzer özellikte ve roldeki Smith ile doldurmuş oldu.
Oldukça önemli bir skor opsiyonu olan ve hücumumuza çeşitli yönlerden farklılık ve hareket getirecek olan Russ Smith, hücum düzenlerimizde kritik bir rol oynayacak. Deliciliği, getirdiği tempo ve açık saha basketbolu ile durağan hücumlarımızı hareketlendirecek olan Smith takımımıza heyecan ve dinamizm katacak.
HÜCUMDA DELİCİLİK
Russ Smith takımımıza ne katar sorusuna cevap aramaya başlarsak bulacağımız ilk yanıtlardan birisi kesinlikle delicilik. Jamont Gordon'ın ayrılışının ardından bir türlü aradığı deliciyi bulamayan takımımız için Russ Smith kesinlikle o boşluğu doldurabilecek kalibrede bir oyuncu. Gordon gibi güçlü ve patlayıcı olmasa bile ilk adımı oldukça hızlı olan, darbe almasına rağmen dağılmayan, pozisyon içerisinde dengesini sağlayarak bitirişleri yapabilen Smith; Daye, Diebler, Micov, Schilb gibi dış şut tehditlerinin olduğu ve alanı açtığı hücumlarımızda potaya rahat şekilde giderek kendine pozisyon yaratabilir. Geçtiğimiz yıl Errick McCollum'dan istediği ölçüde penetre katkısını alamayan, Sinan Güler'in zaman zaman dalgalanan performansı ile potaya gitme konusunda oldukça yetersiz kalan ve çoğu zaman dışarıdan zorlama atışlar yapmak zorunda kalan takımımızda Russ Smith, hücumun çeşitlenip keskinleşmesi açısından oldukça önemli bir hamle durumunda.
AÇIK SAHA BASKETBOLU
Russ Smith'in en önemli özelliklerinden bazılarının açık sahada koşmayı sevmek, takımı koşturmak, erken attığı şutlarla oyunun temposunu arttırmak olduğunu söylemiştim bir önceki yazımda. Ona vereceğimiz bu özgürlükler günümüzde hızlanan ve atletizme dayanmaya başlayan, atılan top sayılarının arttığı ve bireysel özgürlüklerin, yeteneklerin ön plana çıktığı modern basketbola ayak uydurmamız açısından da önemli bir hamle takımımız açısından. Austin Daye, Alex Tyus, Jon Diebler gibi açık sahada verimleri artan, koşmayı ve koşturmayı seven oyuncularla takımımızın temposu oldukça yukarılara çıkabilir. Aslında geçtiğimiz yıllara baktığımız zaman Ergin Ataman'ın daha çok tempoyu kontrol eden ve açık saha basketbolu yerine yarı saha basketbolunu tercih eden bir koç olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Russ Smith tercihi koçun yavaş yavaş bu tabularını yıkmaya çalıştığının bir göstergesi olabilir. Çünkü Smith açık sahada koşmaya başladığı zaman verimini maksimuma çıkartan bir oyuncu. Onu yarı sahaya hapsetmek bir kuşa zincir vurmak gibi bir şey.
AVRUPA'YA UYUM
Russ Smith çaylak bir oyuncu olmasa bile Euro-Rookie konumunda olan bir oyuncu. Avrupa'ya ilk kez gelecek olmasından ve ülkesinden ilk defa dışarı çıkacak olmasından ötürü belirli kültür ve uyum sorunları yaşaması oldukça mümkün. Ayrıca sadece saha dışında değil, saha içinde de D-League'de olduğu kadar rahat şekilde oynayamayacağını düşünürsek aslında onu kariyeri açısından da oldukça önemli bir sınav bekliyor diyebiliriz.
Geçen sezon D-League'de maç başı 21 şut atan, yaptığı asistleri, top kayıplarını, serbest atış çizgisine gelmelerini düşünürsek maç başına ortalama 35-40 arası pozisyonu tek başına kullanan Smith, burada topa bu kadar hükmedemeyecek. Kullandığı top sayısı azalacak olan ve topsuz oyunda da etkili olması istenecek Smith'in buna vereceği mental tepki sezonun sorunsuz ilerlemesi açısından oldukça önemli. Sadece atarak değil oyunun diğer yönlerinde de - topa baskı, topsuz oyun gibi - takıma katkı verebilecek konumda olması onun faydasını daha çok arttırabilir. Burada aslında bir önceki başlıkta ona açık sahada vermemiz gereken özgürlüğün önemi daha çok ortaya çıkıyor böylece. Ona top kullanması ve tempoyu arttırması için vereceğimiz özgürlüğü sağlarken bunu takım içindeki dengeleri bozmadan, takımın temposunu yukarıya çekerken Smith'in karar hatalarını minimize edecek şekilde kontrol ederek yapmamız gerekiyor. Burada bu dengeyi koçumuz Ergin Ataman'ın çok iyi bir şekilde ayarlaması, Smith'in verimini optimize ederken, vereceği zararı minimize etmesi gerekiyor. Kısaca toparlarsam iki tarafında kendi oyunlarından karşılıklı fedakarlıklar yaparak oyunlarını birleştirip takımın performansını yukarıya çekmesi gerekiyor.
ROLDE TÖRPÜLENME
Russ Smith'in takıma uyumu ile ilgili bir diğer önemli nokta ise takımı oynatmaya olan katkısı ve konsantrasyonu olacak. Saha görüşü ve pas yeteneği iyi olan ancak oyun profili olarak öncelikle skor atmayı düşünen Smith, bu özelliğini efektifliğini kaybetmeden törpülerken, takımı daha çok oynatmaya çalışıp, yapacağı zorlama şutları, karar hatalarını azaltırken, oyun konsantrasyonunu yukarıya çekmek zorunda. Onun fazla top kullanma isteğini, yapacağı hataları tempoyu yükseltip kullanacağımız top sayısını arttırarak absorbe etmeye çalışmak bir çözüm olsa da bunları yaparken cepten yiyeceğimizde bir gerçek. Bu yüzden yapacağımız son transferin mutlaka saha içinde onu kontrol edecek, dizginleyecek ve takıma zarar vermesini engelleyecek oyun aklı yüksek, ceza şutu olan bir oyuncu olması gerektiğine inanıyorum. Böylece çıkacağımız yüksek tempoda Smith'in verimini yukarıda tutarken, ona saha içinde tabir-i caizse göz kulak olacak bir oyuncunun varlığı ile top kayıplarının ve karar hatalarının önüne geçebilir, çift taraflı kazanç sağlayabiliriz.
RUSS SMITH NASIL BİR HAMLE?
Russ Smith için klasik Ergin Ataman guard profillerinin dışında bir oyuncu olmasına karşın iyi yaptığı işlerde elit seviyede sayılacak bir isim diyebiliriz. Eğer onunla birlikte oyun temposunu arttırırken onu kontrol altında tutabilirsek ondan iyi verim alıp, kendisine özel seyirci yaratmasını sağlayabiliriz. Ancak onu yarı sahaya hapseder yada tüm kontrolü eline verip hiçbir şekilde dizginlemeye çalışmazsak takıma zarar vermeye başlamasını sağlarız. Kısacası Ergin Ataman'ın sezon içindeki koçluk yeteneklerinin ve tercihlerinin Smith'in verimiyle bire bir alakalı olacağına inanıyorum. Eğer ona uygun oyun yapısını sağlarsak birlikte yukarıya çıkarız.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.