Eren Derdiyok resmen Galatasaray'da!

Yeni sezon öncesi kadrosunu güçlendirmeye devam eden Galatasaray, daha önce gerçekleştirdiği yerli transferlere bir yenisini daha ekledi. Serdar Aziz ve Emrah Başsan transferlerinin ardından hücum hattına takviye yapan takımımız, geçtiğimiz sezon Kasımpaşa'da forma giyen İsviçre milli takımı oyuncusu Eren Derdiyok ile her konuda anlaşma sağladı. Euro 2016'da milli takım forması giyen 28 yaşındaki forvet oyuncusu için bordo-beyazlı ekibe 4 milyon euro bonservis ücreti ödenirken, 3 yıllık sözleşme imzalanan Eren Derdiyok'a da yıllık 2.150 milyon euro ücret ödenecek.

BEŞİNCİ LİGDEN MİLLİ TAKIMA..

1977 yılında siyasi nedenlerden dolayı Tunceli'den göç etmek zorunda kalan Türk ailenin ilk oğlu olarak 12 Haziran 1988 tarihinde Basel'de dünyaya gelen Eren Derdiyok'un futbol kariyeri doğup büyüdüğü şehrin takımlarından Basler Sportclub (BSC) Old Boys'da başladı. İlk olarak 6 yaşında adımını attığı BSC Old Boys akademisinde yaklaşık 10 sezon forma giyen Eren, takvim yaprakları 2005 yazını gösterdiğinde A takıma yükseldi. İsviçre futbolunda 5.lig seviyesinde kabul edilen Liga 2'de forma giydiği ilk sezonunda 18 maçta 10 gol kaydeden Eren Derdiyok'un dönüm noktası aynı sezon İsviçre Kupası'nda oynadıkları Basel karşılaşması oldu. O dönem 17 yaşında olan Eren, kupanın ilk turunda FC Kölliken karşısında takımının 4-3'lük galibiyetine hattrick ile katkı sağlayarak takımını ikinci turda Basel'in rakibi yapmıştı. 22 Ekim 2005 tarihinde oynanılan karşılaşma Basel'in ezici üstünlüğü (6-1) ile bitse de, takımının tek sayısını kaydeden Eren Derdiyok gösterdiği performansla ülkenin en büyüğünün radarına girdi. Devre arası geldiğinde genç oyuncu için büyük bir adım atlama zamanıydı. Basel genç oyuncunun yetiştirme bedelini ödemiş ve 18 yaşında transferi gerçekleştirmişti. Eren sezonun kalan kısmını BSC Old Boys'da geçirdi ve 2006/7 sezonu öncesinde Basel'e katıldı. Basel'in sezon başı kampında boy gösteren genç forvet oyuncusu tecrübe kazanması ve kendisini kanıtlaması açısından, İsviçre'nin 3.ligi olarak kabul edilen Liga 1'de mücadele eden Basel - II takımına gönderildi.

Liga 1'de oynadığı ilk maçta Luzern U21 ağlarını sarsan, ligin ilk yarısında oynadığı 17 maçın tamamında ilk 11'de çıkıp bu karşılaşmalarada toplam 10 gol atan Derdiyok, devre arasında teknik direktör Christian Gross tarafından yeniden A kadroya davet edildi. İlk yarım sezonluk performansının ardından A takım rotasyonunda kendisine yer bulan genç oyuncunun forma şansı bulması çok uzun sürmedi. Düzgün fiziği, ceza sahasındaki etkinliği ve dinanizmi ile dikkat çeken genç oyuncu 11 Şubat 2007 tarihinde oynanılan Young Boys karşılaşmasının 83.dakikasında Scott Chipperfield'ın yerine oyuna dahil olduğunda Basel formasını da ilk kez sırtına geçirmiş oldu. Eren Derdiyok ligin devam eden bölümünde rotasyonda görev yaparken, forma şansı bulduğu 11 maçta 1 kez fileleri havalandırdı. Liga 2 ve Liga 1'e bir beden büyük gelen, İsviçre Süper Ligi'nde de rotasyon oyuncusu olan 19 yaşındaki forvet oyuncusu sezon sonunda İsviçre U21 Milli Takımına davet edildi. 

YILIN EN İYİ GENÇ OYUNCUSU AVRUPA ŞAMPİYONASI'NDA..

2007/08 sezonu Eren Derdiyok için kelimenin tam anlamıyla patlama noktası oldu. Teknik direktör Christian Gross tarafından kadroda üçüncü forvet olarak değerlendirilen Eren, ligin ikinci haftasında St. Gallen deplasmanında attığı 2 golle takımına 3 puanı getirirken, sezon geneline UEFA Avrupa Ligi tecrübesi dahil olmak üzere 40 maçta forma giydi ve 10 gol - 5 asist performansı ile takımına hücuma önemli bir katkı sağladı. İsviçre Süper Ligi'nde şampiyonluk sevinci yaşayan, İsviçre Kupası'nda da mutlu sona ulaşan Basel, yer aldığı UEFA Avrupa Ligi'nde üçüncü turda Sporting Lisbon'a elenmekten kurtulamadı. A takım bünyesinde gösterdiği performans sonrasında Eren Derdiyok yılın en iyi genç oyuncusu ödülüne sahip olurken, sezon başında takımdan ayrılan Mladen Petric ve Ivan Rakitic'in ardından taraftarın yeni gözdesiydi. Marco Streller'in ceza sahasındaki partneri olan 20 yaşındaki forvet, takımın en golcü 5.ismi olarak sezonu tamamladı. Gösterdiği performansın karşılığını misliyle alan Eren, sezon ortasında İsviçre'nin İngiltere ile oynadığı hazırlık maçında A Milli Takıma davet edildi. İngiltere karşısında 2-1 kaybeden İsviçre'nin tek sayısını kaydeden Eren'in milli takımdaki yükselişi bununla da kalmadı. İsviçre'de duble yapan Basel'in forveti ünvanıyla Milli takım teknik direktörü Koebi Jakob Kuhn genç oyuncuya Euro 2008'de milli takım kadrosunda yer verdi. Turnuvada forma giyen en genç oyuncu olan Eren, grup aşamasında Türkiye - Çek Cumhuriyeti ve Portekiz'in olduğu A Grubu'nda milli takımı adına 3 maçta forma giydi.

2008/09 sezonunda yükselmeye devam eden Eren Derdiyok artık daha tecrübeli, daha olgun ve her geçen gün büyüyen bir potansiyelle emin adımlarla kariyerini şekilendirdi. Basel forması altında Şampiyonlar Ligi organizasyonunda boy gösterme fırsatı bulan Eren, artık takımın rotasyon oyuncusu değil ilk 11 oyuncusuydu. Süper Lig'de 25, Şampiyonlar Ligi'nde elemeler dahil 9, İsviçre Kupası'nda ise 4 maç olmak üzere toplamda 38 maçta sahaya çıkan Eren bu karşılaşmalarda 14 gol - 6 asist performansıyla dikkat çekti ve takımının en golcü isimleri arasında ilk 3'te yer aldı. Ligi üçüncü sırada bitiren Basel, kupada yarı finalde Young Boys'a kaybetti. Basel'de bir sezon önce Avrupa Ligi, bir sezon sonra Şampiyonlar Ligi tecrübesi yaşayan Eren'in milli takım forması altında da Euro 2008 tecrübesinin ardından 2010 Dünya Kupası elemelerinde de boy göstermesiyle artık Basel'de kalması mucizelere kalmıştı. 21 yaşındaki forvet oyuncusunun bonservisi için Bayern Leverkusen yaklaşık 4 milyon euro teklif etti ve İsviçre ekibi bu teklifi kabul etti. Takvim yaprakları 2009 yılının Temmuz ayını gösterdiğinde Eren Derdiyok kendisini 4 yıllığına Leverkusen'li yapan imzayı atmıştı. İsviçre Ligi'nden sonra bir adım daha yukarıda, Bundesliga'da meydan okuma zamanıydı.

BUNDESLİGA'DA MEYDAN OKUMA..

2009/10 sezonunda dönemin teknik direktörü Jupp Heynckes'in ısrarla istediği isimlerden birisi olan Eren Derdiyok'un yeni takımındaki kariyeri golle başladı. Almanya Kupası'nın ilk tur maçında SV Babelsberg deplasmanında kulübede başlayan ve 63.dakikada Gekas'ın yerine oyuna dahil olan Eren Derdiyok oyuna girdikten sadece 4 dakika sonra fileleri havalandırdı. Bu gol Leverkusen'e galibiyeti getirirken, genç oyuncu için bundan daha iyi bir başlangıç olamazdı. Bundesliga'nın ilk haftasında Mainz karşısında ilk onbirde oyuna başlayan Derdiyok, bu karşılaşmada da fileleri havalandırarak yeni macerasına "merhaba" dedi. Eren'in bu formunu ligin ilk 3 haftasında sürdürmeyi başardı. Hoffenheim karşısında galibiyeti getiren golde asist, Freiburg karşılaşmasında ise 2 kez fileleri havalandıran genç oyuncu için bundan daha güzel bir başlangıç olamazdı. Neredeyse tamamı ilk onbirde ve çok büyük bir kısmı 90 dakika olmak üzere 35 resmi karşılaşmada forma giyen Eren Derdiyok bu karşılaşmalarda 13 gol - 6 asist gibi bir performans ortaya koydu ve ilk sezonunda takımının ilk 4 içerisinde yer almasında başrol oynadı. İsviçre Ligi'nin ardından Bundesliga'daki performansıyla kendisini kanıtlamayı başaran Eren için bir sonraki sezon beklentiler bir tık daha yukarıya yükseldi. Başarılı oyuncu gösterdiği bu performansla 2010 FIFA Dünya Kupası'nda milli takıma davet edildi. Deneyimli teknik adam Ottmar Hitzfeld tarafından 23 kişilik kadroda yer alan Eren Derdiyok, grup aşamasında İspanya ve Honduras karşılaşmasında ilk 11'de forma şansı bulurken, Şili karşısında sonradan oyuna dahil oldu. Güney Afrika'da düzenlenen turnuva Eren Derdiyok'un kariyerindeki en büyük 2.turnuva oluyordu.

2010/11 sezonunda da istikrarlı performansını sürdürmeye devam eden Derdiyok, takımının Bundesliga'yı ikinci bitirmesinde pay sahibi oldu. Her ne kadar sezonun ikinci yarısında özel hayatı nedeniyle sıkıntılar yaşasa da ligde 32 maçta 6 gol - 6 asist, Avrupa Ligi'nde ise elemeler dahil 10 maçta 2 gol - 1 asist ve Almanya Kupası'nda forma giydiği 2 maçta 3 gol istatistikleri ile sezonu tamamladı. Büyük çoğunluğu ilk 11 ve 90 dakika olmak üzere sezon sonunda isminin karşısına 44 maçta 11 gol - 7 asist rakamlarını yazdıran Eren istikrarlı performansını devam ettirmiş oldu. Ceza sahası golcüsü özelliğinden ziyade, ön alanda takım arkadaşlarına servisler yapmasıyla dikkat çeken tecrübeli oyuncunun bu özelliği nedeniyle dönem dönem yardımcı forvet - forvet arkası veya kanat forvet oynadığı oldu. 2011/12 sezonu ise Eren Derdiyok için bir kez daha Şampiyonlar Ligi sahnesine dönme vaktiydi ancak işler bu sefer istediği gibi gitmedi. Kimi zaman yaşadığı sakatlıklar, kimi zaman ailevi nedenlerden dolayı istediği performanstan bir hayli uzak kalan İsviçreli golcü oyuncu, Bundesliga'da 25 maçta forma giyerken 7 kez ağları sarstı ve 2 kez golden önceki pası veren isim oldu. Şampiyonlar Ligi'nde ise ikinci turda Barcelona karşısında ağır bir yenilgi alan Alman temsilcisi adına toplam 7 maçta forma giyen Eren, bu karşılaşmalarda sadece 2 gol atabildi. Almanya Kupası'nda ise ilk turda Dresden'e kaybederek büyük bir sürprize imza atan Leverkusen'in normal süredeki 2 golünde de pay sahibi olan Eren Derdiyok sezonu böylelikle 33 maçta 10 gol - 3 asist ortalaması ile tamamlamış oldu. Takvim yaprakları 2012 yılının Nisan ayını gösterdiğinde Leverkusen yönetimi Eren Derdiyok için gelen 5.5milyon euroluk teklifi kabul etti.

HOFFENHEIM: SERBEST DÜŞÜŞ VE TÜRKİYE..
Leverkusen formasıyla ilk 3 sezonda 100 maç baremini geçen ve 30 gol barajını da geride bırakan Eren Derdiyok anlam verilemeyen bir tercih yaparak Hoffenheim'in yolunu tuttu. İsviçreli oyuncunun daha fazla forma şansı ve daha büyük rollerde oynaması beklenen 2012/13 sezonu pek istediği gibi başlamadı. Mart ayında sezonu kapatan forvet oyuncusu Hoffenheim forması altında ligde ilk sezonunda 19 maçta forma giyerken sadece 1 gol atabildi. Sezon sonunda küme düşmeme mücadelesi veren Hoffenheim, play-out maçlarında Kaiserslautern karşısında üstün ayrılan taraf oldu ve 2013/14 sezonunda Bundesliga'da oynama hakkını elde etti. Hoffenheim her ne kadar play-out ile yeniden Bundesliga'da mücadele etme şansı yakalasa da, 2013/14 sezonu başında Bayern Leverkusen eski oyuncusunu tekrardan kiraladı. Bir yıllık aranın ardından Leverkusen'e dönüşün, tecrübeli oyuncunun küllerinden doğma ihtimalini canlandırdı ancak şanssızlıklar devam etti. Eren, bir yıl aradan sonra döndüğü kırmızı-siyahlı forma altında ligde 18 maçta 1 gol - 2 asist, Almanya Kupası'nda forma giydiği 3 ve Şampiyonlar Ligi'nde ise forma giydiği 5 maçta gol atamadan sezonu tamamladı.

Başarısız geçen 2 sezonun ardından 2014/15 sezonu öncesinde 2.5 milyon euro bonservis bedeliyle Kasımpaşa'nın yolunu tutan Eren Derdiyok'un peşini şanssızlıklar bırakmak bilmiyordu. Mayıs ayında kendisini 3 yıllığına Kasımpaşalı yapan sözleşmeye imza atan Derdiyok, sezonun ilk antrenmanında çapraz bağlarından sakatlandı ve ilk resmi maçına 25 Nisan 2015 tarihinde çıkabildi. Geçirdiği talihsiz sakatlık sonrasında ligin son 7 maçında forma giyebilen Eren bu karşılaşmalarda 2 gol - 2 asist performansıyla takımına katkı sağladı. Bu karşılaşmaların ilk 5'inde toplam 105 dakika forma giyebilen tecrübeli oyuncu son 2 karşılaşmada 90 dakika sahada kaldı. İlk sezonun ilk antrenmanında neredeyse sezonu kapatan Derdiyok'un yeni sezondaki dönüşü muhteşem olacaktı. 2015/16 sezonunda Kasımpaşa'nın en büyük hücum gücü olmayı başaran Eren Derdiyok, büyük bir kısmı (24/31) ilk 11'de olmak üzere toplamda 31 karşılaşmada sahaya çıktı ve bu karşılaşmalarda 13 gol - 5 asistlik performansla Beyoğlu temsilcisini hücumda ileriye taşıdı. Eren bu performansının ardından İsviçre'nin boy gösterdiği Euro 2016'da milli takımdaki yerini aldı. Euro 2016 elemeleri kapsamıında 2, hazırlık maçları kapsamında 2 ve Euro 2016'da grup aşamasında 1 maçta olmak üzere toplamda 5 kez milli formayı giyen deneyimli oyuncu bu maçlarda fileleri 1 kez havalandırmayı başardı.

FCN Blog ailesi olarak Eren Derdiyok'a hoşgeldin diyor ve Galatasaray forması altında üstün başarılara imza atmasını temenni ediyoruz!