Hayırsever kulüp Galatasaray!

Yeni sezon transfer çalışmalarına 'tüm hızıyla' devam eden Galatasaray, diğer kulüplere ve oyunculara yardımda bulunmaya tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yayınladığımız "2 milyon euro oğulları!" yazımızdan hemen sonra bu kervana Kasımpaşa'dan Eren Derdiyok ve Hertha Berlin'den kadroya dahil edilen Tolga Ciğerci de katıldı. Böylelikle eski takımında 1 milyon dolar civarında yıllık ücret kazanan Tolga, hayırsever kulübümüzden fazlasıyla faydalanan oyunculardan biri olmuş oldu. Yine bugün görüşmelere başlandığını KAP 'a bildirdiğimiz Trabzonspor'da kadro dışı bırakılmış Cavanda'ya da 1.8 milyon euro bonservis ücreti vereceğimiz konuşuluyor. Kulübümüz bu transfer döneminde de kendi hayrı olmadan başka kulüp ve oyunculara yardıma devam ediyor.

Gururla: Yerli!

Gururla Yerli sloganı ülkemizin en büyük teknoloji şirketlerinden birine ait bir slogan. Şirket, teknolojik ürünleri bir Türk şirketi olarak Türkiye'de üretip dünyaya ihraç etmekten duyduğu gururu slogan haline getirip reklamlarda kullanıyor. Bizim yöneticilerimiz de ne yazık ki bu slogandan bir hayli etkilenmiş olacaklar ki tüm transferlerimiz 3 tarafı denizlerle kaplı oyuncu yetiştiremeyen 80 milyonluk ülkemizden yapılıyor, kesinlikle dışarıya para kaptırılmıyor. Tüm olmayan paralarımız güzide kulüplerimiz ve oyuncularımıza gidiyor. Son yıllarda maddi olarak zor durumda olan Kasımpaşa'nın bu durumuna kayıtsız kalınmıyor. Önce sezon sonu sözleşmesi bitecek Donk'a 2.5 milyon euro bonservis veriliyor, sonra bunun yetmeyeceği anlaşılınca sezon sonunda da Eren 4 milyon euro karşılığında takıma dahil ediliyor. Bu transferde yarım sezon önce aldığımız Donk'un ve Umut'un da ücretleri ödenip yollanması konuşuluyor ama Kasımpaşa'ya nakit para daha çok lazım olduğundan bu istek layıkıyla yerine getiriliyor. Eren Derdiyok da 28 yaşında yıllık 2 milyon eurodan 3 senelik kontrat yapmanın tadını çıkarıyor.

Kiralık kontratı biten Denayer'ın yerine stoper alınması gerekiyor ve scout ekibimiz çalışmalarına hemen başlıyor. Aramalarında Marmara Bölgesi'ne yoğunlaşan ekibimiz Bursaspor'dan Serdar Aziz'i radarına takıyor. Pazarlıklar kızışıyor ve yerli stoperimize 4.5 milyon euro ücrete ek olarak Sercan Yıldırım, Furkan Özçal ile beraber geçen kötü sezonda belki de en iyi performanslardan birini gösteren Bilal Kısa aynı sözleşmede Bursa'nın yolunu tutuyor. Böylelikle Sercan eski kulübüne geri dönüyor, hemen 'Galatasaray'a gitmekten pişmanlık duyuyorum' açıklamasını yapıyor ve eski hocamız Hamza Hamzaoğlu orta sahasını güçlendiriyor. Bursa yönetimi 4.5 milyon euroyu kasasına koyarken, Serdar da 2 milyon euroluk kontrattan dolayı memnun oluyor.

Teknik direktörümüz Riekerink, Manchester maçının ardından sağ bekteki sorunu yönetime iletiyor ve yönetim hız kesmeden çalışmalarına başlıyor. Rota kuzeye çevriliyor ve bizim gibi bazı oyuncuları sırtında biriken, maddi olarak zor durumda olan, kadro dışı kalan oyuncularını nasıl yollayacağını kara kara düşünen Trabzon'un kapısı çalınıyor. Belki de bizim Umut, Olcan, Tarık'ta olduğu gibi bonservis almamaya bile razı, yıllık ücretinden kurtulsak yeter durumunda olan Trabzonspor'a Cavanda için 1.8 milyon euro veriliyor ve bordo-mavili kulüp yardım edilen kulüpler kervanına katılmaktan mutluluk duyuyor. Bu parayla yeni Trabzon yönetimi iyi bir transfer yapıp Asbaşkan Nevzat Aydın da bu transferi Twitter'dan mizah ezgileriyle açıklayacaktır.

Peki biz napıyoruz? Kadro dışı bıraktığımız Umut, Tarık, Olcan'ı gönderemiyoruz, onlar da zaten gitmek istemiyor. Çünkü kontratları yaparken başka hiçbir takımda alamayacakları ücretleri verdiğimiz sözleşmeler hazırlamışız. Şimdi Umut Kasımpaşa'nın yaptığı teklifi komik bularak reddediyor, bilmiyor ki Galatasaray'ın ona ödediği paralar çok daha komik. Oynamayan oyuncuları yollayamadığımız gibi taraftarları heyecanlandıran sayılı oyuncularımızdan Sneijder, Muslera gibi yıldızlarımıza astronomik cezalar kesiyoruz. Emre Çolak bonservissiz olarak Deportivo'ya giderken kılımızı kıpırdatmıyoruz.

Bursaspor'da yıllık 1.4 milyon euro kazanan Serdar Aziz gelirken 2 milyon euro sözleşmeye imza atıyor. Kasımpaşa'da yıllık 1.6 milyon euro kazanan Eren Derdiyok gelirken 2.150 milyon euro sözleşmeye imza atıyor. Bununla da yetinmiyoruz. Son iki sezonda sakatlıkları sebebiyle 20 maçta forma giyebilen ve Hertha Berlin'de yıllık 1 milyon euro ücret alan Tolga Ciğerci'nin de kontratında 2 milyon euro yazıyor.

Yönetemiyorsunuz!!

Yukarıda genel olarak kinayeli şekilde futbolcular ve diğer takımlar üstünden konuştum ancak benim eleştirim ne Tolga Ciğerci'ye, ne Serdar'a, ne Eren'e ne de Kasımpaşa'ya. Benim bu söylediklerim direkt olarak Galatasaray yöneticilerine; Dursun Özbek ve ekibine. Siz hepiniz birer iş adamısınız yani parayı yönetmeyi iyi bildiğiniz için bu noktalara kadar ulaşmış ve Türkiye'nin en büyük kulübünü yönetme şerefine nail olmuş kişilersiniz. Kendi mesleklerinizde bu denli parayı iyi yönetebilmişken konu Galatasaray'a geldiğinde neden bu özellikleriniz bir anda kayboluyor ve alışveriş merkezine giden tiki kızlara dönüyorsunuz. Neden aynısının daha kalitelisinin çok daha ucuza alınabileceğini göremiyorsunuz. Belki de parayı kazananın siz değil, geceyi gündüzüne takıp çalışan babalarınız yani taraftarlarınız olduğu gerçeğini göremediğiniz içindir.