Galatasaray Odeabank rakibine yetişemedi..
Yeni sezon hazırlıkları kapsamında Yunanistan'ın Atina kentine giden Galatasaray Odeabank, burada yapacağı üç hazırlık karşılaşmasının ilkinde AEK ile karşılaştı. Vladimir Micov ve Alex Tyus'un sakatlıkları, Blake Schilb'in ise izinli olması sebebiyle yer almadığı karşılaşmada Justin Dentmon'da süre almadı. Takımımız yarın Olympiacos ile karşılaşırken iki takımın arasında yaptığı özel anlaşma gerekçesiyle karşılaşmanın yayını olmayacak.
Karşılaşmaya Russ Smith, Jon Diebler, Emir Preldzic, Austin Daye, Tibor Pleiß beşi ile başlayan takımımız ilk dakikalarda dağınık bir görüntü çizdi. Hücumda organize olamayan ve yaptığı kötü hücumlardan sonra savunma yerleşimine geçemeden potasında sayılar gören takımımız ilk çeyreği 28 - 13 geride tamamladı. İkinci periyota hücumda Sinan Güler'in önderliğinde başlayan takımımız ilk çeyrekte ki savruk görüntüsünü düzeltemeyince fark giderek açıldı ve soyunma odasına Galatasaray Odeabank 52 - 33 geride girdi. İlk yarı boyunca AEK yaptığımız top kayıplarından 15 sayı bulurken bizde ise bu sayı ne yazık ki sıfırdı.
İkinci yarıya Russ Smith ile etkili başlayan Galatasaray Odeabank, Smith'in üst üste bulduğu sayılarla farkı yavaş yavaş azaltmaya başladı ve üçüncü periyotun beşinci dakikası 62 - 50 AEK üstünlüğü ile geçildi. Russ Smith'in etkili oyununa Göksenin ve Deon Thompson'da eklenince farkı azaltan takımımız, Kostas Vassilieadis'in periyot sonunda orta sahadan attığı üçlüğe engel olamayınca karşılaşmanın son periyotuna 75 - 61 geride girdi. Karşılaşmanın son çeyreğinde savunmasını da sertleştiren ve AEK'ya üst üste top kayıpları yaptıran Galatasaray Odeabank, farkı uzun zaman sonra Russ Smith'in sayıları ile tek hanelere indirdi(79 - 71). Bu dakikadan sonra Russ Smith'e hücumda Deon Thompson ve Göksenin Köksal'da katılınca farkı iyice eriten Galatasaray Odeabank, karşılaşmanın son 1 dakikasına Austin Daye'in basketiyle 94 - 90 geride girdi. Oldukça çekişmeli geçen son dakikada Göksenin Köksal'ın üçlüğü ile 94 - 95 öne geçen ekibimiz, Micheal Dixon'ı durduramayınca karşılaşmadan 96 - 95 mağlup ayrıldı.
KARŞILAŞMANIN HİKAYESİ
**Öncelikle maçta iki farklı Galatasaray Odeabank izledik diyebilirim. İlk yarıda savunmada konsantrasyonunu tamamen kaybetmiş, yardım rotasyonlarına gelmeyen, iletişim eksikliği yaşayan; hücumda ise organizasyondan tamamen uzak, hücum setlerini oynamayan, tamamen bireysel yaratıcılığa dayalı birbirinden kopuk bir takım sahadaydı. Büyük ihtimal antrenmanlarımız bile ilk yarıda oynadığımız oyundan çok daha sert ve konsantre geçiyordur.
**Üçüncü periyotta maça geldiğini hatırlayan ve biraz daha derli toplu, en azından hücumda ne yaptığını bilerek oynayan ve Russ Smith önderliğinde sayı bulan ekibimiz savunmada ise konsantrasyon eksiklikleri yaşasa bile biraz ısınmaya başladı.
**Karşılaşmanın son çeyreğinde ise savunmada; ön alanda topa baskı yapan, ikili oyunlardan sonra pas kanallarını kapatıp daha kompakt bir görüntü sergileyen takımımız, hücumda ise tamamen Russ Smith'e emanetti. Bazen zorlamalar yapsa bile takımı uykudan uyandıran Russ çılgın bir resital sunmasına rağmen geri dönüşe yeterli olmadı.
KARŞILAŞMADAN NOTLAR
**Bireysel olarak bakarsak Russ Smith hücumda potansiyelinin ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gösterdi. 24 dakikada 29 sayı atan Smith, kısa sekanslarda skor patlamaları yaparak takıma momentum katacağının sinyalini bir kez daha çok güçlü bir şekilde verdi.
**Hazırlık kampına yavaş başlayan ve eleştiri oklarının hedefi haline gelen Deon Thompson ise gün geçtikçe takıma alışıyor diyebilirim. Takım içindeki rolünü kavrayan, savunmada neler yapmasını gerektiğini bilen ve sertlik katan Deon, hücumda da takıma yavaş yavaş alışıp potansiyelini göstermeye başlıyor.
KARŞILAŞMANIN HİKAYESİ
**Öncelikle maçta iki farklı Galatasaray Odeabank izledik diyebilirim. İlk yarıda savunmada konsantrasyonunu tamamen kaybetmiş, yardım rotasyonlarına gelmeyen, iletişim eksikliği yaşayan; hücumda ise organizasyondan tamamen uzak, hücum setlerini oynamayan, tamamen bireysel yaratıcılığa dayalı birbirinden kopuk bir takım sahadaydı. Büyük ihtimal antrenmanlarımız bile ilk yarıda oynadığımız oyundan çok daha sert ve konsantre geçiyordur.
**Üçüncü periyotta maça geldiğini hatırlayan ve biraz daha derli toplu, en azından hücumda ne yaptığını bilerek oynayan ve Russ Smith önderliğinde sayı bulan ekibimiz savunmada ise konsantrasyon eksiklikleri yaşasa bile biraz ısınmaya başladı.
**Karşılaşmanın son çeyreğinde ise savunmada; ön alanda topa baskı yapan, ikili oyunlardan sonra pas kanallarını kapatıp daha kompakt bir görüntü sergileyen takımımız, hücumda ise tamamen Russ Smith'e emanetti. Bazen zorlamalar yapsa bile takımı uykudan uyandıran Russ çılgın bir resital sunmasına rağmen geri dönüşe yeterli olmadı.
KARŞILAŞMADAN NOTLAR
**Bireysel olarak bakarsak Russ Smith hücumda potansiyelinin ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gösterdi. 24 dakikada 29 sayı atan Smith, kısa sekanslarda skor patlamaları yaparak takıma momentum katacağının sinyalini bir kez daha çok güçlü bir şekilde verdi.
**Hazırlık kampına yavaş başlayan ve eleştiri oklarının hedefi haline gelen Deon Thompson ise gün geçtikçe takıma alışıyor diyebilirim. Takım içindeki rolünü kavrayan, savunmada neler yapmasını gerektiğini bilen ve sertlik katan Deon, hücumda da takıma yavaş yavaş alışıp potansiyelini göstermeye başlıyor.
**Yeni transferlerimizden Tibor Pleiß'ı ilk defa canlı izleme fırsatı bulduk. Yaklaşık 20 dakika sahada kalan Tibor 12 sayı, 7 ribaund gibi iyi istatistikler yakalasa bile savunmada henüz takıma alışamadığını gördük. İkili oyunlarda sorun yaşayan ve çemberi korumada beklediğimiz sertliği gösteremeyen Pleiß, takıma alıştıkça kuşkusuz bu noktaları düzeltecektir.
**Bugün Ergin hoca rotasyona giderek takımda kampın diğer kısımlarında çok süre almayan Göksenin ve Can'a bolca süre verdi. Can'ın takıma hakim olma ve setleri oynatma konusunda eksik olduğunu gördük. Sene içinde süre almak istiyorsa bu performansını mutlaka arttırması gerekiyor. Göksenin ise oldukça özveriliydi. Sahanın iki tarafında da etkili olmaya çalışan genç oyuncu, maçın son topunda Micheal Dixon'ın önünde kalabilseydi maçın kesinlikle kader adamı olacaktı..
Karşılaşmanın istatistik detayları..
Russ Smith 29 sayı – 1 ribaund – 5 asist,
Orhan Hacıyeva 1 ribaund,
Emir Preldzic 12 sayı – 4 ribaund – 4 asist,
Can Korkmaz 8 sayı – 1 ribaund – 1 asist,
Deon Thompson 11 sayı – 1 ribaund – 1 asist,
Ege Arar 2 sayı – 4 ribaund,
Tibor Pleiß 12 sayı – 7 ribaund – 1 asist,
Austin Daye 9 sayı – 2 ribaund – 2 asist,
Sinan Güler 2 ribaund,
Jon Diebler 3 sayı – 2 ribaund – 2 asist,
Göksenin Köksal 9 sayı – 4 ribaund – 2 asist
Russ Smith 29 sayı – 1 ribaund – 5 asist,
Orhan Hacıyeva 1 ribaund,
Emir Preldzic 12 sayı – 4 ribaund – 4 asist,
Can Korkmaz 8 sayı – 1 ribaund – 1 asist,
Deon Thompson 11 sayı – 1 ribaund – 1 asist,
Ege Arar 2 sayı – 4 ribaund,
Tibor Pleiß 12 sayı – 7 ribaund – 1 asist,
Austin Daye 9 sayı – 2 ribaund – 2 asist,
Sinan Güler 2 ribaund,
Jon Diebler 3 sayı – 2 ribaund – 2 asist,
Göksenin Köksal 9 sayı – 4 ribaund – 2 asist
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.