Soru&Cevap | Hak ettiğimizi aldık!

Galatasaray Futbol Takımı Spor Toto Süper Lige son 7 yılın en iyi başlangıcını yaparken; istatistik anlamda da ligin en iyi konumunda. Bu dönemde oyuna ve topa hükmeden, başarılı pas yapan ve ligin kaleye en çok isabetli şut çeken takımı olan sarı kırmızılıları ve oyuncularımızın bireysel performanslarını sosyal medyanın önemli isimlerinden Sportif Cümleler blogunun sahibi Burak Eren ile konuştuk..

** Sezona 7 yılın en iyi başlangıcını yaparak girdik. 6 maçta; 4 galibiyet-2 beraberlik. Bunu nasıl değerlendiriyorsun. Aldığımız puanlar, sahada oynadığımız oyunla doğru orantılı mıydı?

Karabükspor maçı haricinde doğru orantılı diyebilirim. Felaket oynadığımız bir maçta alınan 3 puandı o. Sezona öyle bir son dakika golüyle başlamak bir anlamda şampiyonluk alameti midir bilemem ama. Diğer maçlara baktığımda ise hak ettiğimizi aldık diyebilirim. Beşiktaş ve Kayserispor deplasmanlarında da kazanmak mümkündü tabii, iki maçta da öne geçen taraf olduk ama beraberlikle ayrıldık. 

Beşiktaş maçının ilk yarısında oynanan müthiş bir futbol, hatta 70 dakika diyeyim. Belki de son zamanların en iyi deplasman oyunuydu ama bireysel hatalarla alınan beraberlik. Kayserispor karşısında ise iyi bir futbol yoktu ama pozisyonlar vardı mesela, değerlendirilemedi. Genel anlamda ise hak ettiğimizi aldık aslında, müthiş bir başlangıç, daha da önemlisi bir deplasman fobisinin bence olmaması. Şampiyonluk yarışında en önemli faktör bu olacak.

** Geçtiğimiz yıllara bakarsak, sahada bir Bruma gerçeği var. Genç oyuncumuz sonunda ilk geldiği zamanlarda kendisinden beklenen oyunu sergilemeye başladı. Şu anda da Avrupa'nın en çok çalım yapan oyuncusu(maç başına 5.2) konumunda. Bruma bizim için oyun planlarımız içerisinde ne ifade ediyor?

Real Sociedad günleri müthiş geçmedi aslında, ortada harika bir futbol, istikrar ve müthiş istatistikler yok. Doğru yerde oynatıldı ama, sol açıkta. Parladığı zamanlar oldu, çok yetenekli dedirten ama istikrar olmadı. Kazanımı ise öz güven. Şöyle diyeyim, ilk geldiğinde sezona müthiş başlamıştı ama Fatih Terim'in ayrılığı, uzun sakatlık derken öz güveni sıfırladı. İspanya günlerinde bunu hatırladı, büyük bir kazanımdı ki döndüğünde de Riekerink'in ona çok inanması, oyun planının belki de en önemli parçası yapması sonrasında görüntü bu. 

Riekerink güveniyor, ısrar ediyor. Geçtiğimiz sezon Denayer, Carole ve Emre Çolak gibi isimlerin gelişimi üzerine bunu yazıyordum, ısrar ediyordu. Bu sezon ise Bruma, en büyük parlama onda. Öz güveninin yerine gelmesi, ona güvenen bir teknik adam derken de potansiyelini 21 yaşında ortaya koymaya başladı. Şu an Galatasaray'ı hücuma taşıyan bir numaralı unsur, en kötü oynadığımız zamanlarda bile Bruma iyi. Sıfırdan pozisyon yaratabiliyor, bunun yanına son vuruşu da ekledi ve ortaya istatistik anlamda da yürüyen bir Bruma ortaya çıktı.

** Antalyaspor maçında ilk yarıda topun mutlak hakimi ama üretkenlikten uzak bir takım görüntümüz vardı. İlk 10 dakika pozisyonları bulduk fakat değerlendiremeyince oyundan düştük. İkinci yarı ise Riekerink formasyonda değişiklik yapıp 4-4-2'ye dönünce daha efektif olmaya başladık. Selçuk İnan'da bu 45 dakikada sezonun en iyi oyununu oynadı bana kalırsa. Sneijder ve Selçuk'u yan yana oynatmak için bir formül üretebilir miyiz, yoksa ikisinden birinden vazgeçmemiz mi gerekiyor?

4-4-2'yi de cebimize koyduk, sezon içerisinde belki de en önemli alternatifimiz olacak. Şu bir gerçek, Selçuk İnan'ın önü açıldığında çok daha etkili. 4-2-3-1 düzeninde ise önünde Sneijder varken çok fazla hücumu zorlamıyor, belli bir çizgide ve insanlar da ondan hücum anlamında aksiyon görmeyince Selçuk İnan'ın performansı üzerine beğenisizlik diye getiriyorlar. Oysa defansif anlamda rakamlara baktığımda hiç kötü değil, görünmeyen bir durum ama. 

Sneijder'in de müthiş işler yaptığını düşünmüyorum bu arada, beklenti mutlaka çok daha fazlası. Maalesef ki Sneijder'li bir düzende de 4-2-3-1 öncelik oluyor ama Sneijder'i 4-4-2'nin solunda görebilir miyiz bilmiyorum. Lig için bir plan olabilir ama sol tarafta o hareketliliği ne ölçüde gösterebilir, görmek lazım. Selçuk İnan'ın 4-4-2'de yükseleceği kesin ama şöyle de bir sıkıntı olabilir, Sneijder'i sola çektiğimizde Bruma'nın sağda kalacak olması. Ama bir alternatif tabii, zaman zaman kullanabileceğimiz. 4-4-2 için yeterli ve kaliteli bir forvet rotasyonumuz mevcut, ben de 4-4-2'yi daha keyifli bulanlardanım. Taktiksel esneklik önemli.

** Sezon başından beri istatistik anlamında en iyi oyuncumuz Tolga Ciğerci. İlk alındığında haklı olarak maliyeti çokça tartışılsa bile şu anda bunun başarıyla altından kalkmış gibi gözüküyor. Tolga'nın performansını ve bunun sürdürülebilirliğini nasıl değerlendiriyorsun?

Bundesliga'da her zaman yeteneği bilinen ama istikrar gösteremeyen bir isimdi. Temposu beni şaşırtmadı, zaten doğalı da bu, aşırı tempolu bir isim. Şaşırdığım taraf aldığı sorumluluk, pas, topla buluşma gibi konularda da şu an ligin en iyi olması. Bruma'da da dediğim gibi, öz güven mühim. Tolga Ciğerci çekinmedi ve üzerine koyarak devam ediyor. Kariyerinde en büyük sorunu yaşadığı sakatlıklar oldu, eğer böyle durumlar yaşanmazsa çok daha iyisini yapabilir. Büyük oynuyor ki bu durumu da kimse beklemiyordu aslında.

** Son olarak şu ana kadar takımda gördüğün en büyük sorun nedir?

Takımda gördüğüm en büyük sorun hücum üretkenliği. Geçen sezon takım savunması anlamında çok eleştiri getiriyorduk ama bence bunu aştık, savunma gelişiyor. Üstelik bence iyi durumda olmayan savunma ikilisine rağmen ve bir kötü taraf da yan toplar, çare bulamadık ama en büyük sıkıntı üretkenlik. 

Topa sahibiz, yüzde 60'larda gezen bir ortalama, pas anlamında en iyiyiz ama hücum planı göremiyorum, Antalyaspor maçının ilk yarısında veya Karabükspor karşısında gördüğümüz gibi kilitlenebiliyoruz. Sneijder devreye girmeli, Selçuk İnan aksiyonun içerisinde olmalı. Tolga Ciğerci şu an orta sahada hücum için de zorlayan isim, ortadan gelemiyoruz. Bekleri de hücum anlamında kullanamıyoruz, maalesef Carole hücum aksiyonunda sırıtabiliyor. Oysa Eren Derdiyok gibi bir ismi kenarlardan daha iyi beslemek gerekiyor. Bruma'nın kişisel gayreti de büyük koz, o da hücumu sürükleyen isim ama üretkenliği çözmemiz gerekiyor, oynadığımız oyun bunu istiyor çünkü.