THY Euroleague | Mücadele etmeden kazanılmaz..
Son haftalarda Avrupa'da istediği sonuçları alamayan Galatasaray Odeabank, Turkish Airlines Euroleague 15. hafta karşılaşmasında Alman ekibi Brose Bamberg ile Abdi İpekçi Arena'da karşılaştı. Galatasaray Odeabank'ta sakatlıkları sona eren Vladimir Micov, Austin Daye ve yeni transfer Bruno Fitipaldo, Brose Bamberg maçının kadrosunda yer aldı.
Karşılaşmaya Sinan Güler, Göksenin Köksal, Blake Schilb, Vladimir Micov, Tibor Pleiß beşi ile başlayan takımımız ilk sayılarını Blake Schilb'in üç sayılık basketi ile buldu. İlk dakikalarda pota altında Pleiß'ı kullanarak Brose pota altını yıpratmak isteyen takımımız, savunmada ise Causeur'u durdurmakta zorlandı(10-9). Bu sekansta Brose Bamberg'in en önemli hücum silahlarından olan Melli'nin sırtı dönük oyunları ve katları savunmaya özen gösteren takımımız, Causeur ve Miller'ı durdurmakta zorlandı. Kenardan gelen oyuncularından bulduğu sayılarla skorda öne geçen Brose Bamberg'e Blake Schilb ile cevap veren takımımız, ilk periyotun son dakikasına girerken skorda eşitliği yakaladı(19-19). Son dakika içinde rakibini durduramayan takımımız, Strelnieks'in periyot biterken orta sahadan attığı basketle ilk çeyreği 19-24 geride kapattı. İlk çeyrekte her ikili oyunda adam değişen Brose Bamberg savunmasına karşı organize olmakta zorlanan takımımız, yakaladığı ters eşleşmeleri kullanamadı. İkinci çeyrek karşılıklı üç sayılık basketlerle başlarken uzun süreli sakatlığından dönen Austin Daye'in etkili performansı Trinchieri'ye mola aldırdı(26-29). Mola dönüşü ikili oyunlarda ters tarafı çok iyi bulan ve boş üçlük fırsatlarını kaçırmayan Brose Basket oyunun kontrolünü eline alırken, takımımız Austin Daye ile skora tutunmaya çalıştı(34-39). Devrenin son dakikalarında konsantrasyonunu iyice kaybeden takımımız, savunmada adamının karşısında kalmakta zorlanırken hücumda da organize olamayınca maçta ilk defa çift haneli farklarla geriye düştü(36-47). Bu dakikadan sonra kalan süreyi daha iyi oynayan taraf olan Galatasaray Odeabank, soyunma odasına 38-47 geride girdi.
İlk yarıya savunmaya konsantrasyonu yüksek başlayan takımımız, devre ilerledikçe bu konsantrasyonunu kaybetti. Özellikle ön alanda perdelemelere çok kolay takılan ve mücadele etmeyen kısalarımız yüzünden savunmada eksik kaldığımız pozisyonları çok iyi okuyan oyun aklı yüksek Brose guardları, yüksek yüzdeli dış şut sokunca da skordaki fark kendiliğinden oluştu. Bu sekansta özellikle sakatlıktan dönen Austin Daye'in üst üste bulduğu sayılar olmasa skor çok daha kötü durumlarda olabilirdi. Hücumda sürekli adam değişen Brose savunmasını cezalandıramayan takımımız, alçak post oyunlarında da rakibinin pas kanallarını iyi kapaması yüzünden zorlandı.
İkinci yarıya tıpkı maç başında olduğu gibi Tibor Pleiß'ın sahanın iki tarafında da etkili oyunu ile başlayan takımımız, Vladimir Micov'un da basketi ile 6-0'lık bir seri yakaladı(44-47). Bu sekansta savunmada da daha baskılı olan takımımız, oyunun temposunu arttırmaya çalıştı. Takımımızın bu atağına karşı Brose Bamberg üst üste bulduğu dış atışlarla oyunun kontrolünü yeniden eline alırken Ergin Ataman molasına başvurdu(45-57). Mola dönüşünde de takımımızın kötü gidişatı devam ederken, bu dakikalarda şans da yanımızda olmadı. Periyotun son dakikalarında savunmada iletişimini de kaybeden takımımız oyundan iyice koptu(50-70). Periyotun kalan kısmında Brose Bamberg işi şova dönerken karşılaşmanın son çeyreğine takımımız 52-74 geride girdi. Karşılaşmanın son çeyreğine de basket ile başlayan Brose Basket farkı giderek açarken, takımımız ilk 5 dakikanın ardından özellikle ikili oyun savunmasında her pozisyonda hata yaptı. Maçın kalan dakikaları adeta formalite havasında oynanırken Brose Bamberg ezici bir oyun üstünlüğü karşılaşmadan 75-90 galip ayrıldı.
Skor veya oyun ne olursa olsun, Galatasaray taraftarı ve forması sahada oynanılan şu ne olduğu belirsiz oyunu hak etmiyor. Bu şubenin her zaman mottosu olan "Son topa kadar" sloganı artık bu kadar varlığını kaybetmiş durumdayken bir şeyler yapılmak zorunda. En ufak bir atakta mental olarak kırılan ve rakiplerine cevap vermek yerine adeta bir sonraki maçı düşünen kenar yönetimi artık miadını doldurdu. Galatasaray bu değil, Galatasaray ruhu bu değil!
Sezon öncesi kurulan kadro ve verilen sözler daha sezonun yarısı olmadan ortadan kaybolurken bu durumun her maçtan sonra başka bir sebebe bağlanmasını bu taraftar artık kabul etmiyor. Bu rezil oyunun sorumluları kenarda izlemek yerine bunun sorumluluğunu üstlenmek zorunda. Galatasaray bireylerden her zaman büyüktür bunu unutmamalı!
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.