ZTK | Rezaletin ta kendisi!

Ziraat Türkiye Kupası'nın son şampiyonu Galatasaray, yer aldığı E Grubu'nun 4.maç haftasında Tuzlaspor ile karşılaştı. Gruptaki ilk 3 karşılaşmasında 1 galibiyet, 2 beraberlikle ayrılan Jan Olde Riekerink'in öğrencileri deplasmanda konuk olduğu Tuzlaspor'a 3-2 mağlup oldu. Karşılaşmada ilk yarının son dakikasında Chedjou'nun attığı golle 1-0 öne geçen Galatasaray, ikinci yarıda ardarda gelen gollere engel olamayınca 3-1 geriye düştü. Karşılaşmanın sonucunu belirleyen gol ise 70.dakikada Martin Linnes'ten geldi.

Takımımız karşılaşmaya Cenk, Cavanda, Semih, Chedjou, Linnes, Hamit, de Jong, Yasin, Bruma, Josue, Kerem Çalışkan onbiriyle çıktı. İlk yarıda oyun Tuzlaspor'un üstünlüğünde geçti. Özellikle savunmamızın arkasına attığı toplarla etkili olan Tuzlaspor, takımımıza zor anlar yaşattı. Takımımız ilk yarıda kötü oynamasına rağmen Josue'nin kullandığı köşe vuruşunda Chedjou'nun kafa vuruşuyla 1-0 öne geçti ve ilk yarı bu skorla tamamlandı.

Takımımız ikinci yarıda sahada her türlü laubaliliği sergilerken, bazı futbolcular da Galatasaray'dan kovulmak istiyoruz mesajı verdi. İkinci yarının başında 51.dakikada Arif Şahin'in attığı güzel golle skoru 1-1'e getiren Tuzlaspor, bu golden 2 dakika sonra Hamit Altıntop'un hatasından doğan pozisyonda Tuncay ile skoru 2-1 yaptı. Sezon başından beri oynadığı her karşılaşmada berbat bir performans sergileyen Chedjou, 56.dakikada rakibine yaptığı sert ve acımasız müdahale sonrasında kırmızı kart gördü ve takımımız sahada 10 kişi kaldı. Tuzlaspor 58. dakikada Ozan ile skoru 3-1'e getirirken, bu golden 3 dakika sonra ise Yasin Öztekin kırmızı kart görmek için üstün bir çaba sarfetti ve 61.dakikada hedefine ulaşarak takımı sahada 9 kişi bıraktı. Maçın skorunu belirleyen gol ise 70.dakikada son dönemde performansı yükselmesine rağmen Riekerink'in ısrarla oynatmadığı Linnes'ten geldi. Bu golden 1 dakika sonra ise Tuzlaspor'da  Doğan Ateş kırmızı kart gördü. Takımımız beraberlik golü için yüklense de aradığı golü bulamadı ve sahadan 3-2 mağlup ayrıldı. Takımımızı bu skor ile 17 maç sonra Türkiye Kupasındaki ilk yenilgisini aldı.

Galatasaray futbol takımı Tuzlaspor maçıyla birlikte bu sezon 21. resmi maçına çıktı. Bu sezon 21 resmi maç yapan takımın iyi oynadığı maç sayısı ise yalnızca 4. Galatasaray bu sezon iyi oynamak bir tarafa bazı karşılaşmalarda sahada ne yaptığını bile bilmiyor. Tuzlaspor maçıyla birlikte bu görünütünün yanına bir de laubalilik eklendi. Arena'daki maçta bile rakibi karşısında iyi oynamayan takım, deplasmandaki maçta rakibine karşı tamamen laubali hareketlerle maç kazanacağını düşündü. Sırf gol attı diye Levent Tüzemen'in devre arasında Chedjou övgülerini dinlerken aklıma sezon başından beri yaptığı hatalar geliyordu ki Chedjou da ikinci yarının başında yaptığı acımasız hareket sonucu gördüğü kırmızı kartla nasıl bir oyuncu olduğunu onu öven Levent Tüzemen'e göstermiş oldu. Sezon başından beri her maçta rezalet bir performans gösteren ve Tuzlaspor karşısında da beni kovun mesajı veren Chedjou'nun isteği kırılmamalı. Sahada 10 kişi kalan ve skorda 3-1 geride olan takımımızda son dönemde iyi bir performans gösteren Yasin de Chedjou gibi ''Beni kovun. Ben burayı haketmiyorum'' mesajı vererek kırmızı kart gördü ve takımı sahada 9 kişi bıraktı. Geçmişi de vukuatlarla dolu olan Yasin'in, Tuzlaspor karşısında gördüğü kırmızı kart bardağı taşıran son damlaydı. Hem Chedjou hem de Yasin'in hemen gönderilmemeleri gerekiyor ama bunu yapabilecek bir yönetim ne yazık ki yok. Tuzlaspor karşılaşmasıyla Galatasaray'ın teknik direktörünün de başkanının da olmadığı bir kez daha gözler önüne serildi. Öte yandan sahada rezalet bir performans varken tribünden en ufak bir tepkinin çıkmaması da Galatasaray'ın bir diğer sorununu da ortaya çıkardı. Altyapıya önem verdiğini söylen Jan Olde Riekerink, karşılaşmaya 19 yaşındaki Birhan Vatansever yerine 33 yaşındaki Hamit Altıntop'la başlamayı tercih edip skor 3-1'e gelince adeta ''Hadi evlat kurtar beni'' diyerek Birhan'ı oyuna sürdü. İnsan bu maçtaki hatalardan ders alınmasını umut etmek istiyor ama o dersi alacak ne bir teknik direktör ne de bir yönetim var. Teknik direktörsüz, yönetimsiz bir şekilde laubali ve bulunduğu yerin kıymetini bilmeyen bir oyuncu kadrosuyla yolumuza devam ediyoruz.