ÖZEL | Deon Thompson'dan özel açıklamalar..
Galatasaray Odeabank'a sene başında Almanya'nın Bayern Münih takımından büyük ümitlerle gelen ancak Ergin Ataman'ın sisteminde kendisine bir türlü yer bulamayan; buna rağmen sahadaki istikrarlı çizgisini asla bozmayan ve karakteriyle taraftarların sevgisini kazanarak takımdan ayrılan Deon Thompson, ayrılığın ardından ilk kez FCN Bloga'a konuştu.
Galatasaray günlerinden, Ergin Ataman ile olan ilişkisine; taraftarlardan ayrılık sürecine kadar bir çok konu hakkında çok samimi açıklamalar yapan Deon'un sözleri şu şekilde...
Galatasaray'da geçirdiğin süreyi nasıl değerlendirirsin?
Galatasaray'da biraz şanssız bir dönem geçti. Sezona girerken hem kendimden hem de takımın birlikteliğinden büyük beklentim vardı. Takımımız her pozisyon için alternatiflere sahipti. Üstelik bu oyuncu grubu bir Euroleague kulübünde ilk beş başlayan veya yardımcı oyuncu pozisyonunda oynama potansiyeline sahip oyunculardı. Bu kadar potansiyelli ve derin bir kadroda birileri süre alamıyor ve dışarıda kalmak zorunda oluyor. Bu bağlamda ben şanssız bir dönem geçirdim, çünkü çok şans bulamadım ve kısa süre oyunda kaldım. Koçun sistemine uyan bir oyuncu tipi değildim. Daha önce 4 numara oynadım, fakat koçun sisteminde 4 numaraya uymadım. Onun sistemi beni 5 numarada değerlendirmek üzerineydi. Hali hazırda Tibor ve Alex Tyus'un 5 numara oynadığı bir sistemde de ben üçüncü opsiyon konumuna düştüm. Ki bu benim kabullendiğim bir şey oldu ve bu sahiplenmek adına şans verilince elimden gelenin en iyisini yaptım.
Seni Galatasaray'dan ayrılmaya iten sebepler nelerdi?
Ana sebep aslında çok basit, ben oynamak istiyordum. Ayrılmak çok zordu, eşim ve ben İstanbul'da geçirdiğimiz vakitten keyif alıyorduk ve rahattık. Bu takım arkadaşlarımla uyumum için de geçerli. Galatasaray iyi bir oyuncu grubundan oluşuyor, sezonun geri kalanı için kendilerine en iyi dileklerimi iletiyorum.
Ayrılma kararı senin miydi yoksa karşılıklı verilmiş bir karar mıydı?
Biraz karşılıklıydı. Bir defa fazla süre alamayacağımı anlayınca, hem benim hem de kulüp için en iyisi bu konuda bir anlaşmaya varmaktı.
Galatasaray ile ilgili bir pişmanlığın var mı?
Pişmanlık mı? Hayır, bunlar sporda sıklıkla olan şeyler. Bunu siz de biliyorsunuz, oyuncular bir sisteme veya oyun şekline uymaz. Bu da tam olarak benim içinde kaldığım durumdu. Şu an Belgrad'da farklı bir oyuncu gibi hissediyorum, siz de beni izlerken farklı bir oyuncuya benzetebilirsiniz. Fakat bu konuda benim yaptığım hiçbir şey yok; hala aynı oyuncuyum. Bu sadece sistem ve oyunun nasıl oynandığı ile alakalı. Ve buradaki sistem de benim daha çok uyum sağladığım bir sistem oldu.
Koç Ergin Ataman ile ilişkin nasıldı?
Çok farklıydı.. Orada tecrübe edindiğim kadarı ile koçun oyuncuları ile pek de iyi bir ilişkisi yok. Kimse ile alakalı negatif bir yorumda bulunmak istemiyorum. Fakat daha iyi olduğunu düşünmüştüm. Kendisinden hiç saygı görmesem de, ben ona saygı duymaya devam edeceğim.
Son olarak taraftar hakkında ne söylemek istersin?
Onlara tekrardan destekleri için teşekkür etmek istiyorum. İşler kötü gitse de arkamızda durmaktan vazgeçmiyorlar. Geçtiğimiz sezon gelen Eurocup'ta da, bu sezon takım Euroleague'de bocalayınca da; inişlerde ve çıkışlarda, iyi günde ve kötü günde hep berabersiniz. Benim maceram kısa sürse de, Galatasaray'ı her zaman destekleyeceğim.
****
FCN BLOG ÖZEL HABERİDİR
KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ
Röportaj: Mehmet Beygirci
Çeviri - Düzenleme: Berkay Işık
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.